Kürtlerin Rus Ruleti

Amberin Zaman, Diken’de Rusların Suriye’ye müdahalesi sonrası ivme kazanan Rusya ile Batı Kürdistan Kürtlerinin ilişkilerini irdelediği \'Kürtlerin ‘Rus kartı’ el yakar\' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

10.10.2015, Cts - 12:09

Kürtlerin Rus Ruleti
Haberi Paylaş

Amberin Zaman, Diken’de Rusların Suriye’ye müdahalesi sonrası ivme kazanan Rusya ile Batı Kürdistan Kürtlerinin ilişkilerini irdelediği \"Kürtlerin ‘Rus kartı’ el yakar\" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Rusya’nın Suriye’ye ani ve güçlü müdahalesinin Kürtlere yeni fırsatlar sunduğunu vurgulayan Amberin Zaman, Rusların Suriye Sivil Savaşı’nın en etkili silahlı gücü konumundaki Kürtler’e kur yapmaya başladığını dile getiriyor.

Dün sitemizde de yayınlanan PYD yöneticilerinden İlham Ehmed’in Al Monitor’da yayınlanan Rusya’nın YPG ile çalışma isteğine atıfta bulunan Amberin Zaman, İlham Ehmed’in bu düşüncelerini Washington’daki görüşmelerde ABD’li yetkililere de aktardığından şüphe duymuyor.

Girê Spî’yi (Tel Abyad) ele geçirdikten hemen sonra birleştirdiği iki kantona Afrin’i de katmak hevesiyle batıya doğru hareketlenen YPG’nin, Türkiye’nin sert tepkisi karşısında ABD tarafından frenlendiğini belirten Zaman, Rojava Kürtlerinin Suriye’deki genel görüntünün aksine ‘üçüncü yol’ dedikleri, ne rejimin yanında, ne rejime karşı bir politika sürdürdüğüne dikkati çekiyor.

Kürtler Midyat\'a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir

Amberin Zaman, ABD’nin sahadaki en değerli müttefiki haline gelen Kürtlerle işbirliğinin, Cerabulus’un Kürtler tarafından alınma konusundaki ısrarının devamı ve aksi taktirde Ruslarla ilişki kurulacağı olasılığının dillendirilmesi halinde tehlikeye gireceği ve ABD’nin, Nato müttefiği Türkiye ile Kürtler arasında tercih yapmak zorunda kalınmasının iyi bir fikir olmayacağına işaret ediyor.

PYD’li kaynakların ABD ile ilişkilerin geliştirilmesi konusunda oldukça istekli oldukları, bu ilişkilere Türkiye’nin de eklenmesini çok arzuladıkları ancak Cerabulus konusunda Washington’a dönük bir hayal kırıklığı beslediklerinin vurgulandığı açıklama önemli bir tesbitle sona eriyor:

Tarih tekerrür ediyor

Kürtler konusunda Washington’un sicili hiç parlak değil. Ancak Kürtlere, tarihlerinin en büyük hayal kırıklıklarından birini Ruslar yaşatmıştı. 1946’da kendi çıkarları için İran’ın Mahabad kentinde Qazi Mıhemed önderliğindeki ilk bağımsız Kürt oluşumuna destek veren Sovyetler, Batı’yla anlaşıp İran’dan çekilince Mahabad Cumhuriyeti çökmüştü. Mıhemed ve arkadaşları kent meydanında İran tarafından idam edilmişti.

Ve tarih tekerrür ediyor. Ruslar bugün de kantonları tanıma vaadiyle Kürtleri yanlarına çekmeye çalışıyor. Ama esas amaçları Kürtlere yıllarca zulüm eden, yok sayan, işine gelince Abdullah Öcalan’ı sınır dışı eden ve on binlerce sivili katleden Esad rejimini ayak tutmak. Bunu da unutmayalım.

* * * * *

Amberin Zaman\'ın \"Kürtlerin \'rus kartı\' el yakar\" başlıklı yazısının tam metni:

Rusya’nın Suriye’ye ani ve güçlü müdahalesi Kürtlere yeni fırsatlar sunmuş görünüyor.

Ruslar Kürtlere kur yapmaya başladı bile. ABD’de temaslarda bulunan PYD’nin etkili kadın yöneticilerinden İlham Ehmed, Al Monitor’dan Barbara Slavin’e durumu şu sözlerle teyit etti: “IŞİD ve diğer aşırı gruplara karşı Rusya bizlerle çalışmak istediğini söyledi.” Ehmed ABD’li yetkililerle bir araya geldiğinde Rusya’nın bu teklifini aktardığından en ufak şüpheniz olmasın.

Rusya ve Esad’ın canına minnet!

