Kuzey Kürdistan’daki halkın çatışma ortamından dolayı büyük zarar gördüğünü belirten Miroğlu, \"Nusaybin, Silopi, Cizre ve Sur\'da 2 ayı aşkın süredir devam ediyor. Malum siyasi çevreler bence bir deney yaşadı ama halka da faturası pahalıya patladı. Bölgedeki Kürt halkı bence bu stratejiye hiçbir şekilde bir şans tanımadı\" ifadesini kullandı.
Halkın \"özerklik\" stratejisine şans tanımadığını aktaran Miroğlu \"Şansı tanımadığı için de hendekler üzerinde güvenlik güçlerine karşı militanların ortaya koyduğu bir direniş ile bu iş devam etti ancak bu direnişin içinde halk kesin bir biçimde yoktur\" diye konuştu.
Hükümetin 90’lı yıllardaki gibi çatışma ortamı bitsin ondan sonra demokrasi ve ilerleme olsun gibi bir anlayışı olmadığını belirten Miroğlu, tam tersine çatışma ortamında “mücadelede demokrasinin ve özgürlükler alanının en büyük silahımız olduğuna inanan bir hükümetiz. Buna karşın hala Brüksel\'den, Kandil\'den eylemler gerçekleştirileceği yönünde açıklamalar yapılıyor” dedi.
Sorunun hendek konusundaki ısrardan kaynaklandığına dikkati çeken Miroğlu, \"Dolayısıyla HDP\'nin de meclisteki siyasi zeminine dönmesi çok önemli ama PKK buna izin vermiyor. HDP sadece basit bir propaganda aparatına dönüşmüş\" dedi.
\"PYD ayrı bir örgüt, PKK ayrı bir örgüt değildir\"
ABD\'nin, PKK ve PYD ile ilişkisini iyi analiz etmesi gerektiğini söyleyen Miroğlu, \"PYD\'ye verilen silahlar, Sur, Nusaybin ya da Cizre\'de karşımıza çıkıyor\" iddiasında bulunurak \"ABD\'li politikacıların iddia ettiği gibi PYD ayrı bir örgüt, PKK ayrı bir örgüt değildir\" değerlendirmesinde bulundu.
