Johnston ve Scurfield’le aynı savaş cephelerinde yer alan Amerikalı YPG savaşçısı Jordan Matson kendisi ve diğer 2 arkadaşının da “yaşanan savaşa seyirci kalamazdık” diyerek Rojava Kürdistan’ına geldiklerini belirtiyor.
ABD’nin Wisconsin eyaletinden olan Jordan Matson, son beş aydır IŞİD’e karşı savaşta YPG saflarında mücadele veriyor. Yeni Özgür Politika gazetesinin cep telefonu ile ulaştığı YPG savaşçısı Matson, soruları yanıtladı.
2 Mart 2015 tarihinde Til Berak operasyonu sırasında çıkan çatışmalarda şehit düşen İngiliz YPG savaşçısı Konstandinos Erik Scurfield’i (Kemal) anlatan Matson, aralarında O’nu Kostas olarak çağırdıklarını ve yaklaşık dört ay onunla birlikte mücadele ettiğini söyledi.
Ne yaptığını bilen biriydi
Matson, Scurfield’i şu sözlerle anlattı:
“Kostas, Kraliyet Deniz Kuvvetleri üyesiydi. Buraya gelip mücadele vermek için İngiliz Kraliyet Deniz Komandoları’ndan ayrılmıştı. O her devriye nöbetine, her pusuya, her çatışmaya gönüllü katılan, ne yaptığını bilen ve her zaman yaptığı işe odaklanan biriydi. Harika bir adamdı. Gerçekten güzel bir insandı. Onu tanımış olmaktan ve onunla vakit geçirmiş olmaktan gurur duyuyorum. Şengal’e açılan yardım koridoru için gerçekleştirilen ilk kuşatmada Kostas ve ben beraberdik ve orada birkaç ayı birlikte geçirdik. Benim de burada bulunma gerekçem gibi, O insanları korumak istiyordu. Bu insanlar kıyımdan geçirilirken öylece oturup hiç birşey yapmadan duramazdı.”
Dil bariyerini aşıyor
Kürt halkı konusunda daha önceden bilgi sahibi olduğunu belirten Matson, “Kürt halkı ve mücadelesini Rojava’ya gelmeden çok daha önce yakından takip ediyordum ve bir halk barbarca katliamdan geçirilirken buna seyirci kalamazdım” dedi. Rojava’ya saldırılar ardından hiç tereddüt etmeden bu mücadelede yeralmaya karar verdiğini söyleyen Matson, kafasındaki ‘direnen halk’ imajının Rojava’da daha da pekiştiğini ifade etti.
YPG’deki koşullara uyum konusunda hiçbir zorluk yaşamadığını aktaran Matson, yavaş da olsa Kürtçe öğrenmeye ve dil bariyerini aşmaya başladığını sözlerine ekledi.
Kadın-erkek cephede de eşit
Eski bir ABD askeri olan Matson, yeni katılan savaşçıları örgütleme ve teknik eğitimler verme konularında destek sunuyor. Savaşta kadın erkek herkesin eşit koşullarda mücadele verdiğini söyleyen Matson, “Kürt kadınları erkek savaşçılardan farklı savaşmıyor. Savaşmaya gittiğimizde aynı birlikler içinde birlikte savaşıyoruz. Erkek bir savaşçıdan beklediğimi, kadın savaşçıdan da bekliyorum. Burada herhangi bir fark yok birbirimizden” dedi.
Biz geniş bir aileyiz
Birlikte mücadele ettiği Kürtler başta olmak üzere Arap, Êzîdî ve diğer tüm halkların birlikte güzel bir topluluk oluşturduğunu söyleyen Matson, herkesin birbirine geniş aile üyesi gibi davrandığını ifade etti.
IŞİD’e karşı kesin zafere kadar…
IŞİD’e karşı kesin bir zafer kazanılmadan Rojava’yı terketmeyeceğini sürekli dillendiren Matson, Rojava’daki mücadelede yeralmaktan gurur duyduğunu söyledi. Matson “Kürtler her zaman ayakta hazır durumda ve ekstrimistlere (köktendincilere) hadlerini bildireceklerdir. Bu gerçekleşene kadar, mücadele sona erene kadar, burada kalmaya karar verdim” dedi.
Batı Kürtleri tanımıyor
Batıya ve batı kamuoyuna mesajı olup olmadığını sorduğumuz Matson, “Dürüst olmak gerekirse Batı dünyasının çoğu Suriye’de Kürtlerin olduğunu bilmiyor. Benim tek bir mesajım var; o da burada seküler bir topluluğun olduğu ve bu topluluğun uluslararası düzeyde tanınıp bölgede barış içinde yaşamak isteğidir. Kürtler, mücadele süresince insan hakları ve kadın haklarını ciddi şekilde önplana taşıdılar. Bölgede bunu gerçekleştiren başka bir güç, otorite, kesim yok. PYD/YPG’nin kesintisiz halk desteğine ihtiyacı vardır” diye konuştu.
Jordan Matson son olarak, “IŞİD’e ve bölgede halka karşı zor kullanan diğer kesimlere karşı mücadelede bize desteği aralıksız sürdüren herkese teşekkür etmek istiyorum” mesajını verdi.
