Gazete Habertürk'ün haberine göre, ebola türü virüslerle enfekte olan hayvanlarla temas eden kasap, veteriner ve araştırmacılara da virüs bulaşıyor ancak koronavirüste bu oran hayli düşük.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji ve Tıbbi Viroloji Uzmanı Doç. Fatih Şahiner, hayatını kaybedenlerden koronavirüsün bulaşma ihtimaliyle ilgili şu yorumu yapıyor:
"Bahsedilen diğer virüslerden farklı olarak koronavirüsler kanda yüksek kopya sayılarında bulunmayıp, ancak solunum yolları salgılarında (sekresyonlarında) özellikle de enfeksiyonun erken dönemlerinde yüksek miktarda bulunabiliyor. Bu virüsler de diğer tüm virüsler gibi çoğalabilmek için canlı hücrelere ihtiyaç duyuyor ve yaşamını yitirmiş kişilerin beden ve hücrelerinde çoğalamadıkları için çok uzun süre canlı kalamayacakları belirtiliyor. Ancak cesetler soğukta saklanıp morgda tutuldukları için canlılıklarını biraz daha uzun süre devam ettirebiliyor.
Bu virüs bilindiği gibi enfekte olan bir kişinin ağzından çıkan solunum yolu damlacıklarına maruz kalmakla veya bu damlacıkların yapıştığı yüzeylere elle temas ettikten sonra eli yıkamadan ağız, yüz ve göze dokunulmasıyla bulaşıyor. Yeni vefat eden bir hastanın solunum yolları çıkartıları hastanın ağzının çevresinde, yüzünde veya cildinin farklı bir bölgesi ile hasta için kullanılan tıbbi ekipmanların üzerinde de bulunabiliyor. Enfeksiyon bu sekresyon ve salgılara temas ettikten sonra eli yıkamadan ağız, yüz ve göze dokunulduğunda da bulaşabiliyor.
Bu nadir görülen bir durum olsa da, özellikle hastanın öldüğü erken dönemlerde böyle bir bulaş riski daha yüksek görülüyor. Bu nedenle herkesin her koşulda standart koruyucu önlemlere uymak zorunda olması ve hasta soluk alıp vermese de solunum yolu çıkartılarının enfeksiyöz olabileceği olasılığının dikkate alınması gerekiyor."
