Kürt yönetmen Rosebiani'den Kerkük için Hollywood filmi
Dünya sinemasının kalbinin attığı Los Angeles\'ta yaşayan Kürt yönetmen Jano Rosebiani\'nin üç filmi geçen hafta New York\'ta izleyici ile buluştu.
Dünya sinemasının kalbinin attığı Los Angeles\'ta yaşayan Kürt yönetmen Jano Rosebiani\'nin üç filmi geçen hafta New York\'ta izleyici ile buluştu. The New York Times gazetesi de gösterim nedeniyle Rosebiani\'nin \"Chaplin of The Mountains\" filmine geniş yer verdi. Yeni film projesini anlatan Rosebiani, \"Hollywood\'da bir yapımcı buldum ama bir ortak daha lazım\" diyerek Kürt işadamlarına çağrıda bulundu. Filmde oynayan Fransız-Amerikan oyuncu Estelle Bajou ise \"Filmde canlandırdığım Nazê\'de hep aradığım diğer yanımı buldum\" dedi.
Rosebiani\'nin Halepçe katliamını anlatan \"Jiyan\" filmi Columbia Üniversitesi\'nde yeni kurulan Kürt Çalışmaları Öğrenci Kulübü tarafından gösterilirken; Quad Cinema\'da da 2010 yapımlı \"Chaplin of The Mountains (Dağların Chaplin\'i)\" ve 2013 yapımlı \"Êk Momik, Du Momik - One Candle, Two Candles (Bir Mumdur, İki Mumdur)\" filmleri bir hafta boyunca gösterimde kaldı. Rosebiani, filmi gösterisi sonrası aralarında New York\'ta yaşayan Kürtler\'in de aralında bulunduğu izleyicilerle de buluştu ve soruları yanıtladı.
Saddam\'ın baskısı nedeniyle genç yaşta Amerika\'ya kaçmak zorunda kalan Rosebiani, o dönem yaşadıklarını şöyle anlattı:
\"1976\'da yalnız başıma Amerika\'ya geldim. 16 yaşındaydım. 1974 yılında Irak yönetimine karşı Kürtler\'in başlattığı büyük devrim hareketine katılmak için tüm ailem Kürdistan dağlarına çıktı. 1975 yılında ben de ailemle birlikte mülteci olarak İran\'a gittim. Ailem daha sonra Zaxo\'ya geri dönerken ben Amerika\'ya gelmeye karar verdim. 1975\'ten 1991\'e kadar ailemin benim yaşadığımdan haberi bile yoktu. Onların nerede olduğunu bilmiyordum. Ben onları Zaxo\'da sanırken meğerse onlar Duhok\'a taşınmışlar. Zaxo\'daki evimiz bombalanmış. Onlara ulaşsam bile hayatlarını tehlikeye atmak istemezdim. Çünkü Saddam yönetimi onların Amerika\'da bir çocuklarının olduğunu öğrense hayatları tehlikeye girebilirdi. 1991\'de ailemi ziyarete gittiğimde çok mutlu oldular, büyük kutlamalar yaptılar.\"
\'Sinemaya daha fazla fon ayrılmalı\'
Amerika\'ya geldikten sonra sinema işine giren Kürt yönetmen, şimdiye kadar biri Amerikan üçü Kürt filmi olmak üzere dört film yaptığını söyledi. Rosebiani, 2001 yılında Hewlêr\'de yaşarken \"Jiyan\" filmini Kürdistan Hükümeti\'nin desteğiyle, 2010 yapımlı \"Chaplin of The Mountains\" filmini ise kendi imkanlarıyla çektiğini anlattı. Son filmini de Kürdistan Kültür Bakanlığı\'nın desteğiyle çektiğini belirten Rosebiani, şunları söyledi:
\"Hewlêr\'deki evimi ve stüdyomu satarak Chaplin of The Mountains filmini yaptım. Son projem için Kültür Bakanlığı bana bir fon verdi ve \'Bir Mumdur İki Mumdur\' isimli filmimi yaptım. Küçük bir bütçe ile bu filmi gerçekleştirdim. Yeni dönemde Kültür Bakanlığı\'nın daha iyi projeler için uygun koşullar sunacağı ve böylece doğru insanlara doğru işler vereceği konusunda daha umutluyum.\"
