HDP’ye yönelik altı yıl önceki Kobane olayları nedeniyle yapılan operasyonları değerlendiren Demirtaş, “AKP'nin HDP'yi tasfiye etmek amacıyla yürüttüğü amansız saldırıların sonuncusudur sadece” dedi ve dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın konuşması gerektiğine dikkat çekti.
Demirtaş, HDP’ye yönelik operasyonlarla ilgili şunları söyledi:
“Partimize yönelik siyasi operasyonlar, 2009 Nisan ayından bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Çözüm süreçlerinde hızı azalsa bile siyasi tutuklamalara ara verilmedi. O günden bu yana 20 binden fazla HDP'li gözaltına alındı veya tutuklandı. Dolayısıyla son siyasi operasyonun zamanlaması manidar değildir. AKP'nin HDP'yi tasfiye etmek amacıyla yürüttüğü amansız saldırıların sonuncusudur sadece. Tabii tutuklananlar kamuoyunca tanınan kişiler olunca daha fazla gündeme geliyor. Yoksa neredeyse her hafta onlarca HDP'li hukuksuzca hapse atılıyor. HDP'nin eski MYK üyeleri ve tanınmış siyasetçiler özellikle seçilerek kamuoyuna yönelik bir korkutma
O günlerde yaşananların sorumlusu AKP hükümetidir. Hem hukuki hem siyasi açıdan bu böyledir. Bunu ancak ileriki yıllarda tümden ortaya çıkarabiliriz. Çünkü günümüzde yargı, medya ve bürokrasi ‘suçlu’nun kontrolünde. İktidar, sorumluluğu HDP'ye yıkarak bir taşla birçok kuş vurmaya çalışıyor ama biz direniyoruz. Ve bu nedenle başaramıyorlar, asla da başaramayacaklar.
Efkan Ala ve Hakan Fidan başta olmak üzere ilgili bürokrasi her şeyi biliyor ama Erdoğan'ın bizi suçlama operasyonuna destek olarak hakikate sırt çevirmeyi tercih ediyorlar.”
Demirtaş, “Kobani eylemlerinde yaşananların Fethullahçı örgütlenmenin provokasyonu olduğunu söyleyenlere katılıyor musunuz?” sorusuna ise “Artık o kadar emin değilim. Çünkü öyle olsaydı AKP üstüne giderdi en azından. Gitmediğine göre sorumlusu AKP'dir, ‘Kobani düştü, düşecek’ diyenlerdir” yanıtını verdi.
Demirtaş, HDP’nin kapatılacağı iddialarına ilişkin ise “Bunu akıllarına bile getiremezler çünkü HDP yeniden ve öyle güçlü gelir ki, bundan en büyük zararı kendileri görürler. Bizleri rehin alırken de HDP'nin kısa bir sürede yok olacağını düşünüyorlardı. Oysa son yerel seçimde çıkan tablo ortada” ifadelerini kullandı.
Demokrasi bloğuna dikkat çeken Demirtaş, "Demokrasi bloku ne kadar erken kurulursa hem AKP - MHP'nin yol açtığı tahribatın önüne geçilir hem de seçim için hükümete yönelik baskı artar. Daha da önemlisi, topluma ciddi ve gerçekçi bir alternatif sunulmuş olur. Böylece de umut ve cesaret artar" dedi.
Muhalefet partilerinin HDP ile yan yana gelmekte sergiledikleri çekinceyi eleştiren Demirtaş, bu yönde bir ittifaka seçmenlerin hazır olduğunu, ancak parti yönetimlerinin bu anlayışın gerisinde olduğuna dikkat çekti.
Demirtaş, "Yan yana geldikten sonraki iki üç günde yaşanacak trol saldırısına direnecek cesareti olmayanlar yarın ülkeyi nasıl yönetecekler? Ya da bu güveni topluma nasıl verecekler, merak ediyorum" ifadelerini kullandı.
“Neden hâlâ tutuklusunuz? Sizce Erdoğan sizden korkuyor mu?” sorusuna ise Demirtaş, şöyle yanıt verdi:
“Ben tutuklu değil, siyasi rehineyim. Erdoğan'ın benden bir hayli korktuğunu, çekindiğini net biliyorum. Zaten o nedenle beni burada tutuyor. Ancak ben ve benim gibiler dört duvara sığmayız, işte bunu anlamıyor. Çünkü biz kimsenin adamı değil, halkın, sadece halkın öz evlatlarıyız. Ve halk kendi evlatlarını asla yalnız bırakmaz, bırakmadı. Ne zaman çıkacağımızı falan da hesaplamıyoruz. Sadece direniyoruz. Kazanacağımızdan da eminiz. Biz değil, birileri iktidarları için kaç günleri kaldığını saysın. Biz gün saymıyoruz çünkü.”