Uçaklar eskiyip kullanılamaz hale gelince ne olur? Bu sorunun yanıtını ABD’nin güney batısındaki bir ‘uçak mezarlığı’nda arıyoruz.
ABD’nin Arizona eyaletindeki Tucson kentine doğru araba yolculuğu yapıyorsanız bir süre sonra evlerin giderek azalıp devasa bir alanda, çöl güneşinin altında sıra sıra dizili askeri uçaklar görürsünüz. Uçsuz bucaksız kargo uçaklarını, bombardıman uçaklarını, Herkül’leri, F-14 ve Tomcat savaş uçaklarını…
Burası Davis-Monthan hava üssü. 10 km karelik alan 4400 uçağı barındırıyor. Bazıları sanki birkaç saat önce buraya getirilmiş, bazıları ise kumun ve tozun aşındırıcı etkisinden korunmak için örtülü tutuluyor.
Kapalı hangarlarda ise yığın halinde uçak parçaları Amerika’nın ya da dünyanın başka bir bölgesine gönderilerek başka bir uçağa takılmak üzere bekletiliyor. Burada çalışanlar Vahşi Batı folklorundan esinlenmiş gibi bu üsse kısaca ‘Mezarlık’ diyor.
Bu üs dünyanın tek değil ama en büyük uçak mezarlığı. Arizona’nın nem oranı düşük, sıcak, kuru havası uçakların daha uzun süre paslanmadan ve aşınmadan korunmasını sağlıyor.
Ayrıca 15 cm’lik toprağın altı sert kil ile kaplı; böylece pahalı iniş pistleri ya da park rampalarına gerek kalmadan uçakların park etmesi mümkün oluyor.
Uçakları inşa etmek ve korumak oldukça pahalı bir iş; ama ömürlerini tamamladığında bile birçok parçasını yeniden kullanmak mümkün oluyor. Tabi onları aşındırıcı hava koşullarından koruyacak büyük hangarlar için harcayacak paranız varsa. Ama Tucson bölgesinin doğal kuru iklimi bu işin maliyetini çok daha ucuza getiriyor. Bu nedenle dünyanın en büyük uçak mezarları ABD’nin güney batısındaki bu çöl bölgesinde bulunuyor.
Ama artık kullanılamaz hale gelmiş uçakları bu üsse getirmekle iş bitmiyor. Bazıları biraz bakımla yeniden uçuşa hazır hale getirilmek üzere bekletilirken bazıları da parçalanarak kullanılabilecek kısımları yedek parça olarak saklanıyor.
Mezarlığa getirilen uçaklar epey işlemden geçiriliyor. Uçak gemilerinde kullanılmış uçaklar önce deniz tuzu kalıntılarının aşındırıcı etkisini gidermek için iyice yıkanıyor; yakıt tankları boşaltılarak ince makine yağıyla motoru yağlanıyor.
Sonra patlayabilecek ya da yangın çıkarabilecek şarj ve parçaları sökülüp küçük delikler alüminyum bantla kapatılıyor. Daha sonra ise uçağın her tarafı kolay sökülebilir özel bir siyah boyayla iki kat ve en üstü de yakıcı güneş ışınlarını soğurması için bir kat beyaz boyayla boyanıyor.
Mezarlıkta nükleer silah taşıma kapasiteli bazı B-52 bombardıman uçaklarına da rastlanıyor.
Sovyetler Birliği ile nükleer silahların sınırlandırılması amaçlı yapılan stratejik anlaşmalar gereği, B-52’lerin kanatları sökülmüş halde, Sovyet uydularının istediğinde bunu teyit etmesini sağlayacak şekilde tutuluyordu.
Birçok uçağın ise parçaları sökülmüş olarak ve ihtiyaç olduğunda kullanılıncaya kadar uçağın içinde saklanıyor. Mezarlıkta bir de dökümevi var. Fazla malzemeler geri dönüştürülmek üzere parçalanıp eritiliyor.
Yeniden kullanılabilecek durumda olan parçaları barındıran mezarlıkta 400 bin yedek parça bulunuyor. Sadece ABD’de değil dünyanın birçok ülkesinde bu makine ve aletleri kullanan uçaklar var.