Arap Baharı’nın son domino taşı Suriye’de devrilmek üzere. Ortadoğu uzmanlarının dile getirdiği gibi Arap Baharı’na en çok direnen Suriye’deki iç savaş 4. yılını geride bırakırken muhalifler ile iktidar arasındaki savaşın yelpazesi çoğalan örgütlerle arttı.
Arap Baharı’nın son domino taşı Suriye’de devrilmek üzere. Ortadoğu uzmanlarının dile getirdiği gibi Arap Baharı’na en çok direnen Suriye’deki iç savaş 4. yılını geride bırakırken muhalifler ile iktidar arasındaki savaşın yelpazesi çoğalan örgütlerle arttı.
Barış ve reform talepleri ile başlayan siyasi protesto ve gösterilerle başlayan iç karışıklık kanlı ve silahlı örgütlerin karışması ve artmasıyla büyük bir iç savaşa dönüştü. Bu iç savaşın en büyük sonuçlarından biri de Rojava Kürdistan’ında özerkliğin ilanı oldu. Yıllarca bölgede kimliksiz ve topraksız yaşayan Kürdler 2012 yılında ele geçirdikleri kentlerinde özerklik ilan etti.
Rojava’da şu an tek güç YPG/J birlikleri olarak görülse de o bölgede yaşayan Asuri-Süryanilerin, Ermeni ve Arapların da kurdukları birlikler IŞİD’e karşı mücadele ediyor. Kimi askeri güçler Suriye yönetimine bağlı iken kimileri de YPG/J güçleri ile hareket ediyor. Efrin, Haseke, Qamışlo, Girespî, Serekanîye gibi bölgelerde eski cihatçılardan oluşan Furkan El Firad, ÖSO’ya bağlı gruplar, Asuri Sutoro gücü, Arap aşiret birlikleri, Hizbullah, rejim yanlısı NDF ve Suriye Ordu birlikleri de bulunuyor. Rojava’da irili ufaklı çok sayıda askeri grup bulunurken PDY’nin geçişine izin vermediği Rojava Peşmergeleri de Rojava’daki mücadeleye katılacakları günü bekliyor. Bunun için PYD’nin onayı gerekiyor.
Suriye’deki savaşın derinleşmeye başlamasıyla birlikte savaşa müdahil olanlar da arttı. Gerek ordudan ayrılan generallerin kurduğu örgütler, gerek muhaliflerin birleştiği Özgür Suriye Ordusu ve gerek ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra 2004 yılında kurulan IŞİD’in bölgedeki etkinliğini arttırmasıyla birlikte Suriye’deki savaşın tarafları gün geçtikçe arttı. 4 yıldır süren iç savaştan Ortadoğu uzmanlarına göre karlı çıkan taraf Kürdler oldu. Baas Rejimi’nin Arap Kemeri politikasıyla kimliksizleştirdiği Kürdler 2012 yılında savaşın boşluğunda yararlanarak özerk idareler ilan etti. Suriye’de ayaklanmaların başlaması ile birlikte PYD tarafından savunma birliği olarak kurulan YPG de özerkliğin ilanıyla bölgede etkin askeri güç arasında yer aldı. Böylece Suriye ve Rojava’daki askeri örgüt sayısı artarken IŞİD’in bu bölgeye saldırmasıyla etnik kimliğe göre irili ufaklı bir çok savunma birliği ve asayiş gücü de kuruldu. Bazı birlikler Suriye yönetimine bağlılığını sürdürürken bazı gruplar YPG/J ile bağlı bazı gruplar da bağımsız bir şekilde etkinlik gösteriyor. Aynı zamanda sol ve sosyalist grupların da bölgede YPG himayesinde kurulan birlikler arasında yer alıyor.
