Narin Güran davasında karar açıklandı! Anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran'a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin görülen davanın ikinci duruşmasında karar çıktı. Yüksel Güran, Enes Güran, Salim Güran’a ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Nevzat Bahtiyar’a 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Tutukluk halinin devamına karar verildi.
Karar Kısmen Talebimizi Karşılayacak Nitelikte
Açıklamada ilk konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, "Mahkemenin kararı kısmen talebimizi karşılayacak nitelikteydi. Mütalaayı da kısmen muhalif bir karar olarak değerlendirebiliriz" dedi.
'Kararı Nevzat Yönünden İstinaf'a Götüreceğiz'
Güleç devamında Nevzat Bahtiyar ile karara değinerek, "Bizim beklentimiz kendisinin de o suça ortak olduğunu düşünerek ceza verilmesiydi ama o gerçekleşmedi. Sadece delilleri karartmaktan dolayı ceza aldı. Kararı İstinaf'a götüreceğiz" dedi.
Nahit Eren: Bu Yüzden Kararın Nevzat Boyutuyla Eksik Kaldığı Kanaatindeyim'
Davayı başından beri takip eden Eski Baro Başkanı Nahit Eren de şunları söyledi:
"Bütün olumsuzluklara rağmen adil bir kararın çıkması için hukuk mücadelesi sürdürdük. Mahkemeden tam da böyle bir karar mı bekliyorduk, hayır. Hepimizi yoran bir dosyaydı. Nevzat'ın da kasten çocuğu öldürmekten cezalandırılması gerektiği kanaatindeyim. Bu yüzden kararın Nevzat boyutuyla eksik kaldığı kanaatindeyim. Diyarbakır Barosu, bu kararı Nevzat boyutuyla İstinaf edecektir."
'Hukuki Süreci Takip Edeceğiz'
"Biz ilk günden beri tüm toplumun vicdanında yaralar açan bu cinayet davasında cinayete sebep olan Narin'i o hale getiren herkesin hak ettiği cezayı almasını söyledik. Ama dediğim gibi biraz eksik ama gerçi istinafa yapacağımız başvuru, sonrasında Yargıtay aşaması var. Şu anda bir ilk derece mahkeme kararı var elimizde. Hukuki süreci bugüne kadar takip ettiğimiz gibi takip etmeye devam edeceğiz.
"Bu davadaki hukuki süreç Türkiye'de benzer cinayetlerin bir daha yaşanmaması için hem TBMM'ye hem siyasal iktidara da çok iş düşüyor. Bu davada Türkiye'de çocuklarım bu şekilde katledilmemesi için hem soruşturma açısından hem kolluk açısından bütün eksikleri ortaya koydu."
Eren, "İktidardan da TBMM'den de, çocuk cinayetlerine dair, kadın cinayetlerine dair daha sağlıklı bir sisteme, daha sağlıklı bir politikaya ihtiyacımız olduğunu bu dava bize gösterdi. Ama bu davanın farklı kazanımları da var. Türkiye'de ilk defa bir baro böylesine bir dava dosyasında müşteki oldu.Ve bu tür dosyalarda yargı makamlarının bir arada maddi gerçeğin açığa çıkması için çalışıyor olmasının ne kadar değerli olduğunu gördük. Biz bu ve benzeri tüm dosyalarda Diyarbakır'daki bu örnek uygulamayı kendileri açısından emsal almalarını bekliyoruz" dedi.
Eren, "Bu ülkenin çocuklarını, dezavantajlı gruplarını hepimiz korumak zorundayız. Biz o sorumlulukla hareket ettik. Aileyi bir bütün olarak karşımıza almak gibi bir niyetimiz hiç olmadı. Biz kim katilse, kim birlikte hareket ettiyse bu dosyada Narin için yerimizi almştık. Siz değerli basın mensuplarına da göstermiş olduğunuz ilgi için bir yurttaş olarak teşekkür ediyorum" diye konuştu.