Rojavalı Gazeteci Barzan İso, Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarının Rojava’da halkın iradesini kırmaya yönelik olduğunu kaydetti. Kobani’de bulunan Barzan İso, gazetemize açıklamalarda bulundu. IŞİD’in önceki gece havan toplarıyla saldırı yaptığını bilgisini veren İso, YPG’nin savunması karşısında IŞİD’in geri dönmek zorunda kaldığını belirtti. İso, Kobani’deki durumu şöyle özetledi: “Bu tür zamanlarda sivil halk kaçar, bir yerlere sığınmaya gider, ama şu an Kobani’de halkın kendisi asayiş oluşturdu.
Türkiye’ye kaçanlar var mı diye bir bakayım dedim. Yok. Tam tersine daha önce Türkiye’ye gidenler geri dönüyor. Çünkü gittikleri yerlerde şartlar kötü, Kobanililer köle koşullarda çalışmak istemezler. Bunun için de geri dönüyorlar.”
İso, Kobani halkının IŞİD’in vahşetinin boyutlarını, IŞİD’in ele geçirdiği köylerde yaptıklarıyla birlikte daha iyi gördüğünü anlattı. Barzan İso, elektrik kesintilerinden dolayı gelişmelerin cep telefonlarından ve radyolardan takip edildiğini söyledi.
Halkın Kobani’yi savunmak dışında başka seçeneğin olmadığının farkında olduğunu da dikkat çeken İso Kobani’de, Suriye’nin farklı şehirlerden gelen ve 10 bin civarında olduğu tahmin edilen Araplar ile bir Türkmen köyü dışında nüfusun tamamının Kürt olduğu bilgisini verdi. İso, Kobani’nin 450 bin civarında bir nüfusu olduğunu da söyledi.
UZMAN DOKTOR VE BUĞDAY İHTİYAÇ
Rojavalıların taleplerini özetleyen Gazeteci İso, günlük ve insani ihtiyaçların karşılanması için sınır kapıların açılması gerektiğini belirtti.
İso, yaşanan sıkıntıları anlatırken kendi karşılaştığı bir durumu örnek verdi: “Cep telefonumun pili bitti ve bunun için Türkiye tarafına geçmek gerekiyor. Sınır kapısını kapalı olduğu için pile ulaşmak ancak tek yol kalıyor. Sınırı kaçak geçmek!”
Sadece TIR’larla gelen yardım malzemeleri için kapıların açıldığı bildiren İso, TIR’larla gelen yardımların tek başına yeterli olmadığına dikkat çekti. Özellikle buğday stokunun azaldığına işaret eden İso, uzman doktor ihtiyacının çok acil bir durum olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE HÜKÜMETİNE ÖFKE VAR
Gazeteci Barzan İso, Kobanililerin, Suriye politikası nedeniyle Türkiye hükümetine tepkili olduğunu da belirtirken, diğer sınır kapıları açıkken, Rojava sınır kapılarının kapalı tutulmasını bu konudaki somut bir neden olarak gösterdi.
İso, özellikle Türkiye’nin IŞİD’e lojistik destek verdiği, IŞİD militanlarının Türkiye’de tedavi edildiğine dair haber ve iddiaların Kobanililerin öfkesini daha da artırdığını belirtti.
İso, TBMM’deki, özellikle HDP başta olmak üzere demokrat milletvekillerinin Rojava gündemdeyken değil her zaman Rojava’yı gündemlerine almaları gerektiğini de ifade etti.
‘SESİMİZİ DUYUN’
Rojavalıların Türkiye halkları ve dünya kamuoyundan dayanışma beklediklerini söyleyen İso, özellikle Türkiye devleti ve hükümetine Rojava politikasının değiştirmesi için baskı oluşturulmasını beklediklerini belirtti. (İstanbul\\EVRENSEL)
KOBANİ\'DE ÇATIŞMALARIN GELİŞİMİ VE SEYRİ
IŞİD’in 2 Temmuz günü başlayan Kobani’ye yönelik saldırısı, 10. gününe girdi. Fırat Haber Ajansının haberine göre Kobani’nin 3 tarafında devam eden çatışmalarda şu ana kadar yaşamını yitiren IŞİD militanı sayısı 338, YPG-YPJ savaşçısı ise 36.
Kobani’ye yönelik saldırılar, Rakka’dan Türkiye sınırına kadar geniş bir alanı kapsıyor.
