PKK ile düşük yoğunluklu savaş sürerken Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) bölüneceği ya da alternatif bir Kürt partisinin kurulacağına dair iddialar kulisleri hareketlendirdi.
HDP’li Altan Tan’ın, \"Kürt siyasetinde bir yol ayrımındayız. Bu savaş stratejisi devam ederse; ağırlıklı sol, sosyalist, seküler söylem devam ederse, farklı oluşumlar olabilir\" sözlerinin ardından CHP Milletvekili Erdoğan Toprak AKP’nin islamci bir Kürt partisi kurmaya çalıştığını iddia etmişti.
Barış sürecinin müzakereden çatışmaya kayması üzerine Kürt siyasetinde bir hareketlenmenin olduğu doğru. Sağ, İslamcı ve sosyalist tonlar taşıyan Kürt siyasi yelpazesinde ortaklık arayışları arttı. Dikkat çeken gelişmelerden biri Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) ile Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi’nin (T-KDP) birleşmesi yönündeki adımdı. Diğeri ise Kürt partilerinden beşinin ortak cephe kurma girişimiydi. Ancak bu hareketlilik ne HDP’nin bölünmesi ne de AKP patentli bir Kürt partisinin kurulmasıyla ilgili.
Al-Monitor’den den Fahim Taştekin imzalı analizde, Kürt siyasetinin sadece HDP’den ibaret olmadığı, Kürt siyasi hareketlerinin geçmişine dönük bir çalışma yayınlandı.
Analizdeki Siyasetteki Kürt yelpazesi altbaşlığında kürt siyasi partilerinin geçmişine şu şekilde yer veriliyor.
Kürdistan Demokrat Partisi–Kuzey (PDK–Bakûr): 1965 yılında kurulan parti, 48 yıl boyunca faaliyetlerini illegal yürüttü. Sertaç Bucak’ın genel başkan olduğu PDK-Bakûr, parti olarak resmen kayıtlı değil. Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP): 2006’da Şerafettin Elçi tarafından kuruldu. Elçi bir dönem HDP’nin öncülü BDP’nin listesinden milletvekili seçildi. Elçi’nin ölümünden sonra başkanlık koltuğuna Lütfi Kıvanç geçti. HÜDAPAR: PKK’ye karşı savaşta yer alan Hizbullah’ın partileşmiş hali. 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde HDP’ye giden Kürt oylarını kesmek için AKP tarafından el altından desteklendiği iddia edildi. HÜDAPAR kendisini Kürt partisi olmaktan ziyade Kürt sorununa da çözüm vaat eden ümmetçi bir parti olarak görüyor. Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK): 2014’te Mustafa Özçelik başkanlığında kurulan parti, İçişleri Bakanlığı’na kuruluş başvurusunu yaptı ama ismindeki ‘Kürdistan’ kelimesi nedeniyle davalık oldu. Yargıtay’daki dava süreci devam ediyor. Mesut Barzani’ye yakın bir parti. Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi (T-KDP): 2014’te kurulan partinin başkanlığını Mehmet Emin Kardaş yürütüyor. İsmindeki Kürdistan kelimesi nedeniyle davalık oldu. Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK): 1974’te Kemal Burkay tarafından kuruldu. Burkay’ın 2003’te ayrılmasının ardından Mesut Tek genel sekreter oldu. İçişleri Bakanlığı\'na resmi kuruluş dilekçesini 30 Mayıs 2016’da verdi. Bu şekilde Kürdistan ismiyle kayıtlara geçen üçüncü parti oldu. Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR): Kemal Burkay’ın desteklediği ve AKP ile iyi ilişkiye sahip Kürt partisi. Özgürlük ve Sosyalizm Partisi (ÖSP): 2011’de kurulan partinin başkanlığını Sinan Çiftyürek yapıyor. Azadi Hareketi: ‘Kürdistani İslamcılar’ın bir oluşumu. Resmen partileşmedi. Genel sekreterliğini Sıtkı Zilan yürütüyor. Kürdistani Parti (PAKURD): İbrahim Halil Baran’ın liderliğindeki partinin ciddi bir tabanı yok.
