PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, PSK Genel Sekreteri Mesut Tek, PDK-BAKUR Genel Başkanı Sertaç Bucak, ÖSP MYK üyesi Nusret Maçin ve 7 partinin yönetici, üye, taraftarları ve çok sayıda yurtsever bu etkinliğe katıldılar.
Çok sayıda TV ve basın yayın organı etkinliği izlediler.
PAK Diyarbakır İl Başkanı Hanefi Turan bu etkinlikte kürtçe, PSK MYK üyesi Ramazan Moray türkçe basın açıklaması okudular.
Kitle basın açıklamasının okunmasından sonra dağıldı.
Azadi Hareketi, KADEP,ÖSP, PAK, PAKURD, PDK-BAKUR, PSK
Etkinlikte okunan basın açıklaması metni :
Kürdistan Bayrağı Günü’nde ‘’Savaşa Hayır’’
17 Aralık Kürdistan Bayrağı Günü’dür. Bugün Güney Kürdistan Federe Devleti Parlamentosu’nda özgürce dalgalanan bu bayrak, ülkemizin diğer parçalarında savaş, ölüm ve yıkıma rağmen direniş sembolü olarak dalgalanmaktadır.
Kürdistan bayrağı, 1920 yılında Kürtler tarafından Kuzey Kürdistan\'da kurulan Teşkîlat-ı Îçtîmaîye Cemiyetî tarafından kabul edilen bayraktır. Şekli de, üstte kırmızı, ortada beyaz, beyaz üstünde güneş ve altta da yeşildir.
Ağrı başkaldırısını yöneten Xoybun örgütü tarafından 1927 yılında Ağrı Dağı’nın yükseklerine de bu bayrak çekilmiştir.
Hawar Dergisi’nin 1932’de yayınlanan 11. sayısında da renkli bir şekilde bu bayrak yayınlanmıştır.
1946 yılında Doğu Kürdistan’da kurulan Mehabad Kürt Cumhuriyeti’nde de bu bayrak kısmen revize edilerek kabul edilmiştir. Mehabad Cumhuriyeti’nin yıkılmasından önce, Qazî Mihemed ‘’Bu bayrağı yere düşürmeyeceğinize inanıyorum’’ diyerek, Mele Mustafa Barzani’ye teslim etmiştir.
1992 yılında ilan edilen Güney Kürdistan Federe Devleti de 1920 yılında kabul edilen bayrağı, Kürdistan devletinin resmi bayrağı olarak kabul etmiştir.
17 Aralık ‘’Kürdistan Bayrağı Günü’’ olarak kabul edilmiştir. Kürdistan bayrağı aynı zamanda 200 yıldır devam eden özgürlük mücadelemizin sembolüdür. 17 Aralık’ta tüm ulusal ve Kürdistani duygularımızla bayrağımızı yükseltelim.Bu bayrak dünyadaki tüm Kürdistanlıların bayrağıdır.
Kürdistan Bayrağı Günü’nde savaşa, ölümlere, yıkıma hayır diyoruz.
Kuzey Kürdistan’da şiddet giderek yayılıyor. Bir çok ilçemiz daha şimdiden yakılıp yıkıldı, yaşanmaz hale getirildi, kültürel miraslarımız yok ediliyor. Savunmasız insanlarımız doğup büyüdükleri evlerini ve yurtlarını terk etmek zorunda kalıyorlar.
Ekonomik kriz artarak derinleşiyor. Esnaf ve zanaatkarlarımız da yoksullar ordusuna katılmaya başladı. Açlık ve yoksulluk had safhada. Barınma sorunu kış ortasında korkunç bir boyutta. Kamusal altyapı tahrip olduğundan su, elektrik vb. hizmetlerden insanlarımız faydalanamıyor Eğitim ve öğretim özgürlüğü durma noktasında. Serbest dolaşım özgürlüğü yok. Çatışmanın birinci derecedeki mağdurları siviller ve özellikle de çocuklar psikolojik travma ile yüzyüze.
Türk Devleti, sivil kitle eylemlerine orantısız güçle saldırıyor. Her gün ülkemizin herhangi bir köşesinden ölüm heberleri geliyor.
Ülke ve halk gerçekliğimize denk düşmeyen, yıkım ve insansızlaştırmaya gerekçe oluşturan silahlı ‘’özyönetim’’ siyaseti ve hendeklerin kazılması, Kürdistan halkına ve özgürlük mücadelemize de büyük zararlar vermektedir.
Türk Devleti, Kürdistan sorununun barışçıl ve siyasal çözümünü sürüncemeye bıraktığı gibi, hendekleri gerekçe göstererek çatışmayı tırmandırıyor.
Savaştan dolayı mağdur duruma düşen halkımıza sahip çıkalım.
Kürdistan’da devam etmekte olan savaş, hiç bir ayrım gözetmeksizin, hangi etnisite, din, mezhep, sosyal kategori, cins ve yaştan olursa olsun, herkesi hedef alıyor. Suskun kalan Türkiye halkı bu yıkımdan etkilenmeyeceğini düşünmemelidir. Daha fazla geç kalmadan, ülkemiz viran olmasın, yıkılmasın, insansızlaştırılmasın, ölümler olmasın diyorsak; tüm Kürdistan halkını, siyasi partileri, STK’ları, akil adamları, aydın ve sanatçıları, Kürt ve Kürdistan sorununun barışçıl, siyasal, demokratik yollardan ve eşitlik temelinde çözümü için, acilen bu devlet şiddet politikasına, savaşa, hendek ve silahlı ‘’özyönetim’’ siyasetine karşı sesini yükseltmeye, örgütlü tepkiler geliştirmeye çağırıyoruz.17.12.2015
AZADİ HAREKETİ, KADEP, ÖSP, PAK, PAKURD, PDK-BAKUR, PSK