Kobani Kantonu, üç kantonlu bir yönetime sahip olan Batı Kürdistan’ın (Rojava) en küçük parçası. Fransa’nın Suriye’deki hakimiyetinden önce ufak bir köy olan ve o dönemde kent haline gelen Kobani isminin, Batı (Rojava) ile Kuzey Kürdistan’ı birbirinden ayıran tren hattını yapan şirketin burada kendisine merkez kurduğu ve bu nedenle de kente (Kompany) adını verdiği söyleniyor.
Kentin doğusunda IŞİD’in elinde bulunan Rakka’ya bağlı Til Ebyad kasabası, güneyde yine IŞİD’in hakimiyetinde olan Rakka, batıda Cerablus ile Minbic ilçeleri, kuzeyde ise Kuzey Kürdistan’ın Suruç ilçesi bulunuyor.
Yüzde 90’ını Kürtlerin oluşturduğu Kobanililerin temel geçim kaynağı buğday ekimi ile hayvancılık.
Abdullah Öcalan da 1979 yılında Kobani’den Ortadoğu’ya açıldı.
Kürdistan parçalandıktan sonra, Suriye rejimi asimilasyon siyaseti çerçevesinde Rojava kentlerini birbirinden ayırmaya çalıştı. Bu amaçla Kürt kentleri arasına Arap köyleri yerleştirdi. Kobani de bu plan çerçevesinde Afrin ile Cizre bölgesinden ayrıldı.
Kobani’nin bu politik kimliği, Rojava devriminin de bu bölgeden başlamasına vesile oldu. 19 Temmuz 2012’de ilk olarak Kobani halkı rejim güçlerini yerleşim yerlerinden çıkararak devrim ateşinin fitilini yaktılar. Devrim Efrin ve Cizîre bölgesine buradan yayıldı.
Kobani’ye yönelik en şiddetli saldırılar 8 Mart 2014 tarihinde gerçekleşti.
13 Mart tarihinde Qereqozak köyüne giren İŞİD militanları, Fırat Nehri üzerinde bulunan köyün köprüsünü ele geçirdi.
IŞİD saldırıları Batı, Güney ve Doğu Kobani’de şiddetlendi. Ancak bu saldırılar püskürtüldü.
ÜÇ TARAFTAN SALDIRI
2 Temmuz’da da Kobani’nin batısında bulunan Zormaxar köyüne saldırdılar. Bunu Beyadi ve Cideydi köylerine saldırılar takip etti. YPG/YPJ güçleri de karşı savunmaya geçti ve çatışmalar 4 gün sürdü. Fırat Haber Ajansının bildirdiğine göre, bu çatışmalarda toplam 100 IŞİD militanı öldürüldü.
4. günde YPG Zormaxar, Beyadiyi, Cideydi, Xirab Etto, Cîb El Ferece ve Şiyoxa ilçesine operasyon düzenledi. Bu operasyonda YPG’nin bilgilerine göre 49 IŞİD üyesi öldürüldü.
6 Temmuz’da IŞİD militanları bu sefer Kobani’nin güneyinde bulunan Kon Eftar köyüne saldırdı. 7 Temmuz’da da Ebu Sira köyündeki IŞİD güçleri bomba yüklü araçlarla YPG’nin kontrol noktasına karşı saldırı gerçekleştirdi. Bu çatışmalarda 39 IŞİD militanının öldürüldüğü öne sürüldü.
IŞİD, aynı gün Kobani’nin doğusunda bulunan Evdiko köyüne saldırdı. Bunun yanında Til Ebyad ve Rakka’dan IŞİD’e yardım geldi. Çatışmalar Til Ebyad’a bağlı Qiz Elî, Bîkêtik, Girê Sor, Kendal köyüne sıçradı. Fırat Haber Ajansının haberine göre, bu çatışmalarda da 100 IŞİD üyesi öldürüldü ve bir tank tahrip edildi.
9 Temmuz’da Zormixar, Ebû Sirra, Xirab Etto ve Çarqelê’de çatışmalar şiddetlendi. Bu çatışmalar sonucunda da 50 IŞİD üyesinin öldürüldüğü öne sürüldü.
Halen süren çatışmalarda 36 YPG-YPJ savaşçısı ve bir yurtsever de yaşamını yitirdi.
Bu saldırıların Kobani’nin batısından yani Türkiye sınırından başlaması ve Rakka’nın güney sınırı, Til Ebyad sınırı ve yine Türkiye sınırında yayılması dikkat çekiyor. Bunun yanında IŞİD militanlarının çok rahatlıkla sınırı geçtikleri ve yaralılarını Türkiye’ye geçirdikleri de belirtiliyor. PYD Eş Başkanı Salih Müslim de konu hakkında, ‘Türkiye’nin bazı kurumları IŞID’e destek veriyor’, açıklamasını yapmıştı.