Analiz-Haberde, diğer Kürt siyasi oluşumların artık HDP’nin sürdürdüğü politikalardan umudunu kestiği belirtiliyor. T-KDP ve KADEP birleşmesinden sonra açık bir şekilde HDP’ye alternatif olduklarını, bölgede yeni bir muhataplıkla şiddetten uzak bir politika izleyeceklerini belirttiklerini bunun ise “Devletin HDP’yi dengelemek için bu partilerden bir beklentisi var” yorumuna yol açtığı ifade ediliyor.
Sertaç Bucak’ın ise “HDP’ye karşı değil, ortak iş yapma mekanizması geliştirmeye çalışıyor” şeklindeki sözlerine yer verilen haberde, Türkiye’de sadece HDP olmadığı gibi Suriye Kürdistan’ında da ENKS ve TEV-DEM ortaklığını savunduğu belirtiliyor. Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Bazrani’nin bağımsızlık hedefinin koşulsuzca arkasında olduğunu belirten Bucak, “AKP adına hareket ediyormuşuz gibi yaftalamıyoruz. Töhmet altında tutulmamız hoş değil. AKP’nin hesabına çalışmıyoruz” diyor. Bucak son olarak AKP’nin İslamcı bir Kürt parti kurdurtacağına dair iddianın da dayanaksız olduğunu belirtiyor.
Analiz-Haberde Rakamların diliyle Kürt partileri alt başlığıyla verilen bilgilerde ise şu ifadeler yer alıyor.
HDP dışındaki partilerin Kürt sorununun çözümüne yönelik şiddetten uzak siyaset üretme söylemleri kuşkusuz karşılık buluyor. Ancak KADEP ve T-KDP gibi birbirine paralel iki partinin birleşmesi bile yeni bölünmelere yol açarken lokomotif bir güç oluşturmak ve bunu alternatif bir partiye dönüştürmek kolay değil. Kaldı ki bu partilerin kadroları ilk kez siyaset yapıyor da değil.
Partilerin potansiyelleri alternatifin ne kadar zor olduğunu da izah ediyor. Şöyle ki bu partiler arasında seçimlere sadece HÜDAPAR ve HAK-PAR katılabildi.
HDP’nin yüzde 13.1 oranıyla 6 milyon 57 bin 506 oy aldığı 7 Haziran 2015 seçimlerinde HAK-PAR yüzde 0.13 ile 58 bin 645 oy aldı. 1 Kasım 2015’te tekrarlanan seçimde ise yoğun baskılar altında kalan HDP’nin oyları 5 milyon 145 bin 688’e (yüzde 10.7) gerilerken HAK-PAR’ın oyları 109 bin 722’ye (yüzde 0.23) çıktı. HÜDAPAR ise 7 Haziran’da bağımsız adaylarla girdiği dokuz kentte toplam 63 bin 493 oy aldı. HÜDAPAR, AKP’nin HDP’yi yüzde 10’luk barajın altına düşürmek için ortamı terörize ettiği 1 Kasım seçimlerine katılmadı.
Al-Monitor’a konuşan HDP Milletvekili İmam Taşçıer ise devlet ya da AKP’nin aklında HDP’yi zayıflatmaya yönelik girişimler olmasının şaşırtıcı olmayacağını ancak pratikte bu türden bir çalışma görmediklerini ve olsa bile alternatif parti kurma çabalarının tutmayacağını kaydetti.
Özetle, şiddet döngüsü yüzünden yara alan HDP’ye kızgınlık artsa da mevcut siyasal koşullar alternatif bir partiye geçit vermiyor. Fehim Işık da hiçbir partinin HDP’nin ulaştığı potansiyeli yakalama şansının olmadığını düşünüyor.