Washington Post gazetesi köşe yazarı David Ignatius, Kuzey Suriye’ye ziyarette bulunarak PYD temsilcileriyle görüşen ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Joseph Votel’in gezisinin arka planını yazdı.
Votel’e gezisinde eşlik eden gazetecilerden biri olan Ignatius, ABD’nin Rakka’yı IŞİD’den kurtarmak için Sünni bir güç oluşturmak yerine “elindeki Ordu” YPG’ye odaklanacağını belirtti.
Beraberindeki gazetecilere konuşan Votel, “eğit donat” programına atıfta bulunarak, “ABD’nin mükemmel bir güç oluşturma adına daha önce attığı yanlış adımlardan ders aldığını”söyledi. Votel, artık YPG’ye entegre edilen Sünnilere daha basit eğitimler verildiğini aktardı.
‘İşi Kürtler hallediyor’
Deneyimsiz Sünnilerin eğitimini izlerken Washinton yönetiminin ikilemini anladığını belirten Ignatius şöyle devam etti:
“ABD, Sünni bir kent olan Rakka’yı geri almak için ideal olan şekilde Sünni bir ordu oluşturmayı deneyebilir. Ancak bu yıllar sürecektir. Ya da sahip olduğu ordu ile devam edebilir, ki ordunun çoğunluğunu YPG milisinin sert, deneyimli Kürt savaşçıları oluşturuyor. Onlar Türkiye ve resmi Suriye muhalefeti tarafından afaroz edildiler. Ancak deliler gibi hücum eden Suriyeli Kürtler, işleri hallediyorlar.”
ABD’nin Suriye Demokratik Güçleri (QSD) adı altında YPG güçlerine; Sünniler, Hıristiyanlar ve diğer deneyimsiz savaşçıları ekleyerek orta yolu bulmaya çalıştığını belirten köşe yazarı, General Votel’in şu sözlerini aktardı:
“Kesinlikle elimizde ne varsa onunla idare etmek zorundayız. Pratik gerçeklik şu ki, şu an Sünnilerin değil sadece Kürtlerin gücü var. Votel’in işi ise IŞİD’i geriletmeye devam ederek karadaki askeri hedeflere ulaşmak” diyen Ignatius, zayıf Sünnileri güçlü Kürtlere entegre etmenin başarısızlığa uğrayan 500 milyon dolarlık ‘eğit donat’ programından daha pragmatik olduğunu belirtti.
“Kadın haklarının bastırıldığı Ortadoğu’da taze bir nefes”
“PYD/YPG’nin PKK’nin bir parçası olduğunu iddia eden Türkiye’nin sert itirazlarına rağmen ABD’li komutanların savaş deneyimi bulunan ve Kobane’de IŞİD’i katleden Kürt savaşçılarla birlikte hareket etmeye karar verdiğini” yazan Ignatius, YPG’den büyük övgüyle söz etti.
YPG’nin kadın kolu YPJ üyeleriyle tanıştıklarını aktaran yazar şöyle devam etti:
“Suriyeli Kürtler haşin savaşçılar, kadın erkek arasında fark yok. Askeri kamuflajın üzerine işlemeli başörtüleri takan kadınlar, hepsinin ön cephede savaştığını söylüyor. ABD’li danışmanlar, Kürt kadınlarının, onları seks kölesine dönüştürecek IŞİD savaşçıları tarafından yakalanmamak için bazen savaşa intihar kemeri takarak gittiklerini söylüyor. Kürt bölgelerinde billboard’larda ilan edilen kadın erkek fedakârlığının eşitliği, kadın haklarının bastırıldığı Ortadoğu’da taze bir nefes gibi.”
“Önce IŞİD’i yok et sonra Suriye’nin geleceği”
Ignatius, “her daim fırsatçı olan” Sünni Arap aşiret liderlerinin de IŞİD’i yenme adına en uygun stratejinin bu olduğuna inandığını aktardı. Genç aşiret üyelerini YPG önderliğindeki QSD’de savaşmaya yollayan Rakkalı aşiret liderlerinden Şeyh Muhammed el-Mila, “YPG’nin bizi özgürlüğümüze kavuşturabilecek tek güç olduğunu anladık” dedi.
Ignatius, YPJ komutanı Nujin Dirik’in özerk Kürt bölgesi için savaştığını söylediğini, Arap komutan Ali Hajo’nun ise Suriye için savaştığını belirtirken, “Stratejinin dile getirilmeyen teması şu: IŞİD’i şimdi yok et, Suriye’nin geleceği konusunda sonra endişelen” yorumunu yaptı.