“Sürecin” bu noktaya gelmesinin başlıca sorumlusu, 7 haziran seçimleri sürecinde bir avuç oy için Kürdleri aşağılayan TC Cumhurbaşkanı Erdoğan ile, süreci sürüncemede bırakan ve seçim döneminde de “donduran” AK Parti hükümetidir. PKK yetkilerinin dönemin ruhuna aykırı açıklamaları, yol kesme, araç yakma, adam kaçırma, polis öldürme gibi eylemler de “sürecin” bu noktaya gelmesine çanak tutmuştur.
Türk devletinin bugüne kadar Güney Kürdistan’a yönelik gerçekleştirdiği “sınır ötesi” operasyonları ve hava saldırıları Kürd sorununu çözmediği gibi, Türkiye ve Kuzey kürdistan’daki şiddet sarmalını derinleştirmiştir. Son hava saldırısı da farklı bir sonuç vermeyecektir.
“Güvenliği sağlama” bahanesiyle demokratik hak ve özgürlükleri kısıtlayan, taleplerini dile getiren halka polis ve askerler eliyle şiddet uygulayan AK Parti Hükümeti, şiddeti “sınır ötesi”ne taşıyarak, sadece onlarca gerilla ve sivilin kanını dökmekle kalmamış aynı zamanda Güney Kürdistan Hükümeti’nın egemenliğini de çiğnemiştir.
Kürdistan Sosyalist Partisi-PSK Türk savaş ucaklarının Güney Kürdistana saldırı emrini veren AK Parti Hükümetini kınar.
PSK, demokratik ve barışsever güçleri devletin sınır ötesi operasyonlarına karşı barışçıl eylem ve etkinliklerle seslerini yükseltmeye;
Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeleri, uluslararası kurum ve kuruluşları operasyonların durdurulması için türkiye nezdinde harekete geçmeye;
AK Parti Hükümetini, “süreç devam edecek ama muhataplar değişecek” gibi oyalamayı ve ayak sürtmeyi bir kenara bırakmaya, Kürd sorunun diyalog yolu ile çözümünün yolunu açacak adımları atmaya, Güney Kürdistan’a yönelik hava saldırılarını hemen durdurmaya;
PKK’yi, yol kesme, polis öldürme, araç yakma gibi eylemlerden vazgeçmeye, protesto etkinlikleri sırasında şiddet sarmalının derinleşmesine çanak tutan eylemlerden uzak durmaya, tepkileri barışçıl biçimde dile getirmeye çağırır.
26 Temmuz 20 15
PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi