<i>Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen bir komplo sonucu İran rejimi tarafından iki yoldaşı ile birlikte katledilen Kürt lider Dr.
Dr. Qasımlo’nun resimlerinin bulunduğu mavi flamalar, Kürdistan bayrakları, Dr. Qasımlo’nun katillerinin yargılanmasını talep eden doviz ve pankratların taşındığı gösteride konuşmalar yapan Dr. Qasımlo’nun mücadele arkadaşları ve İsveçli politikacı ve insan hakları savunucuları, Dr. Qasımlo’nun katilleri adalet karşısına çıkarılana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini söylediler ve İran rejiminden idamları durdurmasını istediler.
Kürt ulusal marşının okunmasından, Dr. Qasımlo ve devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu yapılmasından sonra bir konuşma yapan Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi, Kürtlerin tarihinde El Anfal ve Halepçe gibi trajedilerin yanı sıra Kürt Halkını sarsan cinayetlerin de bulunduğunu, 13 Temmuz 1989 tarihinde Dr. Qasımlo ve arkadaşlarının Viyana’da katledilmelerinin dünyanın her tarafında yaşayan Kürtleri mateme boğduğunu söyledi.
ULUSLARARASI İLİŞKİLER AĞI KURMAYI BAŞARAN İLK KÜRT LİDERLERDEN BİRİ
Qasımlo’nun Kürtlerin mücadelesini dünya kamuoyuna maletmek için uluslararası alanda çalışmalar yapan, uluslararası arenada bir ilişkiler ağı kurmayı başaran ilk Kürt liderlerden biri olduğuna dikkat çeken Baksi, bu çalışmalarından dolayı Qasımlo’nun İran rejiminin hedefi haline geldiği değerlendirmesini yaptı.
Dr. Qasımlo’nun yakın arkadaşlarından Mele Hasan da, Qasımlo’nun yaşamı ve mücadelesini anlattıktan sonra aradan 25 yıl geçmesine rağmen Qasımlo’nun katillerinin yargılanmadığını hatırlattı. Katiller cezalandırılana kadar Kürtlerin adalet arayışlarını sürdüreceklerini vurguladı.
EĞER QASIMLO YAŞASAYDI BUGÜN ORTA-DOĞU’DAKİ DURUM ÇOK FARKLI OLACAKTIb
İsveçli diplomat ve Avrupa Konseyi eski İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, gösterinin Qasımlo’nun anılmasının yanı sıra, Kürtlerin haklarının tanınması ve İran rejiminin katliamları ve terörünü protesto amacını taşıdığını vurguladıktan sonra, “O unutulmadı. Katledilmesinden 25 yıl sonra hala O’nun bıraktığı boşluğu hissediyoruz. Eğer yaşasaydı bugün Orta-Doğu’daki durum çok daha farklı olacaktı. Onun bıraktığı demokrasi ve insan hakları mücadelesini sürdürmek zorundayız” dedi.
Qasımlo’nun Kürt Halkının hakları için verdiği mücadelenin yanı sıra Çekoslavakya başta olmak üzere demokrasi ve insan hakları mücadelesi sürdürenlerle dayanışma içinde olduğununu hatırlatan Hammarberg, Qasımlo’nun ölmeden bir kaç gün önce Sosyalist Enternasyonal’in Stockholm’de düzenlenen bir toplantısına katıldığını söyledi.
Sosyalist Enternasyonal’in Kürt liderlerle görüşmek için kendisini görevlendirdiğini belirten Hammarberg, “Stockholm’de bir dairede bir araya geldik. Toplantıda Kürt Ulusal Hareketinin gerçek liderleri katıldı. Barzani, Talabani’nin eşi, Qasımlo ve bir kaç Kürt lider daha vardı. Toplantıda dış dünyanın Kürtlere nasıl destek olabileceğini tartıştık” dedi.
Toplantının sona ermesinden ve diğer Kürt liderlerin odayı terk etmesinden sonra Qasımlo’nun kendisine “Thomas, sen bekle sana bir şey anlatacağım” dediğini söyleyen Hammarberg, Qasımlo’nun kendisine söylediklerini şu cümlelerle aktardı:
“Ben yarın Viyana’ya gideceğim ve İran devletinin temsilcileriyle bir görüşme yapacağım. Onların bizi anlamaları, talaplerimizin meşru ve haklı olduğunu anlatmaya çalışacağım. Taleplerimizin gerçekleştirmeleri için onlardan söz vermelerini isteyeceğim. Bu girişimimden dolayı, İran rejimini ikna etmeye çalıştığım için çok eleştiri alacağımı biliyorum.”
QASIMLO SORUNU ÇÖZMEYE ÇALIŞIRKEN İRAN REJİMİ KÜRTLERE SAVAŞ AÇTI
Hammarberg, Qasımlo’nun sorunu çözmeye çalışırken Humeyni ve İran rejiminin Kürtlere karşı savaş açmayı, Qasımlo ve Kürt liderleri ortadan kaldırmayı planladıklarını, bir komplo düzenleyerek Qasımlo ve iki arkadaşlarını canice katlettiklerini söyledi.
Katliamı gerçekleştirenlerin gözaltına alınmalarına rağmen serbest bırakıldıklarını, katillerin yargı karşısına çıkarılmadıklarını söyleyen Hammarberg, tüm Kürtlerin ve insan hakları savunucuların adalet yerini bulana kadar ve katiller cezalandırılana kadar mücadele etmeleri gerektiğini vurguladı.
