İran rejiminin idam etmeye hazırlandığı 10 siyasi Kürt tutsak için çağrıda bulunuldu.
Urmiye Cezaevi’nde tutulan 10 Kürt tutsağın her an idam edilme riski ile karşı karşıya bulunduğunu belirten kuruluş, tutsakların tamamının “Allah’a savaş açma” ve “İslami sisteme karşı propaganda yapma” gibi asılsız ve temelsiz suçlamalarla itham edildiğini belirtiyor.
İran rejiminin son dönemlerde azınlıklara mensup devrimciler ve ilericilere yönelik idam cezalarını artırdığına ve ağır hapis cezalarına çarptırdığına dikkat çekiyor.
“Özgür Bir İran İçin Birleşik Dernekler”, yeni kurulan İsveç Hükümeti’nin Dışişleri Bakanı Margot Wallström’den İran’ın Stockholm Büyükelçisini makamına çağırtarak idamların durdurulmasını ve İran’da cezaevinde tutulan tüm politik tutsakların serbest bırakılmalarını talep etmesini istiyor.
İdam edilme riskiyle karşı karşıya bulunan Kürt politik tutsakların İbrahim İsapour, Edris Mavaneh, Sami Husseini, Sayed Jamal Mohammadi, Behrouz Ala Khani, Mansour Arvand, Sirvan Nejavi, Ali Ahmed Soleiman ve Ali Afshari ile kardeşi Habibollah Afshari olduğu belirtiliyor.
Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh de yazılı bir soru önergesi vererek İran’daki idamların durdurulması için İsveç Hükümeti’nin devreye girmesini talep etti. Önergede geçtiğimiz yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ABD ve İran arasında imzalanan İran’ın nükleer Programı ile ilgili anlaşmadan sonra Batılı ülkelerin İran’da yaşanan insan hakları ihlallerini görmezden geldiklerini belirtiyor.
Önergede idam edilme riski ile karşı karşıya bulunan 26 yaşındaki Reihaneh Jaabari’nin durumuna da dikkat çekiliyor. Kendisine sarkıntılık yapan bir güvenlik görevlisini öldürmekle suçlanan Reihaneh Jaabari adlı genç kadının her an idam edilme riski ile karşı karşıya olduğu hatırlatılıyor.
Kakabaveh, Dışişleri Bakanı’na İran rejiminin giderek artan insan hakları ihlalleri ve idamlara karşı ne yapmayı düşündüğü sorusunu yöneltiyor.
Konu hakkındaki sorularımızı yanıtlayan Kakabaveh, batılı ülkelerin İran’daki insan haklarıyla değil, İran pazarından pay kapma yarışına önem verdiklerini belirterek, idamlara durdurulması için insan hakları örgütleri ve savunucularına büyük görevler düştüğüne ve idamlara karşı kitlesel mücadelelerin yürütülmesinin zorunluğuna vurgu yapıyor.
Sürgündeki İranlı Yazarlar PEN Başkanı Bahram Rahmani de, Ahmedinecad’ın Cumhurbaşkanlığı sırasında yılda 500 civarında kişi idam edilirken, Hasan Ruhani’nin seçilmesinden yana geçen bir yıl içerisinde 900 kişinin idam edildiğine dikkat çektikten sonra, “Nükleer anlaşma yaparak batılı devletlerle ilişkilerini düzeltmeye çalışan rejim, aydın, yazar, sanatçı ve işçilere yönelik baskıları arttırdı.
Kobanê’de DAİŞ çetelerinin saldırılarını arttırmasından sonra İran rejimi Doğu Kürdistan’ı askeri abluka altına aldı. Kürt Halkı üzerindeki baskıları daha da yoğunlaştırdı” şeklinde konuşuyor.