Demirtaş: Kürtlerin birliğini canı gönülden destekleriz

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP olarak Kürdistani tüm hareketlerin birlik haline gelebileceği her pozisyonu canı gönülden desteklediklerini söyledi.

07.09.2016, Çar - 18:46

Demirtaş: Kürtlerin birliğini canı gönülden destekleriz
Haberi Paylaş

Sputnik’ten Ömer Faruk Baran’a konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürtlerin birlik haline gelebileceği her pozisyonu canı gönülden destekleyeceklerini belirterek şöyle konuştu:

Biz Kürdistan Demokratik Partisi (PDK), Kürdistan Yurtseverler Partisi (YNK), Goran Hareketi, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK), Demokratik Birlik Partisi (PYD), Suriye Kürt Ulusal Kongresi (ENKS) ve diğer Kürdistani hareketlerin hepsinin arasında diyalog olmasını ve işbirliği olması gerektiğini savunuyoruz. Böyle olmalı. Hem Rojava\'da hem de Kürdistan bölgesinde. Türkiye\'de de böyle olmalı. Kürdistani hareketler, ortak düşmana karşı ortak siyaset, ortak diplomasi, ortak ordu konusunda mesafe kat etmek zorundadırlar. Bunu parçalı duruşla geçiştiremez Kürtler. Bu tarihi süreçte vebal bütün Kürt siyasetçilerin boynundadır. Önümüzdeki günlerde bizim bu konuda bazı girişimlerimiz de olacak. Kürt hareketlerinin birbirleriyle yeniden ilişki kurabilmesi ve bazı sorunların çözülebilmesi hususunda bizim muhtemeldir ki, HDP heyeti olarak Erbil ve Süleymaniye\'ye ziyaretimiz olabilir. Tarihi netleşmemek birlikte, bayramdan sonra diyebilirim.

PYD’nin ‘Peşmergeler Rojava\'ya geçerse çatışma çıkar\' sözleri hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Demirtaş “Biz Kürtlerin birlik haline gelebileceği her pozisyonu canı gönülden destekleriz. Fakat bir askeri taktiğin nasıl sahaya geçirileceğine dair HDP\'nin bir bakış açısı olamaz. Bu askeri işbirliği sahada nasıl yürür, ona karar verecek olan biz değiliz, bu konuda bizim yaklaşımımız da olamaz. “ ifadelerini kullandı.

Demirtaş: Rojava Türkiye için tampon bölge olabilir

Türkiye’nin sınır güvenliğini düşünmesi halinde bunun en önemli yolunun Kürtlerle iş birliği olacağını öne süren Demirtaş “Türkiye sınır güvenliğini düşünüyorsa, bunun en önemli yolu Kürtlerle işbirliğidir. Oradaki Kürtlerle işbirliği yaptığı zaman, o bölge zaten Türkiye için bir tampon bölgeye dönüşür. Ama Türkiye\'nin derdi tampon bölge falan değil, fırsat oluşursa, koşullar olgunlaşırsa orayı işgal etmek istiyor. Bu da hatalı bir politika olur.

Siz Rusya ve ABD gibi küresel aktörlerden net olarak ne bekliyorsunuz? Bütün dünya Türkiye\'nin Cerablus\'ta ne yaptığını izliyor ve biliyor. Şu anda o bölgede karşılıklı bir denge söz konusudur ve bu dengeler kısa vadede bozulamaz. Özellikle Türkiye\'nin, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan\'ın \"IŞİD\'i durduruyorum\" söylemine paralel olarak ya da yeni ÖSO adı altında, yeni grupları Suriye\'ye sokmasına eminim ki ABD ve Rusya da çok fazla rıza göstermeyecektir.” diye konuştu

2017’de erken seçim olabilir

Türkiye’nin yakın bir tarihte erken seçime gidebileceğini ve 2017’de bir seçim olabileceğini düşündüğünü ifade eden Demirtaş, “2017 veya olası daha erken bir seçimde HDP yüzde 13\'ten çok daha yüksek oy alacaktır. Kamuoyu araştırmaları bunu gösteriyor. Türkiye\'de medyanın yarattığı algıya bakmayın siz. Ben 1.5 yıldır hiçbir Türk televizyonuna konuşamadım. Yaptığım hiçbir açıklama haber yapılmadı. Dolayısıyla tek taraflı bir propaganda ile HDP\'nin Türkiye\'de siyaseten bittiğini zannediyor insanlar ama öyle değil. Biz tam tersine yükselişteyiz. Bütün anket ve araştırmalardan yola çıkarak HDP\'nin 7 Haziran başarısını geçeceğini düşünüyoruz.” dedi.

HDP\'yle ilgili ‘emanet oy\' söyleminin artık gerçek olmadığını ve emanet oyların kalıcı oylara dönüştüğünü savunan Demirtaş, buna sebep olarakta HDP’nin savunduğu ilkelerden hiçbir zaman vazgeçmemesini gösterdi.

PKK savaşa değil barışa yakın durmalı

Çözüm süreci konusunda yeni müzakere ihtimalinin zayıf olduğunu belirten Demirtaş şöyle konuştu

Özellikle geçen hafta KCK\'nin açıkladığı deklarasyona hükümetin Cerablus işgaliyle cevap vermesi, ‘Gaziantep katliamı\'yla cevap verilmesi müzakere ihtimalinin çok zayıf olduğunu zaten ortaya koydu. Müzakere dediğimiz şey öylesine büyülü bir kavramdır ki aniden ortaya çıkıp gelişebilir ve aniden hayata geçebilir. Bu hafta savaş olabilir ama bir bakarsınız haftaya müzakere ortamı oluşur. Bölgemizde koşullar, şartlar çok hızlı değişiyor çünkü. PKK de barışa hazır olduğunu sürekli tekrarlamalı bence. Bir defa söyleyip durmamalı. Kendi pozisyonunu savaşa değil barışa yakın tutmalı.

Parlamentoda bir çözüm komisyonu kurulabilir. Çözüm komisyonuna üye vermek isteyen bütün partiler eşit üye verir ve bu komisyon çözüm sürecini yürütür. İmralı\'da kimlerin görüşme yapacağına, Kandil\'de kimlerin görüşme yapacağına bu komisyon karar versin. Bu komisyon üyeleri bütün tarafları dinlesin. Kürt tarafındaki bütün siyasi partileri dinlesin.

HDP\'nin dışındaki Kürt partileri mi?

Evet, tabi ki. HDP parlamentoda olduğu için HDP bu komisyonun bir üyesi olur. Bunun dışında, parlamento dışındaki bütün partilerin çağrılıp görüşünün alınması lazım. Çözüm sürecine bu partilerin dahil edilmesi lazım. Komisyon, İmralı\'da, Kandil\'de ve diğer partilerle görüşmelerden sonra bir rapor çıkarmalıdır ve bu rapor parlamentoya sunulmalıdır. Bu raporda çözüm önerilerini netleştirmelidir. Dolayısıyla parlamento çatısı altında işleyen bir çözüm sürecine dönüşür bu. Yeni müzakere süreci olacaksa bence böyle olmalı. Fakat bunun için tabi ki öncelikli olarak karşılıklı bir ateşkes olmalı. Taraflar yeniden çözüm sürecinin başlatılması gerektiğini ilan etmeliler ki parlamento devreye girebilsin.

Söyleşinin tamamını okumak için tıklayın

Nerina Azad
Bu haber toplam: 21471 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:04:07:05
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x