AİHM, PKK lideri Öcalan’ın avukatlarının müvekkillerinin işkence ve kötü muameleye uğradığı yönünde yaptığı başvuruyu reddetti. HDP Eş Genel Başkanı Buldan, karara tepki göstererek, “AİHM’in vermiş olduğu karar da tecrit yönündedir. AİHM’in bu kararı Avrupa ülkelerinin Kürt halkına yaklaşımı olarak değerlendirilmelidir” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2010 yılında PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarının müvekkillerinin işkence ve kötü muameleye uğradığı yönünde yaptıkları başvuruyu reddetti.
AİHM, kararı oy birliğiyle aldığını belirterek yaptığı açıklamada; kötü muamele iddialarıyla ilgili delil bulunmadığı, Öcalan’ın cezaevinde arama yapılan gün ve daha sonraki günlerde doktor kontrolünden geçirildiği, herhangi bir fiziki ve psikolojik soruna rastlanmadığı ifade edildi.
Açıklamada ayrıca Öcalan’ın kendisinin de doktorlara bir şikayette bulunmadığı, iddialara dair bir hukuki girişimin de söz konusu olmadığı öne sürüldü.
Buldan: AİHM’in kararı da tecrit yönünde
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı ve aynı zamanda İmralı Heyeti üyesi Pervin Buldan, AİHM’in kararına tepki gösterdi.
“Bu yaklaşım sadece Sayın Öcalan’a değil, tüm Kürt halkına uygulanan bir karar olarak algılanmalıdır” diyen Buldan, Öcalan’ın yaklaşık 20 yıldır ağır tecrit ile karşı karşıya kaldığını vurgulayarak, “Bununla ilgili başta Türkiye olmak üzere, Avrupa ülkeleri de AİHM de olumsuz tavırlar ve kararlar alma yönünde tutum içerisine girmişlerdir. Biz, sayın Öcalan’ın avukatları, ailesi ve bağımsız heyetlerin Öcalan ile görüşmesi insani ve siyasi olarak en doğal hak olduğunu söylüyoruz. AİHM’nin ret kararını doğru bulmuyoruz” dedi.
AİHM’in kararını tecrit yönünde olduğunu belirten Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öcalan sıradan bir insan, sıradan bir tutuklu değil, İmralı Cezaevi de sıradan bir cezaevi değildir. Yıllardır bu cezaevinde uygulanan tecrit kabul edilebilir değildir. Bugün AİHM’in vermiş olduğu karar da tecrit yönündedir. AİHM’in bu kararı Avrupa ülkelerinin Kürt halkına yaklaşımı olarak değerlendirilmelidir. Bu kararın doğru olmadığını ve bu kararın bir an önce değiştirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum.”