5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde kamuoyu ile paylaşılan kamuoyu araştırmaları, hem Türkiye hem de dünyanın geleceği açısından parlak bir tablo ortaya koymuyor.
Çevre Mühendisleri Odası'nın, Türkiye'nin havasının, suyunun ve kaynaklarının kirlendiğini ortaya koyan raporunun ardından, Avustralya'daki bir başka araştırma da küresel ısınmanın 2050'ye kadar medeniyetlerin çöküşüne neden olabileceğine dikkat çekti.
Euronews Türkçe'den Sertaç Aktan'ın haberine göre, rapor iklim değişikliğinin varoluşsal bir tehdide dönüştüğüne işaret etti ve önlem alınmaması halinde medeniyetlerin çöküşünün yakın olduğu vurgulandı.
Küresel ısınmanın, dünyadaki yaşamı sanılandan erken sonlandırabileceğine değinen araştırma, insanın medeniyet yolculuğunun erken bitebileceği uyarısında bulundu.
Araştırmada 2050 yılına kadar ekosistemlerin geri dönüşü olmayan noktayı geçeceği ve dünyanın büyük bir bölümünün insanlar tarafından kullanımının ve orada yaşamanın mümkün olmayacağı ifade edilirken, ulusların ve uluslararası düzenin çöküşü ile birlikte toplumsal ve küresel seviyelerde kalıcı acil durum senaryolarının meydana geleceğine işaret edilirken küresel düzeydeki göç hareketlerinin İkinci Dünya Savaşı dönemindekinden çok daha büyük olacağı ileri sürüldü.
Bu yakın tehdit için ne yapılacağına dair çözüm önerilerinin de sıralandığı raporda, Marshall Planı tarzı sıfırdan yeniden yapılanma ve planlamaya geçilmesi çağrısında bulunuldu.
Rapor, yok oluşa gidilen yoldan dönüş içinse, sıfır karbondioksit enerji kaynakları bulunması ve tüm sanayinin bu şekilde yeniden oluşturulması gerektiğine işaret etti.
Araştırmada ayrıca küresel ısınmayı en fazla 1,5 derece ile sınırlama hedefinin aciliyetine dikkat çekildi ve bu seviyenin üzerindeki herhangi bir ısınmanın iki derece dahi olsa, bir milyar insanın göç etmek zorunda kalması anlamına geleceği vurgulandı.