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)
Suriye’deki iç savaşın başladığı ilk dönemlerde çatışmalar Suriye Yönetiminin ordusuyla ve muhalifler arasında yaşanırken muhalifler zamanla bir çatı altında toplandı. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) 2011 yılında Abed El Alia El Başar liderliğinde ordudan ayrılan generallerin, ılımlı ve diğer grupların bir araya gelerek kurduğu örgüt zamanla Suriye’ye ve Rojava’ya dağıldı. Kürdlerin yoğun olduğu yerlere girmeyen ÖSO Girêspî’yi Şam yönetiminden 2012 yılında almıştı. Ancak IŞİD’in Rakka’dan Girêspî’ye yönelmesiyle Rojava’da ÖSO’nun Rojava’da elinde bulunan bölge kalmadı. Ancak Türkiye hükümeti, 2014 yılında IŞİD’in Kobanê’ye saldırıları sırasında Güney Kürdistan’dan gönderilen Peşmerge’nin Türkiye üzerinden açılan koridorla Kobanê’ye geçişene ÖSO ile birlike izin verme şartını getirmişti. Böylece Ekim 2014’te ÖSO Peşmerge ile birlikte Kobanê’ye giriş yaptı. Ancak bölgede birkaç yüz kişilik gücü olan ÖSO’nun Rojava’da etkin bir askeri güç olmadığı genel bir kanı.
YPG/YPJ
IŞİD’in Rojava’ya yönelik saldırılarında savunmada şuan tek güç YPG olarak görülse de onlarca irili ufaklı askeri birlik ve asayiş güçleri bölgede etkin mücadele ediyor. Öncelikle 2004 yılında Qamışlo’da PYD tarafından kurulan YPG resmiyette ilanını 2012 yılında Rojava’nın özerkliğiyle ilan etti. Haseke, Serekanîyê ve Kobanê bölgesinde mücadele eden YPG, Haseke’de ise Suriye ordusu ile birlikte hareket ediyor. YPG’nin yanı sıra kadınlar tarafından kurulan savunma birliği YPJ de bölgede mücadele eden güçler arasında yer alıyor. YPG/YPJ’nin 10 bini aşkın gerillasının yanısıra, PYD’ye birkaç bin kişiden oluşan Asayiş gücünün olduğu da biliniyor.
Fırat Volkanı’nda birleşenler
ÖSO’ya bağlı Liva el Suwar el Rakka (Rakka Devrimcileri Tugayı), Süwar Umna’a el Rakka, Kassas Ordusu, Rakka Cihad Tugayı, bağımsız hareket eden Kuzey Güneşi Taburları, Allah Yolunda Cihad Tugayı ve Cerablus Tugayı tarafından YPG ile birlikte Kobanê kırsalında kurduğu örgüt. Özellikle Kobanê savunmasında Peşmerge, YPG/YPJ’nin yanı sıra Furkan El Fırat da IŞİD’e karşı çatışmalarda yer aldı. Daha sonra Kürd güçleri ile birlikte Girêspî’nin IŞİD’ten alınmasında da rol oynayan Furkan El Fırat halen Rojava’da Kürd Güçleri ile birlikte mücadele ediyor.
Rakka Devrimcileri
Burkan El Firad’in en önemli bileşeni olan ve Türkçe ismi Rakka Devrimcileri olan Sawar El Rakka grubu da El Nusra’dan ayrılan eski cihatçıların Burkan El Fırat çatısı altında kurduğu bir örgüt. Girêspî, Kobanê, Cerablus taraflarında Kürd güçleri ile birlikte mücadele ediyor. Daha önce radikal gruplarla birlikte olan Sawar El Rakka son dönemlerde laik ve demokratik açıklamalarda bulunarak eski radikal imajını silmeye çalışıyor.
Kürd Cephesi – Cebhet’ül Ekrad
Gazeteci Fehim Taştekin’in bu cepheye dair verdiği bilgilere gore Cebhet’ül Ekrad yani Kürd Cephesi, Halep, Rakka ve Girêspî’de etkili güçler arasında yer alıyor. Özgür Suriye Ordusu’na bağlı olan bu grup IŞİD’e karşı zaman zaman İslami Cephesi ve diğer gruplarla birlikte mücadele ediyor.
