Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, İmralı Uluslararası Barış Delegasyonu\'nun Sanal Olguları Bulma Misyonu amacıyla düzenlenen online programına katıldı.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın İmralı Uluslararası Barış Delegasyonu tarafından düzenlenen online programa katıldıkları bildirildi.
Delegasyonun Türkiye’de Sivil Toplum Kurumları ve siyasi partilerle buluşmasında konuşan Buldan ve Sancar, birer konuşma yaptı.
HDP tarafından yapılan yazılı açıklamaya göre Buldan şunları aktardı: “6 yıl önce 2015 tarihinde adaya giden siyasi heyet içinde yer alan biri olarak barış ve mücadele sürecinin Türkiye’ye ve Ortadoğu\'ya ne kadar önemli katkıları olduğunu iletti. Eğer, görüşmeler devam etmiş ve kesintiye uğramamış olsaydı, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da çok önemli gelişmelerin olacağına inandığını belirtti. Çözüm Süreci Erdoğan’ın tabiriyle ‘rafa kaldırıldı’ ya da sümenaltı edildi ancak sonuç itibariyle tüm Ortadoğu için büyük bir talihsizliktir. Sayın Öcalan adada son görüşmemizde bu durumu öngörmüş ve ‘bir daha buraya gelemeyebilirsiniz’ demişti.
AKP-MHP iktidarı işine geldiği zaman İmralı Adasına istediği kişiyi gönderip, işine gelmediği zaman da avukatların, ailelerin gidişine izin vermiyor. Keyfi bir iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız. Aile ve avukat görüşlerinin önünde hiçbir engel olmamasına rağmen tamamiyle keyfi bir şekilde görüşmeler engelleniyor.
Erdoğan’ın, Sayın Öcalan’ın ağzından görüşler paylaşması tutarsızdır. Eğer varsa bir görüşme Sayın Öcalan’ın görüşlerini ailesi ve avukatları aracılığıyla paylaşılmasının ya da kendisinin paylaşmasının önü açılmalıdır.
Diğer cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ile tecrit doğrudan bağlantılıdır. Cezaevlerinden cenazelerin çıktığı bir döneme girdik. Böyle bir dönemde Öcalan’dan haber alınamamasının daha çok üzerine düşmemiz gerekmektedir. Bu konudaki çabalarımızı büyüterek hükümete karşı çağrılarımızda baskıcı olmamız gerekiyor. Türkiye’nin içerisinde bulunduğu siyasi ve hukuki atmosfer ülkeyi felakete götürüyor. Bu sorunun çözülmesinin tek yolu ise Kürt sorununun çözülmesi ve tecritin kalkmasıdır. HDP olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ama bu herkesin sorumluluğundadır.”
Sancar ise konuşmasında şunları belirtti: “Bir ülkenin rejim sorunlarını en iyi okuyabileceğimiz şey cezaevleri uygulamalarıdır. İmralı’da uygulanan rejim, Kürt Sorununa yaklaşım, bu sorunu her açıdan güvenlikçi politikalara sıkıştırmanın bir yansımasıdır. Eğer cezaevlerindeki rejimi kırabilirsek Türkiye\'deki demokraktikleşmenin yolunu açmış olacağız. Kürt Sorununun çözümünde içeride ve dışarıda etkin olmak Kürt Sorununda çözümsüzlük politikasını zayıflatmanın önünü açar, çözüm politikalarının önü açılırsa eğer, İmralı’daki tecrit de kırılır.
Tecride karşı çıkış aynı zamanda çözüm istemektir ve bölgede barış istemek tecritin kırılması için önemli bir roldür. Çözüm, barış ve tecrit denklemi diyalektiğin temelini oluşturuyor. Bu sebeple, ortak mücadelenin hem içeride hem uluslararası alanda çözüm yaratacağına inanıyorum.”