Duhok’ta Kürdistan – American Üniversitesi tarafından düzenlenen Ortadoğu’da Barış ve Güvenlik Konferansı’na katılan gazeteci yazar Cengiz Çandar K24’e açıklamalarda bulundu.
25 Eylül 2017’de gerçekleştirilen Kürdistan Bağımsızlık Referandumu sürecine değinen Çandar, “Türkiye devlet olarak referanduma karşıydı. Karşıtlığının vermiş olduğu bilinçle de hareket etti. Referandumun ardından ilişki derecesi çok aşağılara indi. Kürdistan kamuoyunda da Türkiye’ye karşı olumsuz bir yaklaşım oluştu” dedi.
Kürdistan Bölgesi’ndeki yeni hükümetin oluşmasıyla birlikte ilişkilerde bir ilerleme kat edildiğini kaydeden Çandar, Rojava’yla ilgili değerlendirmelerde de bulunarak, “Suriye’de yaşananlar Kürdistan Bölgesi kamuoyunu etkiledi. Bu Türkiye ile Kürdistan Bölgesi ilişkilerini olumsuz yönde etkiliyor. Bu tehlikeli bir durum ancak Türkiye ile Kürdistan Bölgesi arasında komşuluk ilişkileri var. Her iki taraf da kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Afrin’e girmesine ve Suriye Kürtlerine karşı uygulamış olduğu siyasete karşı olduğunu vurgulayan Çandar, “Türkiye’de Kürt sorunu müzakere ve diyalog yoluyla çözülmeli. Kürt temsilcilerle birlikte diyaloga başlanmalı. Bu şekilde onların isteklerini öğrenebilir. Ancak Türkiye yönetimi onları her zaman terörist olarak isimlendirip, diyaloğa kapalı olduğunda o zaman tek yol kalıyor o da yok etmek” dedi.
“Hepimiz Kürt sorununun olmadığı söyleminin doğru olmadığını biliyoruz. Çünkü Kürt sorunu var ancak terör adı altında yok edilmek istenmektedir” diyen Çandar, geçmişte yaşanan müzakerelerin tarihin bir parçası olduğunu dile getirdi.
Çandar sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye yönetimi her zaman benim Kürtlerle sorunum yok diyor. Ancak terörle mücadele adı altında Kürtlerle mücadele yürütüyor. Suriye sınırlarından Türkiye’ye yapılmış hiçbir terör saldırısı görmedik. Aynı şekilde şunu da sormak lazım, Kürt belediye başkanlarını niye tutukluyorsunuz? Cevapları, o belediye başkanlarının terörle ilişkisi olduğu şeklinde oluyor. Bu belediye başkanları aday olduklarında YSK tarafından özgeçmişleri incelendi ve adaylıkları onaylandı. Sonrasından halkın yüksek oylarıyla seçildiler.”
Türkiye’nin son yıllardaki Kürt siyasetine eleştirilen yönelten Çandar, “Eğer Kürtlere karşı değillerse niçin Kürtçe tabelaları söküp yerine Türkçe tabela asıyorlar. Kürtleri seviyorlarsa Kürt diline niye düşmanlık yapıyorlar? Kürtçe de terörizm mi? Çok açıkça bu sorunu dile getirmemiz gerekiyor. Kürt sorunu vardır. Kürtler hakları verilmeli ve bu sorun çözülmelidir” diye konuştu.