Kürdistan Demokrasi Platformu partileşme kararı aldı
Ropörtaj: Ronya Şeran<strong></strong><span><strong></strong></span><br>Kürdistan Demokrasi Platformu Türkiye’de partileşme kararı aldı. Kürdistan Demokrat Partisi adı ile kurulacak partinin Genel Başkanı Se.
Ropörtaj: Ronya Şeran
Kürdistan Demokrasi Platformu Türkiye’de partileşme kararı aldı. Kürdistan Demokrat Partisi adı ile kurulacak partinin Genel Başkanı Sertaç Bucak olacak. Bucak, Türkiye’de yaşayan Kürdlerin siyasi anlamda yeni seçeneklere ihtiyaç duyduğunu savunuyor ve Kürdlerin ulusal birliğini hedeflediklerini vurguluyor. Bucak ile PDK’nin kuruluş amaçları ile çeşitli konulardaki yaklaşımlarını konuştuk:
Kürdistan Demokrasi Platformu’nun kuruluş amacı nedir? Bu grubun oluşum fikri nerden çıktı?
Kürdistan Demokrasi Platformu’nun (Kürdçe PDK-Bakur) kongresi yapıldı. Kongrede partinin legal bir zeminde çalışması kararı alındı. 1965 yılında Türkiye de ilk defa Eylül devriminden sonra, Güney’deki Barzani hareketi başladıktan sonra onun etkisiyle Kuzey’deki Kürd yurtseverlerin kurduğu Türkiye Kürdistanı Demokrat Partisi meşru bir zeminde kuruldu. Ama o zamanın şartlarına göre yasal çalışma yapamadığından dolayı illegal çalıştı. Çalışmaları legal zemine çekmek için bu platformu kurduk. Platformun amacı Türkiye de Kürd siyasi hayatın çoğulculuğuna dikkat çekmek ve bu alanda iddialı çalışma yapmak. İki yönü var; hem Kürd siyasetinin çoğulculuğuna dikkat çekmek hem de Kürd sorunun çözümü konusunda rol üstlenmek.
Kürdistan Demokrat Partisi’nin ideolojik çizgisi nedir, yani diğer partilerden farkı nedir? Kürdlere nasıl bir alternatif sunuyor?
Şimdi biz ideolojik bir parti değiliz, ulusal bir parti, bütün Kürd taraflarını etrafında toplayan bir parti olmak istiyoruz. O açıdan BDP’den farkımız var. BDP daha çok sol kesimin toplandığı, daha ideolojik katı kuralları olan, her ne kadar geniş kesimleri katmaya çalışsa da belirli bir çizgi partisi. Biz öyle değiliz. Bütün Kürd, Kürdistan sorunun çözümünü isteyen Kürd toplumunun bütün katmanlarını katmak istiyoruz. medereseden çıkan melalar var,sol kesimden kişiler var. İlerde olursa, Kürdistan sorunun çözümünde Kürd burjuvasının olması lazım, Kürd sermayesinin de olması lazım onun da palazlanması lazım.
Ulus devlet yapısını mı öngörüyorsunuz Kürdler için?
Kürdlerin Türkiye de yaşayan Türkler gibi, Ortadoğu da ki diğerleri gibi gerekirse kendi devletlerini kurmalarını savunuyoruz. bu siyasal koşullara bağlı bir şey . Kürdler kendi toprakların da, yani coğrafik Kürdistan da kendi kendini yönetecek düzeydedir ve bu gereklidir. Bunun üzerine tartışılır, isim falan o kadar önemli değil, önemli olan içeriktir. Şimdi siz bir federatif sistem dersiniz ama içerik olarak belki otonominin de gerisindedir. Yani önemli olan neyin olacağıdır. Onun için “Kürdler devlet kuruyor.” demiyoruz ama “Kürdler kendi kendilerini yönetmek istiyor.” diyoruz. Kürdler kendi devletlerini kurabilirler biz sadece bunun açıkça söylüyoruz. Kuzey için şu an şartlar müsait değil.
Kürdistan’ın dört parçasındaki Kürdler arasında nasıl bir ilişki ağı var? Tüm parçaların bir arada olduğu ulusal bir yapı şu an ne kadar mümkün?
