TBMM Başkanvekili ve YSP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kısa Dalga Podcast’te Azmi Karaveli’nin konuğu oldu. Önder, çözüm sürecinin başarısız olmasında ön yargılara ve barış talebini toplumlaştırmakta yetersiz kalmalarına bağladı.
Önder, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın siyasi bırakmasıyla ilgili olarak, “Selahattin Bey bu geleneğin çıkardığı en yetkin arkadaşlarımızdan, kardeşlerimizden, yoldaşlarımızdan birisidir. Dolayısıyla incindiği, yorulduğu, yıprandığını hissettiği birçok alanda da sonuna kadar haklı olduğunu düşünenlerdenim, onun bütün duygularını görebilen bir yerdeyim” dedi.
Yeniden milletvekili adayı olmasıyla ilgili bir soruya “Parlamenter siyaset defterini gerçekten kapatmıştım ama ilk defa muhalefetin bu kadar bir araya gelme iradesi başta Kürt meselesi olmak üzere bir umut vermişti herkese. Arkadaşlar da açıkçası onunla ikna ettiler beni” şeklinde cevap verdi.
Meclis’teki kavgaların hatırlatılması üzerine Önder, “10 yıla varan parlamenterliğimde, kürsüde atıştıktan sonra merhaba vermeyecek duruma gelebildiğim ya da geldiğim insan sayısı üçü beşi geçmez” ifadesini kullandı.
‘Çözüm Sürecinde Yetersiz Kaldık’
“Çözüm süreci neden bitti?” yönündeki bir soruya Önder, “Önceki çözüm sürecinde mesele o kadar zehirlenmişti ki bu ön yargılarla boğuşmamız, keskin bir çatışma sürecini bir anda barış sürecine evirebilmemiz için bu barış talebini toplumsallaştırmakta yetersiz kaldık. En büyük özeleştirimiz budur.” cevabını verdi.
“Dünyada sonsuza kadar sürmüş hiçbir savaş yoktur” diyen Önder, “Belki bu mesele çözümü kolay bir mesele değil. Çünkü arka planda yüzlerce yıllık tarihsel, sosyo-kültürel, sosyal ekonomik yüzlerce meseleyi barındırıyor. Ama işin çatışma ve eşitlik boyutunu çözebiliriz, bu bizim elimizde.” değerlendirmesinde bulundu.
Cengiz Çandar ve Hasan Cemal’in adaylığıyla ilgili soruya ise Önder, şu cevabı verdi: “Bir siyasi parti bunu düşünmüşse bir beklentisi vardır, rol biçmiştir. Keşke Hasan abi de seçilebilseydi, bunlar önemli tarihsel birikime tekabül eden insanlar. Görüşlerimiz farklı olabilir, oturursak Cengiz Çandar’la saatlerce tartışabiliriz ama özellikle Kürt meselesi bahsinde bu ülkede yoğunlaşmış, emek vermiş, bunun için yaptırımlara uğramış insanların arasında, buna böyle bakmak lazım.”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımını çok kıymetli bulduğunu anlatan Önder, “Kemal Bey, ilk defa CHP kadroları içerisinde bugüne kadar statükonun, hani gece aklına gelse şeytan vesvese soktu diyebileceği, birçok alana bugüne kadar hiçbir CHP kadrosunda görmediğimiz cesur ve kararlı bir yaklaşım sergiledi, en azından teşebbüs etti.” dedi.
Sol vicdanı bir araya getirecek bir hamle yapmalarının gerekli olduğunu vurgulayan Önder, “Bunu yapamazsak bu enerji yeraltına doğru akar ve magma tabakalarında buhar olur gider” değerlendirmesinde bulundu.
Ülkenin içinde bulunduğu durumla ilgili karamsarlığı anlamadığını vurgulayan Önder, “Yüzde 52’nin içinden sadece yüzde 3’lük bir insanı ikna ettiğiniz zaman tablo tam tersine değişiyor. Sizin böyle bir iddianız yoksa zaten karamsar olmaktan başka bir şey de sizi paklamaz zaten. Enseyi karartmayalım, onun yerine bir şeyler yapalım.” dedi.