'Kürdistan’da Savaşın Sonlandırılması ve Siyasi Çözüm Perspektifi Konferansı' Sonuç Bildirgesi

6 Kürt partisinin öncülük ettiği, Sivil Toplum Kuruluşları, akademisyenler ve bağımsız şahsiyetlerin katılımıyla Diyarbakır’da gerçekleşen 2 günlük konferansın sonuç bildirgesi açıklandı.

08.02.2016, Pts - 15:26 [ Güncellenme: 08.02.2016, Pts - 15:30 ]

'Kürdistan’da Savaşın Sonlandırılması ve Siyasi Çözüm Perspektifi Konferansı' Sonuç Bildirgesi
Haberi Paylaş

Konferansa öncülük eden parti ve temsilcileri, Azadi Hareketi Genel Sekreteri Sıdkı Zilan, ÖSP Genel Başkanı Sinan Çiftyürek, PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, PAKURD Dönem Sözcüsüİbrahim Halil Baran, PDK-BAKUR Genel Başkanı Sertaç Bucak, PSK Genel Sekreteri Mesut Tek idi.

2 gün süren “Kürdistan’da Savaşın Sonlandırılması ve Siyasi Çözüm Perspektifi” konferansta, Kürdistanın içinde bulunduğu durum ve çözüm yolları konuşuldu.

Kürdistani Partilerin “Kürdistan ve dünya kamuoyuna” başlığı ile yayınladığı sonuç bildirgesi şöyle:

Kürdistan ve Dünya Komuoyuna

Kürdistan siyasi parti ve hareketlerinin çağrısıyla, 6-7 Şubat 2016 tarihinde Diyarbakır’da “Kürdistan’da Savaşın Sonlandırılması ve Siyasi Çözüm Perspektifi” konulu Konferans, değişik siyasi çevre, parti, STK temsilcileri, akademisyen ve bağımsız şahsiyetlerin katılımıyla gerçekleşti. Konferansta dile getirilen görüş ve önerileri dikkate alan Konferans Hazırlık Komisyonu, aşağıdaki sonuçları kamuoyu ile paylaşmayı kararlaştırmıştır:

Konferansımız; Kürd ve Kürdistan meselesini bölgesel ve uluslararası siyasal bir mesele olarak görür, sorunun çözümünü Kürd milletinin kendi geleceğini belirleme hakkı olarak vurgular.

Konferansımız; ülkemizin Güney parçasının bağımsızlık mücadelesini, Güneybatı’nın statü arayışını ve Doğu’nun yeniden ulusal canlanışı yönündeki mücadelesini destekler.

Konferansımız; Kürd, Kürdistan meselesinin halen devam ediyor olmasının temelinde Türk devletinin izlediği ‘’tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak’’ siyasetinin bulunduğunu tesbit eder. Sorunun şiddet ve askeri yöntemlerle çözülemeyeceğinin altını çizer.

Konferansımız, devlet ve hükümeti; kentlerde, kırsalda ve “sınır ötesi”nde sürdürdüğü savaş ve operasyon anlayışını derhal terk etmeye çağırır. Hükümet, Kürdistan’daki tüm siyasal kesim ve toplumsal aktörlerin oluşturacağı ortak temsil heyetini muhatap alarak, uluslararası garantörlerin gözetiminde müzakere sürecini bir an önce başlatmalı; halkımızın ulusal demokratik hak ve özgürlüklerinin sağlanması için acil adımlar atmalıdır.

PKK’nin bugüjn yürüttüğü silahlı mücadelesi ve şehir merkezlerinde yürüttüğü çatışmalar, Kürd halkına ve davasına hizmet etmemektedir.

PKK, kentlerdeki ve kırsal alanlardaki silahlı savaşı bir an önce sonlandırmalı, hendeklari kapatmalı, barikatları kaldırmalıdır.

Konferansımız, Varto, Silvan, Cizre, Sur, Nusaybin, İdil, Şırnak ve diğer yerleşim yerlerinde, çatışmalardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan, zarar gören, yaşamını yitiren veya yaralananların maddi ve manevi zararlarının tazmini için devleti acil önlemler almaya çağırır.

Konferansımız; Güney Kürdistan’daki bütün siyasi aktörleri, bağımsızlık fırsatının ortaya çıktığı bu tarihi süreçte kenetlenmeye, Güney Batı Kürdistan’daki siyasal parti ve hareketlerimizi kalıcı ulusal ittifak için adım atmaya; ortak bir askeri, ekonomik ve siyasi yönetim oluşturmaya çağırır.

Konferansımız; BM, İKÖ, AP, AB, AK, AGİT ve dünya halklarını, Kürdistan halkının adalet, özgürlük, eşitlik için verdiği mücadeleyi desteklemeye çağırır.

Konferansımız; tekrar güncelleşen yeni anayasa çalışmalarında bir taraf olarak tüm Kürdistani güçlerin görüş ve önerilerinin alınmasının gereğini vurgular. Yapılacak yeni anayasada; Kürd kimliğinin tanınması, Kürd ulusal taleplerinin ve Kürdistan’ın statü hakkının yer almasını önemle belirtir. Kürtçe’nin eğitim ve kamusal alanda kullanılması ve resmi dil statüsüne kavuşmasını talep eder. Herkes için anadille eğitim, gerçek anlamda bir düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün anayasal güvenceler altına alınmasını savunur.

Konferansımız; Kürdistan’da yaşayan tüm etnik ve inanç gruplarının özgürlüğünü; kendilerini özgürce ifade etmelerini, varlıklarının ve haklarının anayasal güvenceye alınmasını vurgular.

Konferansımız, Türk halkını savaş siyasetine sessiz kalmamaya ve tutum almaya çağırır. Halkımız ile dayanışma içinde olan savaş karşıtı tüm kesimlerin çabalarını takdir eder.

Konferansımız, sonuç bildirisinde dile getirilen görüş ve taleplerin hayat bulması amacıyla, kamuoyu oluşturmak ve ilgili taraflar nezdinde girişimlerde bulunmak dahil, gerekli girişimlerde bulunmaları için konferans çağrıcısı siyasi parti ve hareketleri inisiyatif geliştirmeye çağırır.

Nerina Azad
Bu haber toplam: 6218 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:08:05:24
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x