Biz Kürdistanî bir partiyiz. Kürdlerin ülkeleri kendi rızaları dışında parçalandı. Kürdistan’ın diğer parçalarındaki partilere karşı dayanışmacı, yurtsever bir bakışımız var. Örneğin Kürdistan yönetiminin, Kürd Parlamentosu’nun başkanının, orada bulunan siyasal partilerin başarılı olmasını istiyoruz. Kürdlerin de kendi aralarında bir birliktelik oluşturmasını çok elzem olduğunu düşünüyoruz. Bunun için Kürdler arasında çok demokratik ilişkilerin olması gerekiyor. Ben Kürdistan’da tek parti hakimiyetini gayet tehlikeli buluyorum. Real sosyalizmin yıkılmasının nedeni çoğulculuğu reddetmesidir. Bu demokratik düzen çok önemli ben kendime Batı Avrupa’yı örnek alıyorum. Ortak değerler dediğimiz şeyler, çoğulcu demokratik yöntemler ve serbest piyasa var. Bunu aynen Kürdistan için de düşünüyoruz.
Bu günlerde Güney Kürdistan ile Rojava arasında hendek meselesi son konusu. Sizce o hendek neden kazıldı?
Rojava konusunda Türkiye Kürdistanı’nda özelikle çok büyük dezenformasyon var. Kürdistan Hükümeti’nin Rojava’ya karşı olduğu sanılıyor. Sosyal medyada bu bakış açısı daha aktif. Rojava sorunu başlı başına bir sorun. Bir ara “Pêşhabur sınırı kapatıldı, yardım yapılmıyor.” gibi şeyler söylüyorlardı. Birincisi Kürdistan bölge başkanı Mesut Barzani iki yıl evvel Hewlêr’de bir toplantıya önderlik etti. Rojava’daki tüm oluşumlar bu toplantıya dahildi. O toplantıda bir anlaşma yapıldı. Hewlêr anlaşmasının en önemli noktası Kürd örgütlerinin bir birine karşı düşmanca bir dil kullanmaması ve Pêşhabur sınır kapısındaki gelirlerin ENKS ve PYD arsında paylaşılacak olması yönündeki kararlardı. Bir dönem sonra Sêmalka’da yetkiyi eline aldı ve oradan gelen gelirleri diğer örgütlerle paylaşmadı. PYD kendisi dışında hiç bir güçle iktidarı paylaşmak istemiyor. Oradaki azınlıkların hakkını savunduğunu söylüyor. Ama Kürdlerin çoğulculuk hakkını da savunmalı. PYD bu gücün bütün Kürdler adına kullanıldığını söylüyor. Yanlış. Güney’de en güçlü parti olan PDK aynı zamanda en eski partidir. Ama onun dışında diğer partiler vardır. Dört tane seçim geçirdi. Oradaki başarı bütün Kürd örgütlerin ortak hareket etmesi sonucu oluşmuştur. Kürdlerin hakkını savunmak istiyorsa, ortak bir başarı istiyorsa büyük partinin, PYD’nin diğer Kürd gruplarıyla ve azınlıklarla ortak bir tavır oluşturmalı. Ama bunu kabul etmiyor. Hendek meselesi, merkezi hükümetin kararı. El- Nusra ve diğer teröristlerin yol geçen hanı olmuş. Sêmelka kapısı ticari geçişler için kapandı. Ama insani geçişler hala var. Yasak olan sadece ticari mal değişimi. Hendeklerin kazıldığı yerde kaçakçılık var. Amaç, hem kaçakçıların hem de teröristlerin geçişini engellemek. Bu karar Irak merkezi yönetiminin kararı olmasına rağmen, bölgesel hükümet vermiş gibi ifade edildi. Bizim partimiz ilk kurulduğunda “Siz PKK’ye karşı mı kuruluyorsunuz?” tepkileri ile karşılaştık. Hayır. Biz kimseye alternatif olmak için kurulmuyoruz. Çoğulcu demokratik siyaset içinde iktidar olmak istiyoruz. Bu iktidar seçimle gelecek seçimle gidecek.
Kürd Ulusal Konfarensı’nın askıya alınmasının sebebi nedir?
Hazırlık konferansında Kürd örgütleri sayısal üstünlük yarışına girdi. Türkiye’den gelen örgütlere bakıyoruz KESK var. Bir Türkiye sendikasının bu konferansta ne işi var? Siz dağılımı kafa sayısına göre düşünürseniz, diğerlerini ezme olarak görürseniz olmaz. Her kes azami isteklerle oturmalı. Biz gittik. Ama o zaman bunun olmayacağını biliyorduk. Bu işte ilk önce Kürdlerin birbirlerini kabul etmesi lazım. Burada birkaç Kürd partisi var. Burada ortak tavır takınmak için çok zorlanıyoruz.
