Onlarca bileşeni ve bazı sol grupların yanısıra Barış ve Demokrasi Partisi’nin de katılımı ile yoluna devam eden Halkların Demokratik Partisi (HDP), yeni yönetimini belirlemek üzere kongreye gitti.
Abdullah Öcalan’ın Türkiyelileşme projesinin bir parçası olarak hayata geçen HDP’nin, DEP ile başlayıp son olarak BDP ile devam eden Kürt siyasi çizgisinin mirasını taşıyan 7 siyasi partiden, en azından başlangıçta farklı bir yolda yürüyeceği, önceki partilerin kongrelerini de takip edenler için göze çarpan ilk unsurdu.
Salonun dört bir yanı, tıpkı partinin amacı gibi “Türkiye’yi kucaklama” odaklı sloganlarla doluydu.
Salona asılan en büyük pankart, “Demokratik Cumhuriyet, Ortak Vatan, Demokratik Ulus” oldu. Bunun yanısıra Soma’daki maden kazasının ardından işçi haklarına parti tüzüğünde daha geniş yer ayırmayı hedeflediği açıklanan parti, “Sosyal güvence, sendika, grev her emekçinin yasal hakkıdır” yazan pankartları da salona asmayı ihmal etmedi. Ayrıca, “Soma, kaza değil katliam. Unutturmayacağız” yazan bir postere de yer verildi.
Kongrenin başlayacağı saatlerde salondaki bayrak hassasiyeti de dikkat çeken bir nokta oldu. Lice’de Türk bayrağının indirilmesinin yarattığı tartışmaların da etkisiyle bayrak asılırken görevliler ‘hassasiyet’ uyarısı yaptı. “Türkiye Cumhuriyeti bayrağını asmak yasal bir zorunluluktur. Bu konuda duyarlı olmanızı rica ediyoruz” uyarısı, üst üste iki defa yapıldı.
Daha az Öcalan daha az Kürtçe
Salonda yokluğu dikkat çeken ise Abdullah Öcalan posterleri oldu. Son BDP kongresinde salonda dev bir Öcalan posteri asılmıştı. HDP Kongresinde ise tek bir poster dahi asılmadı. Bir diğer farklılık ise Kürtçenin daha az kullanılması oldu. Ülke dışından gelen yabancı konuklar dışında kongrede Kürtçe konuşan olmadı.
Al Jazeera
Kongrede eksikliği hissedilen bir diğer unsur ise coşku oldu. Salonda daha önce yapılan BDP, DTP kongrelerine oranla çok daha az slogan atıldı, daha az halay çekildi. PKK marşı çalınmadan önce yapılan saygı duruşuna çağrı da her zaman ki gibi sadece ‘devrim şehitleri’ için değil Gezi olaylarında ve Soma’daki maden kazasında hayatını kaybedenler için de yapıldı.
PM’de de Öcalan adı yok
Daha önce BDP’nin parti meclisinde yer alan Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan, HDP’nin Parti Meclisi’ne girmedi. Listede dengeli bir tutum izlendiği, HDP’nin diğer bileşenlerinin de Parti Meclisi’nde yer almasına özen gösterildiği görüldü. Yavuz Önen, Erol Katırcıoğlu, Salman Kaya, Karabet Paylan, Gencay Gürsoy gibi hem sol hem de HDP’nin kısa mazisinden isimler listeye girdi. BDP geleneğinden gelen Pervin Buldan, Filiz Koçali, Meral Danış Beştaş gibi bazı isimler parti yönetiminde yer aldı.
Salonda Öcalan posteri yoktu, en büyük pankart, “Demokratik Cumhuriyet, Ortak Vatan, Demokratik Ulus” oldu.
HDP için yeni yönetimini belirlemek çok da zor olmadı. Ancak, tıpkı Selahattin Demirtaş’ın konuşmasında söylediği gibi işin zor kısmı bundan sonra başlayacak. HDP’nin bu hafta içinde Köşk adayını açıklaması bekleniyor. Kadın aday çıkarmak isteyen parti, aradığı adayı bulamıyor. Aday bulunamazsa en kuvvetli ismin yine Selahattin Demirtaş olduğu belirtiliyor.
Aday belirlenmesinden sonra HDP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda nasıl bir strateji izleyeceği, tabanına bir adayı işaret edip etmeyeceği ise ayrı bir tartışma konusu. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin en yeni siyasi partisini hummalı bir trafik bekliyor.