Aldar Halîl: Özel savaş merkezleri birlik istemiyor

PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, Rojava’da 'birlik' için ikinci aşamanın sürdüğünü ancak yönetim, eğitim ve savunma başlıklarında zorlanmaların olduğunu söyledi.

22.08.2020, Cts - 08:59

Aldar Halîl: Özel savaş merkezleri birlik istemiyor
Haberi Paylaş

Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Halîl, Rojava'da uzun bir süredir sürdürülen “Kürtlerin birliğine” dair gelinen aşamayı değerlendirdi.

ANHA’ya konuşan Halîl, yüz yıl önce olduğu gibi bölgede ve dünyada yeni gelişmelerin yaşandığını belirterek, “Halk olarak bu dönem için ve özgürlüğümüz için hazırlıklı olmalıyız. Mevcut süreçte genel bir Kürdistan Ulusal Kongresi düzenlemek bir gerekliliktir” dedi.

ROJAVA’DA ‘BİRLİK’

Rojava’da birliğin ilerlemesi için bir çabanın olduğunu söyleyen Halîl, “Yaptığımız toplantılar neticesinde 24 partiyi bir bayrak altında bir araya getirerek, bir ittifak yarattık ve bu ittifakı birlikte geliştiriyoruz. Birçok kesim de bu ittifakın dışında kaldı. Şimdi tartışmalar yoluyla ENKS’yi Kürtlerin Birliği Partileri bünyesine katmaya çalışıyoruz. Birlik adına yapılan görüşmelerin birinci aşamasının ardından birçok konudan oluşan ikinci aşamadan bahsediliyor. İki taraf arasında çoğu noktada çok farklı görüşler olsa da ikinci aşama hala devam ediyor. Ortak kanaate varmakta en çok zorlandığımız konular yönetim, eğitim ve savunma konuları. Karşı taraf farklı bir yöntem düşünüyor. Biz ise tüm görüşleri bir araya getirmek istiyoruz. Herhangi bir kesimle yapacağımız anlaşmanın halkımızın kazanımlarına zarar vermesini istemeyiz. Çünkü bu kazanımlar binlerce şehidimizin kanıyla edinildi ve halk kazanımlarına sahip çıkacağımız bilinmelidir. Kürtlerin birliği, yalnızca Rojava’yı ilgilendiren bir konu değildir. Kürdistan’ın bütün parçalarını ilgilendiren bir konudur.

‘ÇÖZÜM İÇİN ÇABALIYORUZ’

“Tartışılan konulardan taviz vermeyeceğiz. Herhangi bir anlaşmanın kazanımlarımızı bertaraf etmesini kabul etmeyiz. Düşüncelerimiz bazı noktalarda farklıdır. Bu noktaları aşmak ve çözüme kavuşturmak için çabalıyoruz” diyen Aldar Xelîl, görüşmeler devam ederken “Barış ve Özgürlük” adında kurulan cepheye dikkat çekerek, şunları söyledi: “Rojava ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Demokratik Ulus fikri temelinde kuruldu. Herkesin bildiği gibi bu proje, içinde Kürtlerin de yer aldığı, bütün halkların haklarını temin eden, halklar arasındaki ortak yaşamı koruyan bir projedir. Yıllar önce kurulan bu proje hala çalışmalarını sürdürüyor. Fakat son dönemde bazı çevreler projeye saldırıyor ve sistemin gelişmesini istemiyor. Hatta cephe oluşturarak Arap ve Süryani kesimler üzerinde de etki yaratmaya çalışıyorlar. Bu şekilde ‘Bakın onların yanında da Araplar ve Süryaniler var, bizim yanımızda da var’ demek istediler. ‘Görüşmelerde bizim de bir cephemiz var’ demek istiyorlar. Aslında bu cephe ile bir araya gelen halklar arasında olumsuz etki yaratmak istiyorlar. Gerçeği söylemek gerekirse bu cephenin içi boştur. Bu cephenin, Kürt tarafları arasındaki görüşmelerde herhangi bir anlamı yoktur. Herkes biliyor ki bu cephe bir iç boşluktan meydana geldi ve parmakla sayılacak birkaç kişiden oluşuyor. Bazı kesimler bu cepheyi medyalarında kullanacaktır. Fakat nihayetinde etkisiz kalacaktır. Çünkü gerçekte, ortada olan bir şeyleri yoktur. Görüşmelerde baskı oluşturmak için kurulmasına rağmen söz konusu cepheye ilişkin hiçbir açıklama yapmadık.”

‘ÖZEL SAVAŞ MERKEZLERİ BİRLİK İSTEMİYOR’

Özel savaş merkezlerinin birlik istemediğini ve gerçekleri ters yüz ettiğini kaydeden PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Aldar Halîl, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Kürt tarafları arasında uzlaşmadan, anlaşmadan bahsedildiği zaman hiç şüphesiz ki herkes mutlu oluyor. Ancak bazı gerçekler var ki halkımızla paylaşmamız gerekiyor. Bu gerçekleri halkımızla paylaşmayabiliriz de. Fakat böyle olmaz. Bu işi yürütenlerin görevlerinden biri de gerçekleri halkla paylaşmaktır. Gerçekleri paylaştığımda, bunu gönlüm istiyor diye yapmayacağım. Bana soru yöneltildiği zaman gerçeği söylemek zorundayım. Doğru olmayan bir şeyi halka söyleyemem.

Bu bir emanettir ve doğru bir şekilde iletilmesi gerekir. Bazen bir taraf bazı şartları kabul etmez ya da bir sorun çıkar. Bu durumda halkı kandırabilir miyiz? Mecburuz ki gerçeği söylemeliyiz. Kimi kesimler gerçekleri ve öne çıkan engelleri aşmamız gerektiğini dile getirdiğinde özellikle bölgede özel savaş yürüten ve birliğimizin gerçekleşmesini istemeyen düşmanlar öfkeleniyor. Bunlar birliğin koyu taraftarı ya da birlik için yüreği yananlar değil aslında.

Fakat gerçeği dile getirdiğimizde de onun gerçekleşmesi gerekir. Örneğin, ‘Şu sebepten dolayı anlaşma olmadı, yaşanan tıkanmayı aşmak ve birliği sağlamak için çalışma yapılacak’ dedim. Bunu söylemesek herkesi kandırırız ve birlik gerçekleşmez. En doğru olan gerçekleri söylemektir. Fakat özel savaş merkezleri ittifak olmasını istemiyor. Sen ne yaparsan yap onlar bir şey bulur ve sana saldırır. Gerçekleri ters yüz etmek isterler.

Planlarını ve hesaplarını nasıl yapıyorlar; sana saldırdığı zaman eğer birlik sağlanırsa onun elinde bir şey kalmayacaktır. Senin birlik karşıtı olduğunu algısını yaratmaya çalışır. Birlik olmazsa da senin üstüne atmak için propagandasını yapacaktır. Çünkü özel savaş merkezleri böyle şeyler için iyi hazırlıklıdır. Hem bozar hem de gerçek dışı şeyler açıklar, bozulunca da başkasının üzerine atarlar asıl istekli olanın kendileri olduğunu göstermeye çalışırlar. Elbette Kuzey ve Doğu Suriye’nin yıllar içinde kazanılan kazanımları, görüşmelerdeki hiçbir kesim tarafından kulak ardı edilemez. Hepimiz birliğin gerçekleşmesi için çalışmalıyız.”

Nerina Azad
Bu haber toplam: 10345 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:03:23:05
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x