Kürdler neden uzlaşamıyor? Bu bir iktidar çatışması mı?
Dedim ya siz güçlü olduğunuz zaman başkasını kabul etmeseniz. Ortada bir iktidar çatışması var. Ancak, yanlış bir iktidar çatışması. Siz bu çatışmayı seçimlerde yaparsınız. Kürdlerin ortak stratejileri belirlenecek dünyaya barış mesajı verilecek ve danışma niteliğinde bir kongre olacak. Ama uzlaşıda azami istekler olur. Demek ki Kürdler daha uzlaşı kültürün kavuşmamışlar. Aynısı Türkiye’de de var. Türk partileri ne kadar bir birleriyle anlaşılıyor. Biz oluşuma giderken insanlar diyor ki şimdiye kadar neredeydiniz. Hemen ismimizle “Kürdistan Demokrat Partisi kuruldu” demeye başladılar. Ben de dedim ki her Kürd’ün parti kurma hakkı vardır. Şimdi ben kalkıp hain falan mı diyeceğim? Sonuç itibariyle birbirimizin yüzüne bakacağız. Bizde böyle bir şey olmayacak. Kürdlere düşmanlığımız olmayacak. Böyle olduğunda toplumda “Zaten Kürdler birleşemiyor” şeklinde bir algı oluşuyor.
Son seçimleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Kürdler için ne ifade ediyor bu seçim sonuçları?
Kürdistan için ele aldığım zaman ben bir değişim gördüm oy düşüklüğünden dolayı. Örneğin ben bir BDP’li olsam oturup bunu değerlendiririm. Van’da, Hakkari’de neden oy kaybettiğimi düşünürüm. Bunun yanı sıra Mardin ve Bitlis belediyeleri eklendi. Bu önemli bir gelişme. BDP’li değilim. Ama BDP’nin başarılı olmasını olumlu karşılıyorum. Kürdistan’da AKP ve BDP arasında bir seçim oldu. Fakat BDP çok oy kaybetti. Bunu bilmek lazım bu oylar nereye gitti. Bu bana Kürdistan’da yaşayan seçmenlerin alternatif aradığını gösterdi. Yani farklı Kürd partilerinin olması belki daha hayırlı olacaktır diye düşünüyorum. Biz BDP’nin oylarına talip değiliz. Biz Kürdistan’daki diğer oylara talibiz.
AKP’nin oylarını mı kast ediyorsunuz?
Mesela olabilir. Tabi bir seçimde herkesin oyunu almak istersiniz. Biz bütün Kürdleri kucaklamayı önümüze hedef olarak koyduk.
Bu siyasi tablo bu çözüm sürecini nasıl etkiledi? Sizce iyi bir yere mi gidiliyor?
Halk iyi bir yere gidiyor. Çünkü halk çözüm istiyor. Çünkü çözümle ilgili partilere oy verdi. Türkiye’nin batısında MHP’nin müthiş bir güçlenmesi oldu. Ama buna rağmen CHP ve MHP’nin toplam oyu yüzde 45 oldu. Bu oylar AKP’ye karşı ezici bir çoğunluğu temsil etmiyor. Çözüm sürecini yürütenler bu işin iyi gittiğini söylüyor. Öcalan, ki bu söyleme BDP ve Kandil’i de dahil etti, sürecin iyi işlediği şeklinde beyanlarda bulunuyor. Dolayısıyla gerçeği bilemiyorum.
Sizin Kürd sorununa ilişkin çözüm öneriniz nedir?
Birincisi Kürd sorununun şiddetten arınmasını istiyoruz. Farklı düşünen bütün Kürdlerin ortak hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kürdlerin, yaşadıkları yerlerde iktidar olmasını istiyoruz. Biz bu konuda coğrafik federasyonun uygun olduğunu düşünüyoruz. Kopenhag Kriterleri’nin yerine getirilmesi lazım.
AKP’nin çözüme yaklaşımı konusunda ne düşünüyorsunuz?
AKP ile diğer partileri kıyaslıyorum. MHP’yi tartışmaya gerek yok bana göre. Çözüme yaklaşım anlamında AKP Kürdler için hayırlı. Ama bu konuda daha ciddi olması lazım. Çok zamana yayılıyor. Seçim zamanına denk getiriliyor. Başbakanın bu dönemde daha yakın olduğunu düşünüyorum. Ölümler olmadan çözümü konuşmak daha gerçekçi.
Nerina Azad
Bu haber toplam: 41071 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:19:43:20