Rûdaw bültenine katılan Welid Çoli, ABD’nin Suriye ve Rojava’da 2019’da izlediği siyaset çizgisinin birçok siyasi merkezin ve tarafın öngörülerini ve beklentilerini altüst ettiğini söyledi.
ABD’nin Suriye’de kalma gerekçesini IŞİD’in bitirilmesine, İran’ın yayılmacılığının engellenmesine bağladığını ve ayrıca Suriye sorununa siyasal bir çözüm bulunana dek ülkede kalacağının sinyallerini verdiğini dile getiren Çoli, “Bu yaklaşım Suriye ve Rojava’daki taraflara özellikle de Kürtlere büyük bir umut aşılıyordu. Fakat malesef ABD’nin Suriye politikası çok değişken oldu. Trump’ın kararı Kürtleri de zor durumda bıraktı” ifadelerini kullandı.
Efrin’de Rusya’nın, Gire Spi ve Sere Kaniye’de ise ABD’nin Türkiye ile çıkarlarını gözeterek operasyonlara göz yumduğunu belirten Welid Çoli, “Kürtler eninde sonunda Şam’ın yolunu tutacak. Şam Kürtler için son seçenek gibi duruyor. Artık eski Şam’mı olur yada gelecekteki yeni Şam’mı olur onu görürüz. Fakat rejim de şu ana kadar Kürtlerle müzakere adına ciddi bir adım atmadı” dedi.
“ABD’nin Suriye’deki varlığı Rojava Özerk Yönetimi’ne, Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bağlı bir durum değildir” diyen Çoli, “ABD IŞİD’in Kobani saldırılarından sonra Rojava’ya geçti. O zaman Suriye hükümeti ve Rusya DSG’ye yardım etseydi ABD’nin geçişi engellenirdi. Öte yandan askeri anlamda DSG, ABD’nin öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon’un müttefiği durumunda ama siyasi çözümün de Şam ile gerçekleşebileceğini savunuyor” diye konuştu.
