Rojava Özerk Yönetimi Rusya Danışmanı Bedran Çiya Kurd, yerlerinden edilmiş kişiler konusunda Türkiye ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin (ENKS) herhangi bir rol üstlenemeyeceğini ifade etti. Yetkili, “Türkiye ve ENKS, yerinden edilmiş kişiler konusunda garantör rolü üstlenemezler. Çünkü sorunun kaynağı onlar” dedi.
Rojava Özerk Yönetimi Rusya Danışmanı Bedran Çiya Kurd, Türkiye'nin Rojava'ya yönelik harekatından kaçanların durumu, geri dönüşler ve yerlerinden edilmiş kişileri bölgenin kuzeyindeki şehir ve kasabalara yönlendirmek için bir mekanizmanın oluşturulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) çağrıda bulundu.
Yetkili, sivillerin geri dönüşünü kolaylaştırmak için Ankara, muhaliflerden oluşan Suriye Koalisyonu ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nin (ENKS) herhangi bir rol oynamadığına dikkati çekti. İnsan hakları komiteleri ve tarafsız oluşumlardan, yerlerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü konusunda yardım isteyen Kürt yetkili, bölgedeki ihlallerin belgelenmesi talebinde bulundu.
Bedran Çiya Kurd, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Efrin’de 400 bine yakın Kürt’ün bölgeyi terk ettiğine değinerek, “Bunların yarısı memleketlerinden kilometrelerce uzakta olan Halep’teki Şehba kamplarında yaşıyor” dedi. BM tahminlerine göre, Sere Kaniye, Haseke, Gire Spi ve Rakka’daki çatışmaların ardından yaklaşık 300 bin kişi yerlerinden edildi.
Kurd açıklamasında, “Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) kontrolü altındaki komşu bölgelere gittiler veya mülteci kamplarında yaşıyorlar. Bunlar, Türkiye ve silahlı koalisyon gruplarını sorunun kökü olarak görüyor. Bu aktörler geri dönüş konusunda nasıl garantör bir rol oynayabilir?“ dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve bağlı birlikler, Mart 2018’de Halep’in batısındaki Efrin’de YPG’ye yönelik Zeytin Dalı Harekâtı ile bölgeyi kontrol altına alırken, yine Ankara, geçtiğimiz Ekim ayında Barış Pınarı Harekâtı ile Sere Kaniye, Gire Spi ve Türkiye sınırındaki 120 kilometrelik bir alanın kontrolünü ele geçirdi.
Ankara ve muhalifleri bölge nüfusunun yapısını değiştirmekle suçlayan Sözcü, Afrin, Gire Spi ve Sere Kaniye'nin demografik yapısının değiştirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Bu bölgelerin Suriye’den arındırılmış adalar haline geldiğini söyleyen Kurd, “Bu bölgeler bazı örgütler tarafında yönetiliyor. Medyada yer alan haberlere göre, bu bölgeler Libya savaşına katılmak isteyen Suriyeli güçler için önemli bir nokta haline geldi” dedi.
Ankara’nın Moskova ve Şam’dan İdlib’e yapılan askeri saldırıyı durdurma çağrısında bulunduğunu ifade eden Bedran Çiya Kurd, ancak Süryani Hristiyan çoğunluğun olduğu Til Temir ve Gire Spi’nin Arap kırsalında çatışmalara izin verildiğini, çünkü Rojava ve Suriye'deki etnik çeşitliliğin bu çatışmalarla sonlandırılmak istendiğini dile getirdi.
Bu bağlamda Çiya Kurd, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ve muhalif ENKS arasında Efrin, Sere Kaniye ve Gire Spi'de ihlallerin azaltılması, şehir sakinlerinin geri dönüşlerinin izlenmesi, taciz, keyfi tutuklama veya kaçırılma vakalarının önlenmesi amacıyla her şehirde ayrı ayrı ortak yüksek konseylerin kurulmasını değerlendirdi.
Çiya Kurd değerlendirmesinde, “Türkiye ve ENKS, yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü konusunda herhangi bir anlaşmada garantör rolü üstlenemezler. Çünkü sorunun kaynağı onlar. ENKS güçleri, askeri operasyonlara katıldılar, tutuklamalar gerçekleştirdiler ve insanları kaçırdılar. Sistematik bir şekilde söz konusu şehirlerde suçlar işlediler” diye konuştu. Kurd, ENKS ve çalışmalarıyla ilgili olarak ise şunları söyledi; “ENKS siyasi bir ortaktır. O da sorunun bir parçasıdır. Bu nedenle ENKS de garantör rolü üstlenemez” dedi.
Çiya Kurd, BMGK ve ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon ülkelerinden, yerlerinden edilmiş kişilerin geri dönüşünü sağlayacak insani bir mekanizma oluşturulması talebinde bulundu. Yetkili ayrıca, Türkiye’deki Kürt siyasetçilerden, Suriye Koalisyonu ve Kürt Konseyi’nden bölgedeki ihlallerin belgelenmesine izin vermeleri yönünde adım atmaları talebinde bulundu. Kurd ayrıca, Ankara ve kendisine bağlı tüm grupların bölgeden geri çekilmesi istedi.