Canlı bomba eylemi yapabilecek 21 kişilik listede yer alan Mahmut Gazi Tatar’ın YPG’ye esir düştüğü ortaya çıktı. Gençlere seslenen Tatar, “IŞİD bize anlatıldığı gibi değil” dedi.
IŞİD’in canlı bomba eylemi yapabilecek 21 kişilik listesinde yer alan Mahmut Gazi Tatar’ın Tel Abyad’da Kürtlere karşı savaşırken YPG’ye esir düştüğü ortaya çıktı. Tatar’ın yaklaşık iki aydır YPG’nin elinde olduğu belirlendi. Adıyamanlı olan Tatar, memleketlilerine çağrı yaparak, “Ortada zafer veya şahadet yok. Hayatınız biter. Bize Türkiye’de anlatılanlarla, burada gördüklerim arasında dağlar kadar fark var. IŞİD bize anlatıldığı gibi değil.” dedi.
Türkiye genelinde canlı bomba eylemi yapabilecek 21 IŞİD üyelerinin bulunduğu listede ismi yer alan Mahmut Gazi Tatar’ın nerede olduğu ortaya çıktı. 24 yaşındaki Mahmut Gazi Tatar’ın geçen ağustosta PYD’nin silahlı kanadı YPG tarafından Tel Abyad’da yakalanarak ‘gözaltına’ alındığı belirlendi. YPG Güçlerinin sorguladığı Tatar’ın, ‘ Adıyaman ve Urfa’da IŞİD’in eğitim kampı var. Bize 5 ay boyunca cihat üzerine ders verildi. Ardından Suriye’de İslam Devleti’ne katıldık’ dediği öğrenildi.
Üniversite öğrencisi IŞİD’li
Canlı bomba listesindeki Tatar, IŞİD ile tanışmasını ANF’ye ağustos ayında şöyle anlatmıştı: ” Adıyaman Üniversitesi’nde okudum. Okul ihtiyaçlarımı karşılamak üzere, Adıyaman ile Urfa arasında kurulan Suriyeli mültecilerin kaldığı kampa yemek veren amcama ait şirkette çalışmaya başladığım dönemde yalnız başıma takılıyordum. Ahmet Korkmaz isimli biri ile tanıştım. Bir süre sonra sohbetlerimiz dini içerik kazanmaya başladı. Ahmet ile konuşmalarım sırasında cennet-cehennem konusunda anlattıkları bende bir korku uyandırdı. Bu sohbetlerden sonra namaz kılmaya başladım. Bir gün Ahmet bana dini eğitime katılmak isteyip istemediğimi sordu. Kabul ettim. Ahmet’in Adıyaman stadyumu yakınında Mezarlık Mahallesi’nde “dini eğitim kampı” olarak kullandığı bir evi vardı. O kampta 4 kişi ile birlikte eğitim almaya başladık.”
“IŞİD’e nasıl katıldım?”
“5 ay sonra Ahmet’in aranması çıktı. Bir süre sonra da İbrahim isimli birinden Ahmet’in Suriye’ye geçtiğini öğrendik. Ahmet, İbrahim üzerinden bize haber gönderiyordu. Son olarak 2015 Mayıs ayında Ahmet, haber göndererek IŞİD’e katılmak isteyip istemediğimi sordu. Anlatıldığı gibi savaş olmadığını, Suriye’de savaş yaşanmadığını, bunların medyanın karalaması olduğunu söyledi. Eğer kabul edersem, Suriye’de bir aylık Ribat (nöbet hizmeti) ardından İslam Devleti içerisinde istediğim şekilde bir iş verileceğini ve normal bir yaşam sürdürebileceğimi aktardı. Ben de hem yaşadığım sıkıntılar hem de aldığım cihat eğitimi nedeniyle katılmayı kabul ettim. İbrahim’in direktifleriyle, Kilis’e gittim. Kurye benimle birlikte 17 kişiyi Cerablus’a geçirdi.”
Adıyamanlı gençlere çağrı yaptı: IŞİD bize anlatıldığı gibi değil
Gazi Tatar verdiği röportajda, memleketlilerine de bir çağrı yaptı: “Cihat, bize ‘ya zafer ya şahadet’ sunacaktı. ‘Öldüğün zaman Allahın hurilerden faydalanıyorsun, yaşadığın zaman da İslam Devleti’nin toprakları genişliyor. Her halükarda faydalı çıkıyorsun, kazanıyorsun” diye anlatıldı. Ben de bu nedenle katılma kararı verdim. Ama Adıyaman’daki gençlere buradan seslenmek istiyorum. Ortada zafer veya şahadet yok. Hayatınız biter. Bize Türkiye’de anlatılanlarla, burada gördüklerim arasında dağlar kadar fark var. IŞİD bize anlatıldığı gibi değil.”
“Türk taburunun adı Konstantin’idi “
Cerablus’ta karşılaştığı durumu da anlatan Gazi Tatar, şunları söyledi: “Cerablus’a vardıktan sonra bizi karşılayan kişiler Bab kentine götürüleceğimizi, orada eğitim kampına alınacağımızı söyledi. Eğitim kampının ardından Tel Abyad’a geri gönderildim. Burada Türklerden oluşan 27 kişilik bir tabur olarak gönderildik. Bizim tabura Konstantin Taburu adı verilmişti. YPG Tel Abyad’ı kuşatınca kaçtık. Kaçarken çatışma yaşandı, yanımdakiler öldürüldü. Ben bir köyde ahıra saklandım. YPG’nin arama tarama çalışması sırasında yakalandım.”