Merkez Bankası, 25 Nisan'da gerçekleşen nisan ayı Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 24 seviyesinde sabit tuttu. Açıklamada, sıkı para politikasının enflasyonda önemli iyileşme sağlanana kadar süreceği belirtildi ancak 'ihtiyaç duyulması halinde ek sıkılaştırma yapılabilir' ifadesi metinden çıkarıldı.
TD Securites Stratejisti Cristian Maggio tarafından hazırlanan notta, "ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilir" ifadesinin Merkez Bankası karar metninden çıkarılmasının güvercin bir sinyal olduğu ve piyasalar tarafından negatif karşılandığı belirtildi.
Maggio, değerlendirmesinde şu bilgileri paylaştı:
"Dolar/TL’de son haftalardaki yukarı yönlü baskı göz önüne alındığında metinden çıkarılan ifade TCMB’nin kayıtsızlığını ve naifliğini gösteriyor. Lira konusunda negatif görüşümüzü koruyoruz. Dolar/TL’nin ikinci çeyrek sonunda 7,90’a, üçüncü çeyrek sonunda 8,90’a çıkacağını öngörüyoruz. Önümüzdeki aylarda faiz artış baskısının oluşmasını ve ağırlıklı ortalama fonlama faizinin yüzde 30 civarına yükselmesini bekliyoruz."
Dün Merkez Bankası'nın açıklamalarının ardından bir değerlendirme yapan Commerzbank Gelişen Piyasalar Ekonomisti Tatha Ghose de , Merkez Bankası'nın kararını değerlendirerek, Merkez Bankası'nın metninde yaptığı değişikliğin politika hatası olduğunu söyledi.
Ghose, "Metinden ek parasal sıkılaşma ifadesinin çıkması ile birlikte dolar/TL nerdeyse 6 seviyesine çıktı. Bunun bir politika hatası olacağını söylüyorduk zaten. Londra’daki swap piyasasındaki hareket sorunu çözmedi" dedi.
Rabobank Stratejisti Piotr Matys de, Merkez Bankası kararının piyasalarda 'faiz indirimi geliyor' şeklinde yorumlandığını belirterek, "Merkez Bankası öyle görünüyor ki liradaki son değer kaybını dikkate almadı ve TL'yi desteklemek amacıyla şahin tutumunu güçlendirmek yerine mart ayındaki toplantıya kıyasla daha yumuşak bir ton kullandı. Dolar ve eurodaki ilk tepkiye bakıldığında piyasa Merkez Bankası'nın kararı nedeniyle hayal kırıklığına uğramış görünüyor" dedi.
