Roboski katliamının üzerinden dört yıl geçti, unutmadık, unutturmayacağız, notumuzu canlı tutacağız
Türk savaş uçakları 4 yıl önce Roboskî köyünde 34 Kürdistan köylüsünü bombardımanla öldürdü!
Türkiye bir devletin adıdır, bir yurdun adı değildir! Ardılı olduğu Osmanlı da böyle idi.
Bu devletin Kürdistan\'daki varlığı gayrı meşrudur, hukuki ya da kanuni değildir. Sınırlar kanla çizilmiştir. Söz konusu sınırlar Kürdistan\'ı bölen sınırlardır, savaşla, güçle, zulümle çizilmiştir.
Bu devletin Kürdistandaki her türlü kurumsal faaliyeti bu zulüme, kana, silaha dayalıdır. Devletin Kürdistanda silah göstermesi de kullanması da hiçbir kurala kanuna tabi değildir. Bir parçası olarak kurulduğu devletlerarası yasaların da kendi yasalarının da denetimine tabi değildir.
Bu nedenlerle TC\'nin Roboskî köyünde gerçekleştirdiği katliamı kanun hukuk çerçevesinde değil, siyaseten tartışmak ve çözümü orada aramak gerekiyor. Bu operasyonel bir kaza değildir. Kaza değildir, planlı bir operasyondur ve sonuç alıcı bir operasyon olmuştur.
Bu katliamla Kürdistan\'ın kuzeyi, güneyi tehdit edilmiş, silah kullanmakta sınır tanınmayacağı bir daha deklere edilmiştir.
Ölenler kaçakçı değildir! Şırnak\'la Duhok arasında kaçakçılık olmaz.
Qazi Muhammed\'in İran mahkemesinde işaret ettiği gibi, Kuzeyden Güneye gidip gelmek evinin bir odasından ötekine geçmektir. Hiç kimse evinin bir odasından diğer odaya geçtiği için kaçakçılık ya da başka bir şeyle suçlanamaz.
Suçlu olan evimizin odaları arasına dikenli teller, mayınlar, sınırlar çekenlerdir.
Kaçak olan da kaçakçı olan da onlardır.
Öldürülen 34 insanımızın hesabı sorulmak üzere, beynimizin, yüreğimizin derinliklerine not edelim!!\"