Demirtaş’ın Ortam bulanık ama aklınız bulanmasın başlıklı yazısı şöyle:
Damat Berat Paşa’nın giderken söylediği gibi at izi it izine karıştı, daha doğrusu karışmış gibi görünsün istiyorlar. Kim istiyor? Elbette AKP-MHP iktidarı. Küçük de olsa bazı muhalif görünümlü çevreler de ortamın bulanıklaşmasına katkı veriyor. Olup biten hiçbir şeyde, yaşanan bunca krizde Erdoğan ve iktidarın rolü yokmuş gibi puslu bir ortam yaratılmak isteniyor. O nedenle, bazı noktaları asla unutmamak için tane tane vurgulamakta yarar var.
Suriye’de iç savaşın büyümesine yol açan en önemli faktörlerden biri AKP hükümetinin politikalarıdır. Asıl hedefleri Suriye’de Kürtlerin hak elde etmelerini önlemekti. Bunun için radikal grupları eğitip silahlandırarak Suriye’ye saldılar. İç savaş büyüdü, hesap tutmadı. Beş milyon Suriyeli Türkiye’ye sığındı. Bunun sorumlusu Suriyeliler değil, Erdoğan ve AKP’dir. Bu nedenle, yabancı düşmanlığı ve sığınmacı karşıtlığı yapmanın anlamı yok. İktidarı değiştirirseniz sığınmacı krizi en insani koşullarda çözülür. Sığınmacılara saldırıp onları hedef göstermek yerine seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok.
Yoksulluğun, işsizliğin, sefaletin, ekonomik krizin temel nedeni pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı değildir. Temel neden tek adam sistemidir, Erdoğan’dır. Türkiye yoksul bir ülke değildir. Ekonomi kısa sürede toparlanır, merak etmeyin. Seçime hazırlanın, meydanları şimdiden doldurun, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok.
Kürt sorununun barış içinde, birlik ve beraberlik güçlendirilerek çözülmesi mümkündür, kolaydır. Silahı ve şiddeti nihai olarak bitirecek adımları atmak, barışı sağlamak tahminlerden çok daha kolaydır. Çözüm, barış ve huzur halen sağlanmamışsa bunun sorumlusu Erdoğan’dır, AKP-MHP’dir. Barış talebinizi her yerde korkusuzca haykırın. Susmayın, savaş politikalarının kuyruğuna takılmayın. Seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok.
HDP kapatılabilir, binlerce kişiye siyaset yasağı getirilebilir, binlerce kişi tutuklanabilir. Gezi davası kararından sonra çok daha kapsamlı Gezi operasyonları yapılabilir, yeni davalar açılabilir. Basına ve sosyal medyaya yeni kısıtlamalar getirilebilir. Aklınıza gelmeyecek her türlü baskı ve korku yayma uygulamalarıyla karşılaşabilirsiniz. Hepsinin tek sorumlusu Erdoğan ile AKP-MHP’dir. Asla korkmayın, geri adım atmayın, canla başla direnin, seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok.
Ekonomik göstergelerde, enflasyon oranında manipülasyon artırılabilir. Seçimlere giderken sağdan soldan toplanacak borç paralar piyasaya sürülüp geçici bir bahar havası yaratılabilir. İşçi, memur, emekli maaşlarına ve asgari ücrete yüzde 50’den fazla zam yapılabilir. Erdoğan seçimleri kazanırsa zamlarla, vergilerle tüm o zamları üç ayda geri alır. Tıpkı şu günlerde olduğu gibi. Size büyük yalanlar söyleniyor, daha da büyükleri söylenecek. Hepsi koltuk içindir, tek sorumlusu Erdoğan ile AKP-MHP’dir. Yalanlara asla kanmayın, gece gündüz seçime hazırlanın. Kendinize güvenin, iktidarı değiştirin. Başka yolu yok.
Büyük değişime hazır olun. Kimseyi dışlamayın. Herkesin el ele, yan yana durması için uğraşın. Ortak paydamız demokratik cumhuriyettir, ortak evimiz Türkiye’dir, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Bütün bunları en çok tahrip eden, toplumu paramparça edip kutuplaştıran Erdoğan ile AKP-MHP iktidarıdır. Bunların tek derdi koltuktur, makamdır, mevkidir, şatafatlı lüks hayattır. Birlik olun, demokrasi ilkeleri etrafında buluşun. Aday kim olacak tartışmasını bırakın. O bir kişiyi değil, ülkeyi düze çıkaracak o güçlü program ile o dev kadroyu oluşturun ve şimdiden meydan meydan, alan alan milyonlarca ses olun, tek yürek olun, “hemen seçim, derhal seçim” diye haykırın. Coşkuyla, moralle, cesaretle harıl harıl seçime hazırlanın, iktidarı değiştirin.
Ortam bulanık ama aklınız bulanık olmasın. Başka yolu yok.