ABD\'li komutan Joseph Votel\'in Rojava ve Ankara ziyareti Batı Kürdistan’da yeni askeri operasyonların eli kulağında olduğuna yoruluyor.
ABD\'li kaynaklarla görüşen gazeteci Amberin Zaman, \"YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri(QSD) yakında Mınbıc operasyonuna start verecek\" dedi. Doç. Dr. Serhat Erkmen ise, \"Sorun Mınbıc\'in ele geçirilmesi değil elde tutulması\" diye konuştu.
Suriye\'de ABD desteğindeki Demokratik Suriye Güçleri\'nin Rakka\'ya saldırı hazırlığı yaptığı, Menbiç operasyonunun da eli kulağında olduğu haberleri gelirken, ABD\'nin Ortadoğu\'daki kuvvetlerinin başındaki komutan Joseph Votel\'in önce Batı Kürdistan, ardından da Ankara ziyareti dikkat çekti.
ABD-Türkiye ilişkilerinde Rojava ve QSD çatlağının kapatılamadığı bu ortamda Votel\'in ziyareti ve Batı kürdistan’da olası askeri hareketliliği Washington\'dan gazeteci Amberin Zaman ve 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü\'nden Doç. Dr. Serhat Erkmen Sputnik’e değerlendirdi.
Votel\'in ziyaretinin 3 amacı…
Amberin Zaman\'a göre ziyaretin üç manası var. Bölgedeki ABD askeri danışmanlarını ziyaret, Menbiç operasyonuyla ilgili hazırlıklar ve (Brett McGurk\'ün yalanlanan Kobani ziyaretine atıf yaparak) Kürtlerin gönlünü almak. Zaman, şöyle dedi:
\"Ziyaretin üç ayağı var. Birincisi orada 300\'e yakın Amerikan özel kuvvetleri bulunuyor. Dolayısıyla komutan öncelikle kendi kuvvetlerine moral ziyaretinde bulundu diyebiliriz. İkincisi QSD ile birlikte ve önünü YPG\'nin ve Kürtlerin çektiği bu güçle yakında Menbiç kasabasını almak üzere bir operasyona start verecek. Lojistik planlaması vs. onun da mutlak bir payı vardır. ABD\'nin Suriye temsilcisi Brett McGurk\'ün Kobani\'ye gitmesi, Kürtlerin gönlünü alma payı da var bu ziyaretin çünkü Amerikalılar Kürtlere Menbiç’i al derken, IŞİD\'in elinden aldıktan sonra orada kalamazsın diyorlar, pazarlık bunun üzerinden.\"
Türkiye\'nin Menbiç operasyonunun QSD ile yapılması olasılığından çok rahatsız olduğunu söyleyen Zaman, ABD Başkanı Barack Obama\'nın geçen hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'a açtığı telefonda da konunun gündeme geldiğini belirtti:
\"Kürtlerin oraya yerleşip koridorlarını açma planlarından endişeleniyor Türkiye. Çok hassas bir denge gözetmeye çalışıyorlar. Bir yandan Erdoğan\'a telefon açılıyor, Obama tarafından garanti veriliyor, Kürtler Menbiç\'te kalmayacak, çekilecekler. Mümkün mertebe yerel güçleri de katarak, elinde tutmak marifet. Menbiç\'te ağırlıklı olarak Arap var, dolayısıyla Menbiç askeri konseyi dedikleri aslında orada aşiret liderliğinin oluşturduğu yapı ve QSD ile birlikte yürütecekler. Araplar ve Kürtleri bir araya getiren de ABD.\"
‘Obama Menbiç için onay almasa da yapılacaktı’
Washington\'da Obama-Erdoğan görüşmesinin ‘çok iyi gittiğinin\' konuşulduğunu söyleyen Zaman, Türkiye\'nin QSD\'nin Menbiç operasyonunu onayladığının anlaşıldığını aktarırken, \"ABD, Türkiye\'ye demese zaten yine yapılacaktı. Esas problem şu: Türkiye\'de PKK ile güvenlik güçleri arasında süren savaş. ABD, Türkiye ve YPG ilişkilerini bu zora sokuyor\" diye konuştu.
Herkesin YPG ile PKK\'nin aynı yapı olduğunu bildiğini ve Türkiye topraklarındaki her sivil katliamın, helikopter düşürülmesinin ABD açısından YPG ile ilişkileri daha zor savunulur hale getirdiğini belirten Zaman, diğer yandan Washington\'ın Türkiye\'nin desteklediği grupların \'beceriksiz çıkmaları\' nedeniyle elinin kolunun bağlı olduğuna dikkat çekti.
Erkmen: Daha büyük birşey geliyor
Doç. Dr. Serhat Erkmen de Menbiç gibi yerlerin küçük kasabalar olduğunu ve karmaşık dengelerin bulunduğunu anımsatırken, \"Sadece bir yerleşim alanını ele geçirmek değil daha sonrasında burayı kontrol altına almak önemli. Hangi örgüt olursa olsun tutabilmesi için çok fazla ya çok insan gücü olması gerekiyor. Ya yerel halktan destek alması gerekiyor ya da orayı tuttuktan sonra ilerlememeyi kabul etmesi gerekiyor\" dedi.