\"Jiyan\" filminin uluslararası çapta büyük yankı uyandırdığını kaydeden Kürt yönetmen, 100\'e yakın festivale katıldıkları ve dört festivalde de ödül aldıklarını söyledi. Bütçe ve tanıtım konusunda yeterli imkanlara sahip olmaları halinde Kürt yönetmenlerin kendilerini dünyaya anlatma fırsatı bulacağını belirten Rosebiani, bir sonraki projesinin de Kerkük\'le ilgili olduğunu söyledi. Rosebiani, \"Bu filmi Hollywood\'a tanıttım ve yarım milyonluk dolarlık bir sponsor buldum ama kalan fonu bulamadığım için bu şirket de gitti. Çok zengin Kürtler var. Umarım Kürt işadamları bir gün sinemaya da yatırım yapmaya başlar.\"
Estelle Bajou: Nazê\'nin hikayesinde kendimi buldum
Rosebiani\'nin \"Chapllin of The Mountains\" filminin New York gösterimi The New York Times gazetesinde de geniş yer buldu. Filmde oynayan Fransız-Amerikan oyuncu Estelle Bajou da filmin New York\'taki gösterimine katıldı. Bir çok Amerikan filminde ve Broadway\'da tiyatrolarında oynayan Bajou, Erbil\'deki çekimleri sırasında edindiği izlenimleri ve yaşadıklarını anlattı.
Bajou, film çekimleri için gittiği Kürdistan\'a Kürtler\'i de ilk kez tanıma fırsatı bulduğunu söyledi. Film çekimleri sırasında Kürtler\'le ilgili pek çok kaynak okuduğunu, Kürtçe öğrendiğini, Kürt kültürünü ve insanını yakından tanıma fırsatını bulduğunu anlatan Estelle Bajou, filmde canlandırdığı Nazê karakteri ile kendi hikayesi arasında benzerlikler bulduğu için filmde oynamayı çok istediğini belirterek şöyle dedi:
\"Bu projeye beni sürükleyen şey Nazê\'nin hikayesi oldu. Ben de onun gibi iki farklı kültüre aittim. Benim de annem Fransız\'dı. Babam ise Amerikan. Ne iyi ki iki dil biliyorum. Nazê\'nin kendi annesinin doğup büyüdüğü ve daha sonra Enfal soykırımı sırasında yıkılan köyünü bulmak için Kürdistan\'a olan yolculuğu beni de büyük bir kimlik sorgulamasına yöneltti. Kendi hayatımla Nazê\'nin hiç yaşamadığı bir yere ulaşma çabası arasında çok yakın bir bağ hissettim. Çok cesur biri ancak kendi kendisini daha iyi tanımak ve anlamak için geçmişiyle bu şekilde yüzleşeceği bir seyahate çıkabilirdi.\"
Birleşmiş Milletler\'e göre 40 milyondan fazla nüfusu olan Kürtler\'in dünyanın en kalabalık devletsiz halkı olmasının kendisini şaşırttığını belirten oyuncu, bu durumun neden olduğu çatışmalara Irak Kürdistan Bölgesi\'ndeki film çekimleri sırasında tanık olduğunu söyledi. İran uçakları tarafından PJAK\'a yönelik yapılan bombardımanlardan dolayı büyük tehlikeler atlattıklarını belirten Bajou, şöyle devam etti:
\"1960\'tan beri yaşanan Irak-Kürt savaşlarından ve soykırımdan kurtulan pek çok Kürt\'le tanıştım. Her yerde büyük bir içtenlikle karşılandım. İnsanlar bana kapılarını açtılar. Şarkılar söylediler, yemekler hazırladılar. Benimle büyük bir keyifle ve cömertlikle sohbet ettiler. En çok da o güzel çocukların merakı ve ilgisi bende büyük etki ve minnettarlık bıraktı.\"
Not: Bu haber geçtiğimiz hafta Kürtçe yayın yapan Rudaw gazetesinin Avrupa baskısında Ergülen Toprak imzasıyla yayınlanmıştır.
Rudaw
Bu haber toplam: 5359 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:50:14