Artı Gerçek'ten Erdal İmrek'in sorularını yazılı olarak yanıtlayan Demirtaş'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
HDP seçime ilişkin anketlerde genelde baraj üstünde görünüyor. Sizce HDP ne durumda bugün? Vekillerin, eş başkanların, yöneticilerin tutuklanmış olması HDP'yi zayıflattı mı?
Elbette belli oranlarda hasara yol açtı. Dışarıda kalan arkadaşlarımız daha iyi bir duruş ve siyaset ortaya koyabilselerdi, HDP bu süreci büyüyerek atlatabilirdi. Belli yetmezlik ve eksiklerimiz oldu bu dönemde. En büyük sorumlusu olarak da Eşbaşkan olarak kendimi görüyorum. Fakat yine de HDP ayakta kalmayı başararak kendini korudu. Oy oranı da yüzde 12-13 bandındadır. Kongreyle birlikte inanıyorum ki, bu toparlanma bir hamleye dönüşecek ve 7 Haziran sürecindeki gibi büyümesini sürdürecektir. Biz doğrudan halka dayanan bir partiyiz, kimse HDP'yi tasfiye edemez. Biz kadro veya lider partisi değil, bir halk hareketiyiz. Bu yönlü beklenti içinde olanların hevesleri kursaklarında kaldı, kalmaya da devam edecek.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TÜYAP'ta kitabınızı imzalayan yazar ve sanatçılar için, 'Onlardan entel olmaz, ancak dantel olur' dedi. Sizin kitabın gelirini çocuklara bırakmanıza ilişkin de 'Türkiye Cumhuriyeti devleti güçlüdür ve çocuklarını eğitmek için onun parasına da, puluna da ihtiyacı yok' demişti. Nasıl değerlendirdiniz bu sözleri?
Mahalle kabadayısı ağzıyla konuşan bir adam bakan oldu diye saygın bir konuma erişmiş sayılmaz. Buna cevap vermek bile benim için zuldür. Ama kitabın gelirlerini zaten gemileri olan çocuklara değil, ekmeği bile olmayan çocuklara bağışladım. Çok yanlış anlamış.
HDP'li vekiller tutuklandığında CHP'nin tepkisizliği eleştirildi ve daha sonra CHP'li Enis Berberoğlu da tutuklandı. DBP'li belediyelere kayyım atandığında da CHP yine tepki göstermemekle eleştirildi ve geçtiğimiz günlerde CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı da görevden alındı. Bunu nasıl yorumlarsınız?
CHP stratejik dönemlerde stratejik 'hatalar' yaparak hem ana muhalefet görevini kötüye kullandı, hem de birçok önemli, tarihi anda AKP'ye adeta can suyu oldu. Tabii bütün CHP yönetimi ve Meclis grubu için söylemiyorum, ancak kurumsal olarak CHP baskılara sessiz kalarak veya onaylayarak büyük veballer üstlendi. Cizre ve Sur aylarca yakılıp yıkılırken veya sonrasında Kemal Bey'in tek bir demecini hatırlayan var mı? Ya da kayyumlar atanırken? Herkes için adalet istemek önemlidir, ama bunu pratikte göstermek samimiyetin gerçek ölçüsüdür. CHP'ye yönelik çok kapsamlı operasyonların ilk adımları gibi görünüyor bunlar. Tabii ki bu hukuksuzluklara hep birlikte güçlü bir karşı duruş sergilemek için hiçbir mazerete sığınamayız.
Meral Akşener'in kurduğu İYİ Parti'ye dair değerlendirmeniz ne? Sizce etkili olabilecek mi?
Sağ partilerin kalıcı toplumsal çözümler üretmesini beklemek büyük bir yanılgıdır. Ezilenlerin gerçek kurtuluşu ve çözüm reçetesi sol politik çizgidir. Sağ partilerin ağır toplumsal sorunların çözüm yeri haline gelmesi, solun yarattığı boşluğun sonucudur. Bu nedenle Türkiye emekçi ve ezilen kesimleri sağ bir partiye umut olarak bakamazlar. Ancak solun kendisi ciddi bir alternatif haline dönüşmezse, sağ partiler sömürü düzenini yönetmede nöbet değişimi yaparlar tabii ki. Fakat şu anda Türkiye olağanüstü bir dönemden geçiyor. Koşulların olağan bir hale gelmesi ve siyasetin işlerlik kazanacağı koşulların oluşması için kim destek olursa olsun, buna belli bir anlam biçmek de yanlış olmaz.
İçerideyken yaptığınız resimler de yazdığınız kitap da büyük ilgi gördü. Yeni bir çalışmanız var mı?
Daha çok savunmalarım üzerinde çalışıyorum. Onlarca dava, yüz binlerce sayfa iddianame ve ekleri var. Ben de kapsamlı savunmalar ile halkın onurunu koruyacak bir cevap hazırlamaya çabalıyorum. Sonrasında fırsat olursa yazmak istiyorum. Ayrıca içeride beş tane bestem birikti. Biraz da müzikle ilgilenmeyi çok isterim.