Türkiye-Suriye sınırındaki bazı yerlerin Türkiye destekli gruplar tarafından yeniden ele geçirilmesi girişimlerinin geri tepmesine dikkat çeken Erkmen, \"Burada da aynı şeyin olmaması için Menbiç\'te, bir şekilde ele geçirilebilir ama tutulabilmesi için farklı bir takım dengeler gerekiyor. Şu anda görüşülen şey o\" vurgusu yaptı.
IŞİD önünde sonunda Rakka\'dan çıkmak zorunda
IŞİD\'in sözcüsü Adnani\'nin hafta sonunda yaptığı açıklamanın örgütün gerilemeye başladığına işaret olduğu yorumunu yapan Erkmen, \"Daha büyük bir şey geliyor\" ifadelerini kullandı. Örgütün sözcüsünün beyanını \'hayal kırıklığı, geri çekilmeye yönelik hazırlıklara\' yoran Erkmen, \"Bununla birlikte terörü sadece bulunduğu coğrafyaya değil ötesine yaymaya yönelik sinyaller verdiğini görürsünüz. Bizim için büyük bir sorun değil, toparlanır tekrar döneriz. Psikolojik olarak hazırlamaya başlıyorlar. Yaklaşan fırtınayı görüyorlar. Önünde sonunda Rakka\'dan çıkmak zorunda kalacaklar\" ifadelerini kullandı.
El Kaide lideri Ayman el Zevahiri geçen haftaki açıklamasında adeta Suriye\'nin kuzeybatısında bir başka \'İslam Emirliği\' kurulması çağrısı yapmışken, Serhat Erkmen de bu gelişmeye dikkat çekti: \"Suriye\'de Rakka\'nın batısından Halep\'in kuzeyine uzanan hatta bulunan gruplar var. Onların da IŞİD\'den duruş açısından çok önemli farkları yok. İnsanlar şöyle okudular (Zevahiri\'nin açıklamasını); Nusra\'ya dedi ki istersen benden ayrıl, ılımlı muhaliflerle işbirliği yap, orada kök sal. Ben böyle okumadım. Açık biçimde kendi İslam birliğinizi kurup çekim merkezinizi yaratabilirsiniz şeklinde başka bir mesaj vardı. Sahadakilerde galiba bunu böyle okudular.\"
IŞİD\'in ortadan kalkmasıyla oluşacak boşluğun farklı güçler tarafından doldurulmasına çalışılacağını ekleyen Erkmen, \"Fırtına derken kastım buydu. Menbiç \'ten bugün belki daha sonra Cerablus\'tan bahsedeceğiz, adını duymadığımız köylerden ya da kasabalardan bahsedeceğiz ama daha büyük resme baktığımız zaman birtakım değişiklikler olması durumunda ortaya çıkan yeni çatışmalarında yeni kayışlara neden olduğunu görüyoruz. Bu yüzden herkes adım atarken ne olacağını kolluyorlar. O yüzden her şey ağır aksak, yayılmış biçimde inanılmaz maliyetli geçiyor ve bugün Ankara\'da yapacağı görüşmeden sonra işin rengi belli olacaktır\" diye konuştu.
QSD\'nin ABD destekli Menbiç operasyonuna Türkiye\'nin olur verdiğini söylemek için \'biraz erken\' olduğunu da söyleyen Erkmen, \"Buna ilişkin bir hazırlık yok. Menbiç\'in verilmesine razı olursa ne alacağı çok önemli\" vurgusu yaptı.
Erkmen Türkiye\'nin temel güvenlik kaygısı ve karar dereceleri algılamasında büyük ölçüde kendi kontrolünün dışına çıkacak başka bir koridorun oluşması olduğunu belirterek Kobani-Afrin hattına dikkat çekerken de \"Herhalde buna yönelik iktidar görüşmesi olacaktır. Ama Ankara\'da ikna etmesi gereken yer herkesin Cumhurbaşkanlığı\" dedi.
Türkiye’nin müdahalesi zor
Türkiye’nin Batı Kürdistan’a müdahalesi ile ilgili soruya da Doç. Dr. Erkmen, \"Türkiye\'deki iç güvenlik operasyonları çok yoğun sürüyor. Sanılanın ötesinde daha başka alanlara da yayılacağı gözleniyor. Merkezden çıkıp kırsal kalmak zorunda kalacaklar. Aynı anda iki savaşı kaldırabilecek durumda mı bilmiyorum. Bu büyük bir soru işareti. Türkiye orada kendine büyük alan açacak kadar operasyona şu anda başlatabilecek, teknik olarak bu gücü olmasına rağmen siyasi irade anlamında, uluslararası destek anlamında böyle bir şey görmüyoruz\" diye ekledi. Erkmen bunda da Türkiye\'nin işin en başından hata yapması ve herkesin güvenini yitirmesinin rol oynadığını belirtti.