Kürt halkının en önemli ulusal destanlarından biri olan Mem û Zîn, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu tarafından müzikal tiyatro olarak sahnelenecek.\n \nEhmedê Xanî’nin en önemli eseri olan ve aşk hikâyesinin yanı sıra Kürt halkının toplums.
Ehmedê Xanî’nin en önemli eseri olan ve aşk hikâyesinin yanı sıra Kürt halkının toplumsal yapısını da anlatan destanı, müzikal olarak izleyici ile buluşturmayı hedefleyen Büyükşehir Belediyesi Tiyatrosu, müzikal oyunun prömiyerini Mayıs ayında yapacak.
Ortadoğu’nun en iyi ilk üç destanı arasında gösterilen Mem û Zîn destanı, 3 dönemdir oyunlarını Kürtçe sergileyen DBB Tiyatrosu tarafından müzikal formatında sahnelenecek. DİHA’nın haberine göre Kawa Nemir’in tiyatro metnine uyarladığı oyunun yönetmenliğini Rüknettin Gün yaparken, Mem’i Ali Tekbaş, Zîn’i ise Zelal Gökçe canlandıracak.
Destanın bugüne kadar böyle bir form ile izleyici karşısına çıkmadığını söyleyen oyunun yönetmeni Nüknettin Gün, ‘Şimdiye kadar Büyükşehir Belediyesi’nde 2 müzikal tiyatro hazırlayıp seyirci önüne çıktık. Bu iki tecrübeden sonra bir klasiğimizi müzikal olarak sahneye koymaya karar verdik. Mem û Zîn’in bir Kürt klasiği olduğu biliniyor. Doğrusu hem büyük bir klasik hem de bunu sergilemek ağır bir görevdir’ dedi. Gün, oyunu kent müzesi olarak hazırlanan Cemil Paşa Konağı’nda sergileyeceklerini ifade etti.
Hem aşk hem Kürdistan özgürlüğünün yol haritası
Destanı tiyatro metnine dönüştüren Kawa Nemir ise eserin dünya bazında önemli bir kanon olarak kabul edildiğini belirterek, ‘Kanon, tüm edebiyat eserlerini kuranlardır, kurandır. Kürtler arasında tarihi konaklar, çok sayıda azametli büyüklerimiz var. Feqiyê Teyran, Melayê Cizîrî gibi.. Bunlardan biri de Ehmedê Xanî’dir. Ve tabii tek başına edebi ürünü kanon gibi kabul edilen Mem û Zîn ve Ehmedê Xanî’dir’ dedi.
Nemir, Mem û Zîn gibi bir ürüne yeni bir açıdan yaklaşmak gerektiğine vurgu yaparak, ‘İnsan daha fazla konu niteliği görebilir, daha fazla duyabilir. Şimdi benim neslim ve benden önceki nesil, dört parça Kürdistan’da edebiyat tartışmalarında herkes de Mem û Zîn’in kanon niteliğinde bir eser olduğunu kabul etmiştir. Hepimiz Mem û Zîn’in Ehmedê Xanî’nin kaleminden çıktığımızı biliyoruz. Bu edebi zincir hala devam ediyor’ şeklinde konuştu.
Nemir, şunları kaydetti: “Ehmedê Xanî’nin eserine baktığımızda bir aşk masalı gibi görünüyor. Bu meselenin bir tarafıdır. Bunun dışındaki mesele ise politik bir tartışmadır. Mem û Zîn’i, Ehmedê Xanî kendi kalemiyle edebiyatımızı kurmuşsa, aynı zamanda bununla paralel Mem û Zîn’in sevda hikayesi, bütün kahramanları ile yani Tacdîn ve Sitî vs onlar bununla paralel Kürdistan özgürlüğünün yol haritasınu ve bunu da söyleyelim ulusal temele gidilecek yolu kurmuş. Daha dünyada ulusal dalgalar henüz olmazken, bakın Xanî, kendi kalemiyle Jean-Jacques Rousseau gibi Kürt ulusunun birliği için Mem û Zin ile Kürt halkının önüne bir yol koymuştur.”
Prömiyer mayıs ayında Diyarbakır’da
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro ekibinden bu projeye ilişkin öneri aldığında çok heyecanlandığını aktaran Nemir, ‘Bu destan farklı birçok tarzda işlenmiş ancak bu projenin iddiası şu: Yorumsuz bir şekilde bunu tiyatro sahnesine taşımayı planlıyoruz. Bununla Ehmedê Xanî gibi Kürt edebiyatçıları anacağız ve promiyerini mayıs ayında Diyarbakır’da yapacağız’ dedi.
Oyunda Mem karakterini sahneleyecek olan sanatçı Ali Tekbaş da destanda geçen ülke özgürlüğüne olan aşkı iyi yansıtmak için zorlu provalar yaptıklarını aktardı. Müzikal olarak oynanacak destanda bazı ezgiler de dillendirecek olan Tekbaş, ‘Seyircilere Botanlı Mem’in hislerini yaşatmak ve hissettirmek istiyorum’ diye konuştu.