Cumhurbaşkanı Erdoğan,\"(Rehinelerin kurtarılması sonrası) Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı olacak\" dedi.
\"Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok önemli\"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, IŞİD ile mücadeleye ilişkin, \"Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok önemli. Bunlardan bir tanesi malum uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunu da yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısıyla bunları enine boyuna çalışmalar zaten yürütülüyor, bu çalışmalarda ele alıp nihai adımlarımızı atmak. Üçüncüsü de \'eğit-donat\' anlayışıyla burada bu süreci kimlerle, nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek\" dedi.
Erdoğan, \"Hem ABD Başkanı Barack Obama ile bir telefon görüşmesi yaptınız hem de Yardımcısı Joe Biden\'la görüştünüz. Görüşmelerin içeriğine ilişkin bizi bilgilendirir misiniz? Neler ele alındı? IŞİD\'le mücadelede atılacak adımlarda Türkiye\'nin rolü ne olacak? Bunlar gündeme geldi mi?\" soruları üzerine, bölgede kritik bir dönem yaşandığını hatırlattı.
Türkiye\'nin, yaklaşık bin 250 kilometre sınırı olan Suriye ve Irak\'taki mevcut terör eylemleri, terör girişimleri için \"Bizi ilgilendirmez\" veya \"Bize ne?\" deme lüksü bulunmadığını vurgulayan Erdoğan, \"Şu anda yaklaşık 1,5 milyon sığınmacı bizim ülkemizde. 1,5 milyon sığınmacının Türkiye\'ye geldiği ortamda biz hala \'Bize ne?\' diyebilir miyiz? Bunun bir yerden şöyle veya böyle kesilmesi lazım. Kaldı ki, atılan bu adımlarda, başta Suriye rejimi olmak üzere, bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim olmamalı. Böyle bir ortamla karşı karşıyasınız\" diye konuştu.
Erdoğan, bölgede mazlum, mağdur durumda olanların savunucusu durumunda olan örgütler bulunduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
\"Başta Özgür Suriye Ordusu olmak üzere bunlar da orada bir mücadele veriyorlar, bunun gibi benzer örgütler de var. Onlar da bir mücadele veriyorlar. Dünyada aklıselim maalesef 4 yıldır bu konuda hakim olmadı. 4 yıldır biz bunu hep seslendirdik ama hep yalnız kaldık. Şimdi ise durumun ne büyük felaket olduğu özellikle IŞİD terör örgütünün Irak\'a geçişi, Irak\'ın üçte birini işgal etmesi ve bu olaylardan sonra Ezidilerin dağlara kaçması, Sünnilerin büyük ölçekte mesela Musul\'u boşaltmış olmaları, bunlar görünen gerçekler. Bütün bunlarla beraber bir de hakikaten çok acımasız devam eden ve bizim dinimiz İslam\'la yakından uzaktan ilgisi, alakası olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil. Çünkü bizim dinimiz İslam, barışın dinidir, kardeşliğin dinidir, birliğin beraberliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bizim dinimiz bir defa kesinlikle müsaade etmez. Burada ise acımasızca yapılan bu eylemler, bu vurgunlar, bizleri derinden yaralamıştır, yaralamaktadır ve bu tüm dünyada İslam\'a da ne yazık ki mal edilmektedir, gölge düşürmektedir. Bizler bir Müslüman olarak elimizden ne geliyorsa bir defa bunu yapmamız lazım. Kaldı ki Hrıstiyan dünyası insanlığın vicdanını yaralayan bu konuda şu anda böyle bir adım atıyorsa, e biz herhalde buna seyirci kalmayacağız.\"
\"Eylemin tarafı olmak durumundaydık\"
Türkiye\'nin olayın tarafı olmaya aday olduğuna da işaret eden Erdoğan, \"49 tane rehinemiz vardı. Ta baştan beri \'Onları sağ salim ülkemize getirmenin hesabı, gayreti içerisindeyiz\' dedik. İçeriden ve dışarıdan birçok yakıştırmalar yapıldı. \'Ne duruyorsunuz? Ne yapacaksınız? Neyi bekliyorsunuz?\' Biz bunları hep suskun geçirdik çünkü biz lafın veya sözün tarafı değil, eylemin tarafı olmak durumundaydık\" dedi.
\"Bundan sonra atacağımız adımlar, bizim aynı felaketleri bir daha yaşamamak, ama bir taraftan da sınırlarımızı güvence altına almak. Atmamız gereken adımlarda ana başlık olarak 3 başlık çok önemli. Bunlardan bir tanesi malum \'Uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi\' ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafında tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunu da yapacağımız bir güvenlik üst kurulu toplantısıyla bunları enine boyuna çalışmalar zaten yürütülüyor, bu çalışmalarda ele alıp nihai adımlarımızı atmak. Üçüncüsü de \'eğit-donat\' anlayışıyla burada bu süreci kimlerle, nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek. Bu başlıklar ayrıca daha da çoğaltılabilir. Yaptığımız görüşmelerde de bunları ele aldık. Orada gerek Başkan Sayın Obama\'yla bunu ele alma imkanım oldu, ayrıca bu konuyu Biden\'ı göndermek suretiyle çok geniş, etraflı bir şekilde ele alma imkanımız oldu. Bunların detaylarını burada konuşacak değiliz. Bunları öncelikle hükümetimizle ele alıp orada değerlendirmesini yapacağız, oralarda istişarelerimizi yapacağız. İstişarelerimizi yaptıktan sonra da atılacak adımları kamuoyuyla paylaşacağız.\"