Özerk Yönetim yetkililerinin Rojava'da Suriye Demokratik Güçleri (DSG) tarafından kontrol edilen bölgelere yönelik son ABD muafiyetlerine ayak uydurmak için bir yatırım yasası çıkarma sürecinde olduğu bildirildi.
Bir Kürt yetkili kaynak tarafından yapılan açıklamada. Yasa, Arap ve yabancı yatırımcıların altyapı projelerinde ve muafiyet listesinde yer alan ekonomi, tarım ve kalkınma sektörlerinde faaliyet göstermesine izin verecek. Bu çerçevede DSG lideri yaptığı açıklamada, kararı ve tüm şirketlerin kendi nüfuz alanlarına yatırım yapmalarını memnuniyetle karşılarken bunu savaşın devam etmesi ve daha önce IŞİD terör örgütünün ülkenin doğusundaki geniş alanları kontrol etmesi nedeniyle zarar gören altyapıyı yeniden inşa etmek ve yorgun ekonomiyi desteklemek için atılmış iyi bir adım olarak niteledi.
Özerk Yönetim’de Ekonomi Otoritesi Başkanı Süleyman Barodo yaptığı basın açıklamasında, yönetimin Yürütme Konseyi Başkanlığı’nın, bölgenin Sezar yaptırımlarından muaf tutulması sonrasında bir yatırım kanunu çıkarmak ve bunu yasalaştırmak için çalıştığını söyledi. Barodo, yabancı yatırımcıların ve şirketlerin, ABD’nin Suriye hükümetine uyguladığı yaptırımlar listesine dahil edilecek olmaları nedeniyle bölgeye yatırım yapma konusunda isteksiz olduklarını hatırlattı.
“Yatırım yasası çıkarsa, Rojava'da proje oluşturabilecek yatırımcılar arasında bir güven ortamı yaratacaktır” diyen Süleyman Barodo, Özerk Yönetim yetkililerinin yatırım tekliflerinde ‘bölge sakinlerinin yaşam koşullarını iyileştirme ve gıda güvenliğini sağlama’ amaçlı tarım projeleri ve kendi kendine yeterlilik üzerine odaklanacaklarını kaydetti.
Yetkili, Fırat’ın doğusundaki ekonomik ve hizmet durumunun, Sezar Yasası’nın yaptırımlarının yansımalarına ek olarak bölgedeki operasyonlar nedeniyle birçok aksiliğe tanık olduğunu vurguladı. Baroda’ya göre bölge, son iki yılda ekonomi açısından zarara neden olan koronavirüs pandemisinden de olumsuz etkilendi. Aynı şekilde sınır geçişlerinin kapatılması nedeniyle şeker, un ve akaryakıt krizlerine de tanık olundu. Süleyman Barodo ayrıca Sezar yaptırımları muafiyetinin bölgeye ekonomik olarak canlılık katacağını, IŞİD’ın bölgedeki ekonomik durumu istismar etmesini ve saflarını yeniden düzenlemesini de engelleyeceğini vurguladı.
Özerk Yönetim yetkililerine ve ekonomistlere göre Washington, 12 sektörü yaptırımlardan muaf tuttu. Bunlar arasında en göze çarpanı tarım sektörü. Bu durum, ilk kez Arap ve yabancı şirketler açısından bu sektöre yatırım yapma fırsatı oluşturacak. Bu sektör, Suriye rejimine yakın isimlerin ve Devlet Başkanı Beşşar Esad’in tekelindeydi. Muafiyet ayrıca sağlık hizmetleri, imalat ve eğitim ile ilgili sektörlerin yanı sıra atık, inşaat, temiz enerji, ulaşım ve depolama sektörlerinde de çeşitli fırsatlar sunacak. Özerk Yönetim bölgeleri, yıllar içerisinde hükümet müfredatından çıkarıldı. Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan kitaplarla eğitim bu bölgelerde yasaklandı. Muafiyete göre Suriye menşeli rafine edilmiş petrol ürünlerinin ülke sınırları içinde kullanılması şartıyla satın alınmasına da izin verilecek.
Diğer yandan SDG lideri Mazlum Abdi, yerel, Arap ve uluslararası şirketleri Özerk Yönetim alanlarına yatırım yapmaya çağırdı. Adımı, sürdürülebilir istikrar faaliyetlerinin ve çabalarının güçlendirilmesine destek olarak nitelendiren Abdi, Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Kararı ve tüm şirketlerin bölgeye yatırım yapmalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, altyapıyı yeniden inşa etmek ve ekonomiyi desteklemek için iyi bir adım. Ayrıca IŞİD’a karşı mücadele açısından koalisyonla ortak bir görev ve tüm Suriyelilere umut kapısıdır.”