YPG, Haziran’da Tel Abyad’ı ABD’nin desteğiyle IŞİD’den almıştı. Böylece Cizire ve Kobane kantonlarını birleştiren YPG Rusya’nın hamlesinin ardından Fırat’ın batısına geçme planını canlandırdı. Amaç kesintisiz kantonlar zincirine Afrin’i de katmak. Bunu gerçekleştirmek için Türkiye tarafından ‘İŞİD’den arındırılmış bölge’ diye lanse edilen Cerabulus-Mare hattını sadece IŞİD’den değil Ankara ve Körfez başkentlerinin beslediği muhalif gruplardan da arındırması gerekiyor. Bu da Washington merkezli Atlantic Council’a bağlı savunma uzmanı Aaron Stein’ın ifadesiyle ‘YPG’yi Türkiye’yle fiili olarak ilk kez karşı karşıya getirir.’ IŞİD karşıtı koalisyon çöker. Rusya ve Esad’ın canına minnet!

YPG Tel Abyad’ı ele geçirdikten hemen sonra batıya doğru ilerlemeye zaten hevesliydi ama ABD Türkiye’nin sert tepkisi karşısında frene basmıştı. Akabinde İncirlik mutabakatı imzalandı. Buna göre Cerabulus-Mare hattı IŞİD’den temizlenip sözde ılımlı Suriyeli muhalifler tarafından denetlenecekti. Ancak Ankara açısından en kritik nokta YPG’nin Cerabulus’a girmemesi konusunda sağlanan uzlaşmaydı.

Ortada ılımlı muhalif yok

Gerisi ‘Eğit Donat’ programının iflasının resmettiği üzere pek de gerçekçi değil. Ortada ılımlı muhalif yok. Öyle oldukları zannedilenler ise ABD’den aldıkları silahlarla birlikte şıp diye El Nusra ve diğer aşırı gruplara katılıyor.

Her ne kadar TSK ile Pentagon arasında operasyonel planlama konusunda görüşmeler sürse de ABD bölgeye Türkiye’nin yerleştirmek istediği Suriyeli mültecilerin savunmasını katiyetle üstlenmeye yanaşmıyor. Türkiye’nin ısrarla pazarladığı bu senaryo fos görünse de Türkiye’nin kolladığı Fetih Ordusu’nun Esad’ın kalesi Lazkiye’ye doğru ilerlemesiyle sıkışan rejimi panikletmiş görünüyor. Nedenini anlamak için haritaya bakmak yeter.

ABD’nin sahadaki en değerli müttefiki

Suriye’deki kan banyosu patlak verdiğinden beri PYD/YPG ‘üçüncü yol’ dedikleri, ne rejimin yanında, ne rejime karşı bir politika sürdürdü. Suriye’nin geri kalanı birbirini gırtlaklarken Kürtler peyderpey kendi özerk bölgelerini kurdu. IŞİD kabusu sayesinde ABD’nin sahadaki en değerli müttefiki haline geldiler. An itibarıyla IŞİD’in ‘başkenti’ Rakka’nın alınması planlanırken anahtar konumdalar.

ABD havadan da olsa YPG ve Arap müttefiklerine silah ulaştırmaya kararlı görünüyor. Ne var ki güvenilir kaynaklardan edilen bilgiye göre YPG, “Cerabulus alınmadan olmaz, Cerabulus’u bırakın biz alalım” demeye başladı. Washington’daki resmi kaynaklar cümlenin gerisinin, “Yoksa Ruslara gitmek zorunda kalırız” diye tamamlandığı takdirde YPG ile ilişkilerin ‘zora gireceğinin’ altını çiziyor.

Stein’ın deyişiyle, “Washington’ı Kürtler ile NATO müttefiki Türkiye arasında tercihe zorlamak hiç de iyi bir fikir değil.” Üstelik Rusya’yla iş tutmak YPG’nin en hararetli savunucusu Cumhuriyetçileri de karşına almak demek.

Nitekim görüştüğümüz PYD’li kaynaklar da ABD ile ittifakı sürdürmeyi ve derinleştirmeyi tercih ettiklerini, Türkiye’yi de içine katan bir denklemin ise en fazla arzulanan netice olduğunu vurguluyor. Ama Cerabulus konusunda Washington’dan yana duydukları ‘hayal kırıklığını’ da gizlemiyorlar.

Tarih tekerrür ediyor

Kürtler konusunda Washington’un sicili hiç parlak değil. Ancak Kürtlere, tarihlerinin en büyük hayal kırıklıklarından birini Ruslar yaşatmıştı. 1946’da kendi çıkarları için İran’ın Mahabad kentinde Qazi Mıhemed önderliğindeki ilk bağımsız Kürt oluşumuna destek veren Sovyetler, Batı’yla anlaşıp İran’dan çekilince Mahabad Cumhuriyeti çökmüştü. Mıhemed ve arkadaşları kent meydanında İran tarafından idam edilmişti.

Ve tarih tekerrür ediyor. Ruslar bugün de kantonları tanıma vaadiyle Kürtleri yanlarına çekmeye çalışıyor. Ama esas amaçları Kürtlere yıllarca zulüm eden, yok sayan, işine gelince Abdullah Öcalan’ı sınır dışı eden ve on binlerce sivili katleden Esad rejimini ayak tutmak. Bunu da unutmayalım.

Not: Barışı hedef alan Ankara katliamını lanetliyor, hepimize başsağlığı diliyorum.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 4774 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:09:22:14
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x