Halk Partisi eski Genel Başkanı Maria Leissner, Qasımlo’nun modern zamanların en büyük Kürt liderlerinden biri olduğunu, ölümünün 25. yıldönümünde O’nu anmak ve Kürt Halkının insan haklarına ve özerklik taleplerine destek vermek için bir araya geldiklarini söyledi.
“QASIMLO BÜYÜK BİR LİDERDİ. BİR DEMOKRATTI”
Orta-Doğu’da Kürtlerin yaşadıkları hiç bir ülkenin insan hakları açısından uluslararası normları yerine getirmediğine dikkat çeken Leissner, yüzyıllar boyu Kürtlerin en temel haklarının bu ülkeler tarafından reddedildiğini, baskı ve saldırılardan dolayı milyonlarca Kürdün topraklarını terk etmek zorunda kaldığını söyledi.
Halepçe’de binlerce Kürdün kimyasal gazla katledilmelerinin ardından, Kürtlere yapılan baskı ve katliamların boyutlarını anlamaya başladıklarını ve Kürt Halkıyla dayanışma amacıyla komite kurduklarını belirten Leissner, ilk kez 1989 yılında karşılaştığı ve tanıştığı Qasımlo’yu “O büyük bir liderdi. Bir demokrattı. Demokratik ilkelere ve sorunun müzakarelerle çözüleceğine inanıyordu” cümleleriyle tanımladı.
AVRUPA BİRLİĞİ QASIMLO’NUN KATİLLERİNİ YARGILANMASINI SAĞLAMALI
Qasımlo’nun bu iyi niyetli yaklaşımına İran rejiminin O’nu ve arkadaşlarını katlederek yanıt verdiğini belirten Leissner, “Qasımlo’nun katledilmesi devlet terörizminden başka bir şey değildi. Bu katliamla ilgili araştırmalar yapılarak tüm gerçekler açığa çıkarılmalı. Avrupa Birliği sorumluluğunu üstlenerek Qasımlo’yu katledenlerin yargılanmasını sağlamalı” şeklinde konuştu.
Kürtlerin yönelik baskı ve saldırıların halen sürmekte olduğuna dikkat çeken Leissner, “Türkiye’de hala Kürtlere yönelik baskı ve tutuklamalar devam ediyor. Bu Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne alınmasının önündeki en büyük engeldir” dedi.
Orta-Doğu’da en istikrarlı ve sakin bölgenin Federal Kürdistan Bölgesi olduğuna dikkat çeken Leissner’in “Gelecekte Kürtlerin aynı şeyi yaşadıkları diğer ülkelerde de gerçekleştireceklerine inanıyorum. Bunu bu meydanda birlikte kutlayacağız” demesi alkışlar ve sloganlarla karşılandı.
KÜRTLERE YÖNELİK BARBARCA SALDIRILAR HALA DEVAM EDİYOR
İsveç-Kürt Federasyonu Başkanı Sosin Güven, İran rejiminin on yıllar boyu işkence, baskı ve idamlar gibi yöntemleri kullanarak halk arasında korku yayma ve sindirme politikası izlediğini söyledi. Uluslararası Af Örgütünün yayımladığı son raporun son bir yılda çoğunluğu Kürt olmak üzere 255 kişinin idam edildiğini gösterdiğini belirten Güven, Kürtlere yönelik saldırıların Suriye’de de sürdüğüne “IŞİD son bir kaç hafta içinde Batı Kürdistan’da, Kobani’de Kürtleri katletti. Kürtlere karşı barbarca saldırılar hala devam ediyor. Bu nedenle bizim burada bulunmamız ve yapılanları kabul etmeyeceğimizi göstermemiz önemlidir” cümleleriyle dikkat çekti.
Kürdistanlıların bir bölümünün geleneksel giysileriyle katıldığı gösteride, İran rejiminin saldırı ve katliamlarını protesto eden, Qasımlo’nun katillerinin yargılanmasını ve idamların durdurulmasını talep eden sloganlar atıldı. Konuşmaların sona ermesinden sonra Kürdistanlılar hep birlikte Stockholm’de bulunan Avrupa Birliği Bürosu’na yürüdüler.
Taleplerini yazılı olarak görevlilere ileten Kürdistanlılar, yetkililerin konuyu Brüksel’e ileteceklerini söylemelerinden sonra eylemlerine son verdiler.
Kürdistanlıların Avrupa Birliği görevlilerine verdikleri mektupta Qasımlo ve arkadaşlarının katillerinin yargılanması ve İran’da idamların durdurulması için Avrupa Birliği’nin somut girişimlerde bulunması talep ediliyor.
QASIMLO MEZARI BAŞINDA ANILACAK
Dr. Abdulrahman Qasımlo, katledilişinin 25. yıldönümünde Paris’teki mezarının önünde bugün düzelenecek bir törenle anılacak. Iran Kürdistan Demokrat Partisi-PDKİ Yurtdışı Komitesi tüm Kürdistanlılara ve Kürt gençlerine Dr. Qasımlo ve yoldaşlarını anmak için 12 Temmuz Cumartesi günü saat 13.00’te Fransa’nın başkenti Paris’teki Pere-Lachaise Mezarlığı’nın ana