Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne bağlı siyasi parti ve güçler, Birleşmiş Milletler ve BM Güvenlik Konseyi'ni Türkiye'nin olası operasyonuna karşı harekete geçmeye çağırdı. Özerk Yönetim’in nüfuzu altındaki alanlarda ‘uçuşa yasak bölge’ oluşturma çağrısında bulundu. PYD lideri Salih Müslim ise ‘uçuşa yasak bölge’ oluşturmanın yeterli olmayacağını ve Birleşmiş Milletler’in bölgeye ‘barış gücü’ konuşlandırarak ateşkesi koruması gerektiğini savundu.
Özerk Yönetim ve Demokratik Suriye Konseyi içinde yer alan 32 siyasi parti ve güç, bölgeye yönelik olası operasyonları kınamak ve hava sahasının kapatılması için Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e hitaben açık mektup yazdı.
İçeriği dün açıklanan söz konusu mektupta şu ifadeler kullanıldı:
"Kuzey ve Doğu Suriye'deki parti ve siyasi güçlerin temsilcileri olarak Türk devletinin, Özerk Yönetim bölgelerine yönelik yeni bir operasyon düzenlemesinden derin endişe duyuyoruz. Bu durumu kınıyoruz. Ayrıca 2019 Ekim’inde uluslararası güçlerin himayesinde yapılan ateşkes anlaşmalar açısından kabul edilemez olarak ayıyoruz. Bölgeye dönük askeri bir operasyon, uluslararası toplumun Suriye’deki krizin çözümü konusundaki çabalarını zayıflatacak. Bu aynı zamanda uluslararası barış ve güvenliği de olumsuz etkileyecektir.”
Türkiye’nin olası bir operasyonunun “halklar arasındaki istikrar, barış ve ortak yaşam üzerinde olumsuz etkileri olacağı’ iddia edilen mektupta BM’den güçlü bir duruş sergilenmesi ve bölge hava sahasının uçuşa kapatılması istendi. Açıklamanın devamında Türkiye ile güvenlik kaygıları da dahil tüm sorunların diyalog ve barışçıl yöntemlerle ve çatışmadan uzak bir şekilde çözülmesi için Birleşmiş Milletler garantör rolü üstlenmeye davet edildi.
PYD lideri Salih Müslim, hava sahasının kapatılmasının yeterli olmayacağını ancak Lübnan örneğinde olduğu gibi bölgeye Birleşmiş Milletler ‘barış gücünün’ konuşlandırılması gerektiğini savundu. Şarku’l Avsat’a değerlendirmede bulunan Müslim şunları söyledi:
“Özerk Yönetim’in bazı bölümlerindeki hava sahası, YPG’yi destekleyen Uluslararası Koalisyon’un kontrolü altında. Diğer bölümünde ise hava sahasını Ruslar kontrol ediyor. Kürt kentleri genelde Türkiye sınırının 30 kilometre ötesinde yer alıyor. Bu güçler devreye girerse operasyon olmayacaktır. Hava sahasının kapatılması önemli bir adım olacaktır ancak yeterli değil. Topçu atışlarının da durdurulması lazım. Bunun için Lübnan örneğinde olduğu gibi bölgeye bir BM barış gücü konuşlandırılmalı. Böylelikle sahadaki durum gözlemlenebilir.”
