HDP, seçim sonuçlarının analizini çıkarmak ve değerlendirmesini yapmak için yaz boyunca düzenlediği halk toplantılarında sunulan eleştiri ve önerileri rapora dönüştürdü. Rapor, Parti Meclisi’ne (PM) ve devam eden çalıştaylara sunuldu. Önümüzdeki süreçte gerçekleşecek konferanslarda ele alınacak olan bu rapor, kongrede alınacak kararlarda da etkili olacak.
Bundan sonraki süreçte HDP ve Yeşil Sol’u bölge konferansları ve genel konferansın ardından iki kritik kongre bekliyor. Buna göre, 27 Ağustos’ta gerçekleşecek HDP kongresinde HDP’nin çalışmaları Yeşil Sol Parti’ye aktarılacak.
HDP kongresinin ardından eylül ayının sonunda da isim, tüzük ve eş genel başkan değişikliklerinin yapılacağı kritik Yeşil Sol Parti kongresi gerçekleşecek.
Duvar'dan Ceren Bayar'ın haberine halk toplantılarında öne çıkan eleştirilerden biri de HDP fikriyatının parti yönetimi ve örgütleri tarafından anlaşılır kılınamaması oldu. HDP seçmeni, partinin bir Türkiye partisi olduğu gerçeğinin unutulmaması gerektiği uyarısını iletti. HDP'nin 'Kürt partisi' gibi algılandığının ve bu algının değişmesi gerektiğinin de ifade edildiği toplantılarda sıklıkla "Üçüncü yol" iddiasına sahip çıkılması gerektiği vurgulandı.
"HDP, CHP'ye angaje oldu"
Öne çıkan başka bir eleştiri de partinin ilk turda cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması ve Millet İttifakı'nın adayını desteklemesi oldu. HDP seçmeni, bu durumun, "HDP’nin CHP’ye angaje olduğu" algısını yarattığını dile getirildi.
"Kürtlerin karşı karşıya kaldığı saldırılara yönelik etkili bir mücadele yürütülmedi"
Öne çıkan başka bir eleştiri ise, HDP’nin son yıllarda yürüttüğü politikalardaki yetersizliklere de dikkat çekilen toplantılarda partinin Kürtlerin karşı karşıya kaldığı saldırılara yönelik etkili bir mücadele yürütemediği yönünde oldu. Ayrıca "Kürdistanî" olarak tanımlanan siyasi parti ve yapılarla daha geniş ittifaklar kurulması talep edildi.
"HDP, Demokratik İslam değerlerini sahiplenmeli, topluma anlatmalı"
Bir başka eleştiri de Demokratik İslam değerlerinin sahiplenilmemesine yönelik oldu. Demokratik İslam’ın topluma anlatılamamasının Türkiye toplumunu geriye götürdüğü ve üçüncü yolun inşa sürecinde HDP’nin üzerine bu konuda önemli bir rol düştüğü kaydedildi.
