ABD’yle Türkiye arasında Rojava’da oluşturulacak ‘güvenli bölge’ planına değinen Erdoğan, “Türkiye'nin kaybedecek tek bir günü daha yoktur. 30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27’nci Dönem 3’üncü Yasama Yılı'nın açılışı dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda açıklamalarda bulundu.
“Siyaset yaparken de hepimiz önce bu ülkeye ve millete karşı sorumlu olduğumuzu unutmayacağız” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önce milletim demeyen hiç kimsenin bu kutlu kurumun çatısı altında yer almaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Terörle ve şiddetle arasına mesafe koyan tüm kesimleri milli meselelerde ortak paydada buluşmaya davet ediyoruz. Yeter ki siyasi konulardaki rekabetimizi milletimize karşı olan sorumluluklarımızın önüne geçirmeyelim.”
Türkiye’ye göç eden mültecilerden söz eden Erdoğan, şunları ifade etti:
“Bugün bölgemizde ve dünyada kalbiyle ve gözüyle bizi takip eden yüz milyonlarca insan bulunuyor. Sınırlarımız dışındaki hiçbir faaliyetimiz ilhak istismar amaçlı değildir. Kendi güvenliğimiz adına neyin peşindeysek yakındaki ve uzaktaki tüm dostlarımız için aynı mücadeleyi veriyoruz. Biz çevremize sadece yardım etmek anlayışıyla bakıyoruz. Türk milletini diğerlerinden ayıran bu insani duruşumuzdan hiçbir zaman vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz. Akdeniz'in Ege'nin Karadeniz'in her karışındaki gelişme bizi doğrudan ilgilendirir. Suriyeli kardeşlerimiz rejimin baskısı altında ezildiğinde yine gönlümüzün ve sınırlarımızın kapılarını açtık.”
Öte yandan, Suriye krizi uzadığı için, halen sınırlarımız içinde yaşayan 3 milyon 650 bin misafirimizin yol açtığı ekonomik, sosyal ve kültürel sınamaların tabii ki farkındayız” diyen Erdoğan, “Türkiye’den başka böyle bir yükü omuzlayabilecek ve bu kadar uzun süre yönetebilecek bir başka ülke olmadığını da biliyoruz. Bununla birlikte, milyonlarca sığınmacıyı ilanihaye kendi topraklarımızda misafir etmeye devam etmek gibi bir düşüncemiz de yoktur” şeklinde konuştu.
“Hiç Şüphesiz İşimiz Kolay Olmayacak"
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Fırat'ın doğusu olarak ifade ettiğimiz bölge ile ilgili uzun ve zahmetli süreç yaşadık. Öncelikle şu hususu bir kez daha sizlerle milletimizle tüm dünya ile paylaşmak istiyorum Türkiye Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanadır. Biz asla savaştan kan dökülmesinden ölümden yana değiliz. Hem kendimiz hem de tüm Suriye halkı için güvenli bir gelecek istiyoruz. Birileri bize diz çöktürmeye çalışıyor. Türkiye böyle alçakça oyunu kabul edecek kadar aciz bir ülke midir? Türkiye masa başında yazılan senaryoların figüranlığını yapacak kadar köksüz bir ülke midir?”
Erdoğan, "Özellikle Fırat'ın doğusunda (ABD ile) arzu ettiğimiz neticelere ulaşamadık. Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır. Hiç şüphesiz işimiz kolay olmayacak" ifadesini kullandı.
"Başka Çaremiz Kalmadı"
“Türkiye'nin artık bu konuda kaybedecek tek bir günü dahi yoktur” ifadelerini kullanan Erdoğan, “Kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır. Hiç şüphesiz işimiz kolay olmayacak. Allah'ın yardımı sayesinde bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımızdan şüphe duymuyorum'' dedi.
ABD’yle Türkiye arasında Rojava’da oluşturulacak ‘güvenli bölge’ planına değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“30 kilometre derinliğindeki güvenli bölgede 2 milyon kişiyi iskan ettirmeyi planlıyoruz. Projelerimiz hazır. Devlet başkanlarıyla BM'deki ikili görüşmelerde paylaştık. Bölgeyi terör örgütünün işgalinden kurtardıktan sonra uluslararası alacağımız destekle bu projeyi başlatacağız. Türkiye, kendi güvenliğini bölgede hesabı olan güçlerin keyfine terk edecek değildir. Türkiye gelişmekte olan bir ülke grubunda bir üst kategoriye yükseldi.”
Faiz ve Enflasyon
Türkiye’deki ekonomik gelişmelerle ilgili konuşan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Finans sistemine saldırılar ekonominin kendi dinamikleri içinde gerçekleşen hadiseler değildi. Ağustos ayındaki sıkıntının ardından ekonomi yönetimimiz pek çok önlem aldı. Sadece bir gecede 10 milyar dolardan daha fazla ülkemizdeki cari kurun çok üzerinde döviz satın alma emirleriyle karşılaştık. Döviz kuru istikrarlı çizgiye oturtulmuştur. Faizin inmesi için adımlar atılmıştır. Faizler, bir önceki yıl sonuna göre bugün, ticari kredilerde 10 puan konut kredilerinde 15 puan gerilemiştir. Yeni verilerin açıklanmasıyla birlikte önümüzdeki günlerde enflasyonun yeniden tek haneli rakama ineceğine inanıyorum. Turizmde çok bereketli bir sezon geçiriyoruz. 50 milyon turist hedefini inşallah yakalayacağız.”
Güvenli Bölge Planı
Türkiye Savunma Bakanlığı, 13 Ağustos'ta ABD'li altı kişilik bir heyetin Urfa’ya gittiğini ve altyapı kurulum çalışmalarına başlandığını bildirmişti.
ABD ile Türkiye arasında Rojava’da kurulacak ‘güvenli bölge’ için şu kararların alındığı ifade edilmişti:
-Türkiye'nin güvenlik endişelerini giderecek ilk aşamada alınacak tedbirlerin bir an önce uygulanması.
-Bu çerçevede güvenli bölge tesisinin ABD ile koordine ve yönetimi için Türkiye'de Müşterek Harekat Merkezinin en kısa zamanda kurulması.
-Güvenli bölgenin bir barış koridoru olması ve yerinden edilmiş Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri için her türlü ilave tedbirin alınması.