Almanya\'nın Sächsischen Zeitung muhabiri Frank Grubitzsch\'in 04.
Çöküş tehditi özellikle Kürtlerde eski rüyaları uyandırıyor. Bir sanat devletinin sonu mu? Cevapını Konrad Adenauer Vakfı Ortadoğu masasında Oliver Ernst arıyor.
Bay Ernst, İŞID milisleri Irak\'ın önemli bölümünü kendi kontrolleri altına aldılar ve hilafet ilan ettiler. Ülke hala kurtarılabilinir mi?
İŞID savaşçıları şimdiye kadar sadece sunni arabların yerleştiği bölgeleri işgal ettiler, Kürt ve şiilerin yerleştiği bölgeler ise henüz tehdit altında değil. Sunni birliklerin, Bağdat merkezli şii hakimiyetinden duyduğu rahatsızlıktan dolayı, İŞID cihatçılarıyla çıkar birliğine gitme gerçeği, pek de ilgi görmedi. Fakat uzun vadede sunniler bu korkunç çatışmada faydalanamıyacaklardır. İŞID yirmibin savaşçıyla yenilmiyecek bir büyük ordu değildir. İŞID milislerin uyguladığı şiddetten dolayı sunni kesimin de er ya da geç kendilerine karşı çıkmalarına neden olacaktır. İŞID tarafından hilafiyetin ilanı gerçek güç ilişkisini yansıtmamakta.
Neden?
Dünyanın bir çok yerinde yaklaşık 60 senedir İŞID\'ten daha büyük hilafiyet yanlısı hareketler bulunmakta. Örneğin bir milyondan fazla taraftarı olan Hizb u Tahrir. Ve bu örgütlerin hiç biri hilafiyet ilan etmede aceleleri yoktu. Şimdilik İŞID bunu propaganda amaçlı kullanmakta.
Başından beri bir sanat ürünü olan Irak\'ın çöküşü zorunlu mu?
Irak\'ta etnik ve dini çelişkiler aşırı düzeyde güçlendi. Son on yıllardan- özellikle Saddam Hüseyin dikatörlüğü altında- sunni, şii ve Kürtler arasında gözle görülen bir ayrışma vardı. Daha o zaman Irak bir birleşik siyasi çatı olarak tartışmalıktı. Sunni Saddam Kürt ve şiilerin politik arayışlarını acımasızca eziyordu. Saddam rejiminin çöküşünden sonra devleti bir arada tutma basıncı belirgin bir şekilde gevşedi.
20 ila 40 milyon arası nüfüsa sahib Kürtler ülkeleri olmayan sayıca en büyük halktır. Eski rüyalarını gerçekleştirmek için şansları ne kadar büyük?
Irak\'ta yaşayan yaklaşık 4 milyon Kürtler güçlü bir otonom statüsüne sahibler. Birleşik bir Irak devletini kurtarmak için kendi hak ve çıkarlarından vazgeçmeye hiçte hazır değiller. Bağdat\'tan kopma arayışları Maliki\'nin ısrarlı hatalarından güç aldı. Kürtler kendilerini tamamen kandırıldığını hisediyorlar, çünkü (merkezi) hükümet kendi paylarına düşen petrol payını kesti. Kendi paylarına gelirin beşten biri düşüyordu. Ama son yarım yıldır Bağdat\'tan para alamadılar. Bundan dolayı da Kürtler şimdi petrol ticaretini kendileri yapıyor ve böylece ekomomik olarak daha bağımsızlar.
Bu ne demek?
Bu Bağdat\'a yönelik bir ölü öpücüğü gibi etkisi yaratıyor. Kürtler kendi askeri güç varlığını da ispatladılar. İŞID-milislerinden kaçan Irak ordusunun ardında Kerkük bölgesinde yaşanan güç boşluğunu doldurmak pekte Peşmerge savaşçıları için bir sorun olmadı. Ayrıca buna Kuzey Irak Kürtlerin Türkiye ile olan mükkemel ikili ilişkilerini de eklemek lazım. Çok güçlü bir eksen, stratejik bir birlik. Hiç kimsenin karşı çıkamayacağı-ne Bağdat hükümetin ne de İran iktidarının.
Bu Türkiye\'nin bir Kürt devletine itirazı olmayacağı anlamına mı geliyor?
Anakara hükümeti artık Kuzey Irak\'ta oluşacak bir Kürt devleti sorununa daha ağırbaşlı yaklaşıyor. Bu bir siyasi sürecin sonucudur. Ankara\'da Irak Kürtleri bölgenin bir istikrar faktörü olarak ele alınıyor ve bu Türkiye\'nin çıkarına da. Daha 1960\'larda Irak Kürtleri kendi devletlerinin Ortadoğu\'nun batısı olacağını garantilediler.
Kürtlere Kuzey Irak\'ta bir devlet olma yetecek mi? Sadece Irak\'ta yaşamıyorlar, Süriye, İran ve özellikle de Türkiye\'de yaşıyorlar.
Kuzey Irak Kürtleri ekonomik, siyasi ve askeri olarak kendilerine güvenebilen ve yaşayabilen bir konumda. Ancak diğer bölge ülkelerinde bulunan Kürtler bundan uzaklar. Tamamen farklı bir durum ve hukuk içindeler. Türkiye Kürtlerin bir çoğu için Kürt devleti kendilerini uğraştıran bir rüya değil. Kendi geleceklerini daha çok federal bir yapı ve demokratik bir devlet ile güvende olduğunu öngörüyorlar. Geniş kapsamlı bir otonomiyle memnun kalırlar.
1991 Körfez savaşından hemen sonra Kürtler devlet olma umudu vardı. Kandırıldılar, çünkü ABD Saddam Hüseyin\'i iktidarda kalmasını sağladı. Bugün değişen nedir?
Sorun kontrol altında olduğunu gösteriyor. Türkiye\'de o dönem terör örgütü PKK\'nin savaşçıları bugünkiden daha kapsamlı hareket ediyorlardı ve ordu uzun süre denetime alamadı. Bir Kürt yangın felaketi tehditi sözkonusuydu. O dönem batı karşıtı amaçlar taşıyan PKK militanlığı gerçek bir tehditti, sadece Türkiye için değil.
Bir Kürt devleti bölgede güç dengelerini nasıl değiştirir?
Şu an bir Kürt devleti Irak için doğru bir seçenek değil. Böyle bir devleti ilan etmek frenlemesi mümkün olan şiddetin tırmanmasına neden olabilir. Şu an uluslar arası topluluk Irak\'ın eski şeklinde korunması için çaba harcamakta. Bu da ancak her üç nüfusun (Kürt, sunni ve şii) iktidara eşit düzeyde sahip olma şartıyla gerçekleşir.
çeviren: Hasan Kiki