Kürt yetkililer, Rusya'nın arabuluculuğunda Şam yönetimi ile görüşmeye başladı,Yetkililerden gelen açıklamalara göre süreç, nihai anlaşmaya doğru ilerliyor.
Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEM) Yürütme Kurulu Üyesi Aldar Halil, "Eğer bugün rejim, Rusya yoluyla siyasi çözümü görüşmeye varım, demişse bu çözüme bir yol açıyor" diyor ve ekliyor:
ANF'nin sorularını yanıtlayan Aldar Halil şöyle yanıt veriyor:
"Eğer Şam'la anlaşırsak ve Şam buradaki Özerk Yönetimi'i tanırsa, siyasi uzlaşı olursa o zaman Cenevre gibi şeyler çok sorun olmaz. Anayasa yazım sürecinde ne olursa olsun, biz olmalıyız, yani görüşümüz olmalı."
Rejimin olumlu işaretler verdiği vurgusu yapan Halil, "Yani her şey tamamlandı, ittifaklar yapıldı, çözüm gelişti gibi bir şey de değil. Ama diyalog ve müzakereyi kabul etme bakımından olumlu bir adımdır. Pratik olarak bir adım atıldı, diyemeyiz. Ama siyasi çözüm çabalarının geliştiğini söyleyebiliriz" ifadesini kullanıyor.
Erdoğan'ın Osmanlıcılık hayalleri olduğunu ve tüm bölgeyi işgal etmek istediğini savunan Halil, "Ama gel gör ki Erdoğan'ın ellerindeki kağıtlar zayıf" görüşünü dile getiriyor.
Türkiye'nin desteklediği cihatçıların kontrolündeki Afrin'e de değinen Halil, "Efrîn, bizim bütün ağırlığımızı 'Nasıl özgürleştirebilir' diye verdiğimiz bir yer. Diplomatik, siyasi ve askeri alanda öncelikli gündemimiz Efrîn'dir" ifadesini kullanıyor ve şöyle devam ediyor:
"Her şeyden önce Efrîn, Girê Spî, Serêkaniyê ve hatta Cerablus, Ezaz ve Bab buralar işgal edilmiş yerlerdir. Özgürleştirilmeleri gerekiyor. Efrîn, bizim bütün ağırlığımızı "Nasıl özgürleştirebilir?" diye verdiğimiz bir yer. Diplomatik, siyasi ve askeri alanda öncelikli gündemimiz Efrîn'dir. Bu bizim erteleyebileceğimiz, görmezden gelebileceğimiz ya da unutabileceğimiz bir konu değil. Bizim varlık yokluk gerekçemizdir. Ancak bölgede yaşanan bazı gelişmeler ve bazı dengeler, Efrîn'in özgürleşmesini geciktirdi. Ancak şimdi İdlib'in özgürlük operasyonunun devam etmesi, Erdoğan rejiminin yaşadığı zorlanmalar ve bazı farklı faktörler Efrîn'in özgürlüğü imkanlarını doğuruyor, umutları büyütüyor. İdlib'i özgürleştirme operasyonu hâlâ tamamlanmış değil. İdlib'in özgürleştirilmesinin ardından rejim de Rusya da işgal edilmiş yerlerde işgalin son bulması için çağrısını yapmalıdır. Biz zaten bunun için mücadele ediyoruz. Erdoğan da en kötü ihtimal İdlib'in bir kısmını elinde tutarak, Efrîn ve diğer işgal ettiği yerlerde elinin zayıflamasını önlemeye çalışıyor. Yoksa muhalif dediği grupları koruma gibi bir derdi yok. Benim kanaatime göre, Erdoğan öyle kolay tutunamayacak. Bizim de yaşanan bu gelişmeleri doğru okuyup hızlıca işgale karşı güçlü bir hareket başlatmamız gerekiyor."
Aldar Halil, "İdlib'de ne oluyor?" sorusuna ise şöyle yanıt veriyor:
"İdlib'de bugün yaşananlar Türk devleti, Rusya ve rejimin daha önceki icraatları ve pazarlıklarının bir sonucudur. İhvanı Müslüm çizgisini Suriye'de hakim kılmak için başlatılan Suriye savaşı, daha sonra başka bir aşamaya evrildi. Türk devleti, Rusya ve rejim bazı anlaşmalarla kendilerine muhalif diyen bu grupların elindeki yerleri bir bir aldı. Doğu Guta, Hama, Humus, Deraya, Halep ve birçok farklı yerdeki silahlı grupları İdlib'e topladılar. Bir plan dahilinde bu muhalifleri İdlib'de topladılar. Ama sıranın İdlib'e geleceği daha o günden de söyleniyordu.
Peki, ne oldu diye sorulursa; Türk devletinin Suriye'ye girmesi Rusya'nın icazetiyle oldu. Cerablus, Bab ve Ezaz bazı bölgelerin silahlı gruplardan, bazı bölgelerden tahliyesi karşılığında Türk devletine bırakıldı. Daha sonra bu talepler hep Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê işgaliyle devam etti. Burada karşılıklı tavizler verildi ve nihayetinde çeteler İdlib'e toplandı. Aslında rejim ile Rusya geçtiğimiz yıl İdlib'i almayı planlıyordu. Ama Türk devleti kabul etmedi. Oradaki çetelerin hemen tasfiye olmasını istemedi. Ama diğer yandan rejim ve Rusya ise İdlib'i tamamıyla alamazsak bile M4 ile M5 otobanlarını açmalıyız, diyor.
Şu anda rejim, İdlib'e 7 kilometre kadar yaklaşmış. Ama hemen İdlib'e yönelme durumları olmayabilir. Belki bir 6 ay daha sürer bu durum. Şu etapta rejim ve Rusya, M4 ile M5 yolunu sağlama almaya çalışacak, daha sonra yapacakları bazı pazarlıklar sonucu İdlib'e de yönelecekler."
Rusya'nın Erdoğan'a 'Sen bu kadar ileri gidiyorsun, ama biz bu kadarına yol vermeyiz' mesajı veriyor. Rusya, karşılıklı çıkarlar temelinde sana bazı tavizler verdik, ama bütün bölgeyi işgal etmene izin vermeyiz" mesajı verdiğini belirten Halil, "Hatta Rusya, artık Türk devletinin Suriye'den çıkmasını bile gündemine almış" yorumunu yapıyor.