Beyaz Saray'da gazetecilere açıklama yapan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, “ABD, Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesine yeşil ışık yakmadı” dedi.
Başkan Trump'ın Erdoğan ile görüştüğünü ve Suriye'de derhal ateşkes talep ettiğini söyleyen Pence, krize çözüm konusunda aracı olmak için Türkiye'ye gideceğini ve kendisine Ulusal Güvenlik Danışmanı O’Brien’ın da eşlik edeceğini belirtti.
Pence, “ABD, Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesine göz yummayacak. Türkiye'ye operasyonu durdurması ve anlaşma masasına oturması çağrısını yapıyoruz. Türkiye masaya oturana ve operasyonu durdurana kadar yaptırımlar devam edecek” ifadelerini kullandı.
Pence, Trump’ın Erdoğan’dan ‘Kobani kentine saldırmama garantisi vermesini’ istediğini ve Erdoğan'ın Trump'a bu konuda güvencede bulunduğunu söyledi.
Pence, “Trump ve Erdoğan’ın gelecek ay gerçekleştireceği görüşme için bir karar verilmedi” ifadelerini kullandı.
ABD Başkan Yardımcısı, yakın zamanda Türkiye’yi ziyaret edeceğini de açıkladı.
Başkan Yardımcısı, Başkan Trump'ın Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Kobani ile de telefonda görüştüğünü belirtti.
Pence, Mazlum Kobani'nin Trump'a Rojava’nın Kobani kentinin Kürtler için önemli olduğunu söylediğini dile getirdi.
Graham: General Mazlum’a Elinden Geleni Yapacağını Söyledi
Türkiye’ye yönelik yaptırım uygulanması çağrısını en yüksek sesle dile getiren isimlerden biri olan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, Trump’ın Türkiye’ye yönelik yaptırım kararını desteklediğini söyledi.
Graham, Başkan Trump’ın bugün konuyla ilgili yaptığı temaslar sırasında yanında olduğunu belirterek, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesi olmak üzere bu temaslarla ilgili detayları aktardı:
“Başkan Trump’ın Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusunu işgali nedeniyle Türk yetkililer ve ekonomisine yönelik yaptırımlar getiren Başkanlık Kararnamesi yayımlama kararını çok güçlü bir şekilde destekliyorum. Türkiye, IŞİD’i ortadan kaldırma çabalarımızda bize en çok desteği veren Kürt güçlere saldırıyor.
Bugün Başkan Trump’ın davetiyle, bu çatışmanın tarafı olan önemli liderlerle yaptığı telefon görüşmeleri sırasında hazır bulundum.
Başkan Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, bu müdahalenin ABD’de hiç destek bulmadığını, bölge için istikrarsızlığı artırdığını, IŞİD’e karşı elde ettiğimiz başarılı tehlikeye attığını ve eninde sonunda İran’ın işine yarayacağını net bir şekilde dile getirdi.
Başkan, Türk yetkililere, Kobani’ye yapılacak herhangi bir saldırının uluslararası alanda büyük öfkeye yol açacağını açıkça söyledi.
Başkan Trump, Türkiye’nin sınırına yakın yerlerdeki belli Kürt unsurlarına yönelik kaygılarını gidermek adına müzakere yoluyla bir anlaşmaya varılarak akan kanın durdurulmasına çalışıyor.
Başkan Trump, kazan-kazan esasına uygun olarak Türkiye’ye halihazırda vermiş oldukları stratejik zararı geri alabilme imkanı tanıyor. Bu imkanı kullanmalarını umuyorum. Ateşkes olana ve akan kan durana kadar yaptırımlar mutlaka devam etmeli ve zaman içerisinde artırılmalıdır.
En az bunun kadar önemli bir hamleyle Başkan Trump, Suriye’de IŞİD’e karşı en önemli saldırılara öncülük eden Kürt güçlerinin lideri General Mazlum ile de görüştü.
Başkan Trump, General Mazlum’a Türkiye’nin işgalini durdurmak için elinden gelen her şeyi yapacağını ve müzakere yoluyla tüm partilerin fayda sağlayacağı bir uzlaşmanın sağlanmasını istediğini söyledi.
Başkan Trump, çok kesin bir şekilde Kürt güçlerinin gözetiminde tutulan binlerce tutuklu IŞİD’linin kesinlikle serbest bırakılamayacağını ve bırakılmaması gerektiğini aktardı.
Başkan Trump, IŞİD’li tutuklular konusunda Avrupalı müttefiklerimize büyük bir baskı uyguluyor ve ben bu adımı tamamen destekliyorum.
Son olarak, Kongre’deki Cumhuriyetçi ve Demokrat mevkidaşlarıma Türkiye’nin Suriye’ye yönelik işgaline karşı itirazlarını dile getirmeye devam etmeleri ve Başkan Trump’ın Türkiye’ye yönelik etkili yaptırımlar uygulama çabalarını desteklemeleri çağrısı yapıyorum.
Diğer yandan, Yönetime IŞİD ve ABD’nin diğer ulusal güvenlik kaygılarına sürdürülebilir bir çözüm bulunarak akan kanın durdurulmasını sağlamanın mümkün olup olmadığı konusunda Türkiye ve diğer ilgili taraflarla bir araya gelme fırsatı tanımanın akıllıca olacağını düşünüyorum.
Başkan’ın ekibinin bir planı var ve bunu da elimden geldiğinde destekleme ve ortak hedeflerimize ulaşma konusunda makul bir zaman ve hareket alanı tanıma niyetindeyim.”