Arap Asayiş Güçleri
Özellikle IŞİD’in Rojava’ya saldırılarında Türkiye’de hükümet yanlısı Türk medyasının “Kürdler etnik temizlik yapıyor” söylemlerini boşa çıkartan Arap Meclisleri Asayiş Güçleri, Qamışlo’da, Haseke’de, Efrin’de ve Cezire’nin farklı kentlerinde Kürd güçleriyle birlikte mücadele eden gruplar. Şam Rejimi’ne bağlı ve Arap Alevilerinin de aralarında olduğu Arap Aşiretleri savunma amacıyla bir çok noktada asayiş grupları kurdu.
Asuri birlikler – Sotooro ve Sutoro
Rojava’daki etnik gruplardan biri de Asuriler. Habur Nehri kıyısında bulunan Til Temir, Til Hemus, Til Şemiramin’e yerleşmiş olan Asuriler, IŞİD’in saldırılarına hedef oluyor. Süryani, Asuri Birlikleri de birleşerek Sootoro ve Sutoro savunma birliklerini kurdu. Bazı bölgelerde Suriye Ordusu ile hareket eden grup bazı noktalarda Kürd Güçleriyle bazı noktalarda da Ulusal Savunma Güçleri (NDF) ile birlikte davranıyor.
Sotooro ve Sutoro’ya dair bilgi veren Gazeteci Hasan Sivri, bu iki grubun Suriye Ulusal Konseyi ve Kürd Ulusal Konseyi’nden sonra 2013 ocak ayında ilan edildiğini söylüyor. İki grubun ÖSO ile birlikte de ortak eylem kararı aldığını belirten Sivri, Asuri, Süryani ve Keldanilerin IŞİD’e karşı varlıklarını korumak için kurulduğunu ifade ediyor. Sivri, Süryani savaşçıların yetiştirilmesi için Qamışlo’da geçtiğimiz yıl akademi de kurulduğunu belirterek bu iki grup hakkında şu bilgileri verdi; “Haseke ve Qamışlo’daki Süryanilerin çoğunluğu Suriye yönetimini desteklediği için Ordu ile birlikte ortak hareket eden Süryani Güçleri de var. Ancak bazı noktalarda da Süryani Güçleri YPG güçleri ile koordineli eylemler gerçekleştiriyor.”
Sotooro ile YPG arasında anlaşmazlıklar
Öte yandan Sootoro ile YPG güçleri arasında zaman zaman gerginlik yaşandığı da bir gerçek. Geçtiğimiz yıl YPG ile Sootoro arasında çatışma yaşandığı ve bu çatışma sonrasında Derik’te bazı Süryanilerin Asayiş tarafından tutuklandığı daha sonra serbest bırakıldığı ve aynı çatışmanın geçen gün sirayet ettiği ve bir Asuri komutanın öldürüldüğü ve bir diğerininin de YPG tarafındna yaralandığı bildiriliyor.
Arap Hristiyanlar – Kozarto
Arap Hristiyanlar’ın da kendine ait savunma güçleri onal Kozarto Savunma Güçleri adı altında birleşen Arap Hristiyanlar’ın daha çok Haseke’de Suriye Ordusu saflarında savaşıyor.
Hizbullah ve Pasdarlar da Hesekê’de
Hasekê’de İran’ın desteklediği Lübnan Hizbullah’ına bağlı birlikler ve Pasdarlar ile Besic birlikleri de varlığını sürdürüyor. Suriye’deki iç savaşta Şam yönetimine verdiği destek ile bilinen İran, Rojava ile Güney Kürdistan’ın birleştiği noktada yer alan Hasekê’ye Hizbullah üyelerini yerleştirmiş durumda. Rojava’daki Kürd Güçleri’nin açıklamalarına göre daha önce Hasekê’de çıkan çatışmalarda Hizbullah’ın büyük etkisi olduğu ifade ediliyor. Lübnan ve İran Hizbullah’ının bazı noktalarda sivil halka yönelik eylemler gerçekleştirdiği de biliniyor. Rejim askerlerinin olmadığı yerden İran Askerleri ve Hizbullah bazen Kürd Güçleri ile de çatışmalara giriyor.
Hasekê’de Arap Aşiretleri – El Meavir
IŞİD’in geçtiğimiz dönemlerde Haseke’ye saldırıları üzerine bölgede yaşayan Arap Aşiretleri ve Kabileleri Meclisi Tel Hamis ve Tel Gazel bölgelerinde 5 bin kişilik El Meavir Birliklerini kurmuştu. Qamışlo güneyindeki hava alanında İran Pasdarları ve Hizbullah’ın askeri uzmanlarınca eğitildikleri iddia edilen bu birliklerin, Hesekê’de bin kişilik gücü bulunuyor.
Rejim korucuları NDF
Bir yandan muhaliflerle bir yandan IŞİD ile mücadele eden Suriye Ordusu’nun yanı sıra Rojava’daki yerel halktan oluşan rejim yanlıları da 2013 yılında Haseke’de “Muqenne” adıyla bilinen Ulusal Savunma Güçleri (NDF) adı altında Rojava’daki varlığını sürdürüyor. NDF kurulduğu yıl ve 2014’te Kürd Güçleriyle çatışmış bu çatışmaya Suriye Ordusu’nun müdahale ettiği öğrenilmişti.
Bölgede 35 silahlı grup
Gazeteci Hüsnü Mahalli de Rojava’da YPG dışında 35 grup ile 11 Partinin, Sosyalistlerin, Solcuların, Komünistlerin de kurduğu örgütler olduğunu ifade ediyor. Rojava’da irili ufaklı bir çok grubun varlığından söz etmenin mümkün olduğunu ifade eden Mahalli, bölgedeki temel gücün Kürd Güçleri olduğu kanısında. Özellikle küçük grupların Kürd Güçleri ile ortak hareket ettiğini belirten Mahalli bazı grupların da IŞİD’e karşı Suriye Ordusunda yer aldıklarını söylüyor.
Rojava Peşmergeleri eve dönüşü bekliyor
Rojava’daki tüm bu silahlı güçlerin yanısıra, şu sıralar KBY’deki cephelerde savaşan Roj Peşmergeleri var. ENKS’yi oluşturan partilerin askeri kolu olan Roj Peşmergeleri Rojava’ya dönmek istediğini ilan etti. Ancak bölgede tek güç halinde olmaya çalışan PYD Peşmerge’nin geri dönüşüne “izin vermeyeceklerini” belirtiyor. Güney Kürdistan Hükümeti, sayıları 6 bin civarında olan Roj Peşmergelerinin Rojava’daki savunmada etkin olacağını ifade etse de PYD buna müsaade etmeyeceklerini ifade ediyor. Konuya dair BasHaber’e açıklamada bulunan YPG Kobanê Söcüsü Şoreş Hesen Peşmerge’nin neden geri dönüşüne izin vermediklerini şu ifadelerle açıklıyor: “Peşmerge’de Güney Kürdistan’ı koruyor ve İŞİD’İ Kürdistan’dan çıkarıyor. Bizim de Peşmerge’nin de binlerce şehidi var. Rojava’ya gelecek Peşmergeler ENKS’ye ve KDP’ye bağlı Peşmergeler. İki farklı Kürd askeri birliğinin aynı yerde yer alması sıkıntılara ve iç çatışmaya sebep olur.”
1996 yaşanan Birakuji’yi hatırlatan Hesen, “Rojava Peşmergeleri Güney Kürdistan’dalar. Onların gelmelerine karşıyız. Çünkü gelirlerse halkımız onlara tepki gösterebilir. Biz bunun önüne geçmek için karşı çıktık. Rojava’daki kurumların çoğu Peşmergelerin gelmesine tepki gösterdi. Biz Peşmerge mücadelesini çok önemsiyoruz. Bir çok yerde beraber savunma yaptık. Eğer YPG’nin çatısı altına girmeyi kabul ederlerse buyursunlar gelsinler. Başka bayraklarla ve başka siyasi partilerin birlikleri gibi gelmelerine karşıyız” sözleriyle Peşmergenin YPG’ye tabi olmasını istediklerini ifade ediyor. YPG Sözcüsü Hesen, çatışmalar sona erdiğinde Fırat’ın çatısı altında bulunan grupların Arap bölgelerine gideceğini ve Rojava’da kalıcı olmadıklarını savunuyor.