ENSK ve PYD’nin birbirleri ile değil, Araplar ile işbirliği yapması ve uzlaşmaz tutumları Batı Kürdistan\'ın geleceğini tehdit ediyor.
“Küçük parçada büyük parçalanma” manşetiyle Rojava’daki Kürd siyasetini masaya yatıran BasHaber gazetesinin Batı Kürdistan dosyasının ilk bölümünde, ENKS yetkililerinin Rojava’daki birlik siyasetiyle ilgili görüşlerine yer veriliyor.
Başkan Mesud Barzani’nin geçen süreçte yakınlaştırmaya çalıştığı bu iki gücün Erbil ve Duhok anlaşmalarını boşa çıkarması, ABD’nin arabuluculuk çabalarının sonuçsuz kalması, Batı Kürdistan\'daki kazanımları zora sokuyor. Batı Kürdistan siyasetinin en ciddi sorunu kendi ajandalarının olmaması, PKK ve KDP’ye endeksli olmaları.
Rojava’nın Güney’siz, Güney’in de Rojava’sız güvende olamayacağını ifade eden uzmanlar, PYD ile ENKS’nin ulusal çıkarlar için bir araya gelmek zorunda olduğuna dikkat çekiyor. Batı’nın uzlaşamayan Kürdlere piyade rolü vermekle yetineceği ve rejimin muhalefeti tasfiye etmesi halinde sıranın Kürdlere geleceği vurgulanıyor. Batı’nın post-IŞİD dönemde Suriye’nin PYD’ye yönelmesine itiraz etmeyeceği, bu tehlikeye karşı Rojava ve KBY arasında bir ittifak yapılması gerektiği belirtiliyor.
“Küçük parçada büyük parçalanma” manşetiyle okuyucunun karşısına çıkan BasHaber gazetesinin 109. sayısında Rojava’daki Kürd siyaseti ve olası bir birliğin temelleri sorgulanıyor. Gazetenin manşetine taşınan Rojava’daki siyaseti, ENKS ve PYD’nin temsilcileri ile gazeteci ve yazarlar BasHaber’e değerlendirdi.
ENKS Başkanı İbrahim Bro: Silahın sesi daha gür çıkıyor
“Yaptığımız anlaşmalar onlar tarafından hayata geçirilmedi. Ortak olmamızı kabul etmiyorlar. Yüzlerce anlaşma da yapsak, başarılı olamayacaklarını biliyoruz. Biz bir Kürt gücünün olmasını istiyoruz, var olanlar partilere bağlı ve bu da yapılan anlaşmaların uygulamamasının önünde engel oluşturuyor.
Nerde olursa olsun, silahlı cephenin sesi daha gür çıkar. Şuana kadar Rojava içinde silahlı bir güce kavuşacak imkânı bulamadık. Bu da silahlı cephenin karşısında zayıf rolümüzü zayıflatıyor şüphesiz. Elimizdeki tüm imkânlara rağmen, bunlar silahın yanında pek bir etkinliğe kavuşamıyor. Ondan dolayı ENKS bu şekilde görünüyor. Biz daha önce de faaliyetlerimizi siyasi olarak yürütüyorduk. Silahlı gücümüzde var. Ancak bu silahlı gücümüzün Rojava’ya geçişini engelliyorlar. Halk bizimle. Siyasi olarak da tüm kapılar bize açık. Çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ancak şuan da silahın sesi daha gür çıkıyor.”
“Bu şartlarda çok da umutlu değiliz”
“Biz 60 yılı aşkındır çalışmalarımızı yürütüyoruz, silaha başvurmadık bu süre boyunca. Ancak Suriye krizinin bu noktaya gelmesi ile biz de halkımızı ve toprağımızı koruma hakkımızın olduğunu ve silahlı mücadelenin de bu anlamda doğal bir hak olduğunu düşünüyoruz.
Birçok tarafla ilişkilerimiz var. PYD’nin çıkardığı engellerden dolayı anlaşmalarımız başarıya ulaşamıyor. Biz yine de bir birlik ve anlaşmanın sağlanması için çabalıyoruz, ancak bu dönem ve şartlarda çok da umutlu değiliz.”
ENKS Politbüro Üyesi Nuri Brimo: PYD bağımsız değil
Esad rejimi Duhok ve Hewler anlaşmalarının uygulanmasını engelliyor. Esad rejimi PYD üzerinde baskı oluşturuyor ve birlik üzerinde engeller çıkarıyor. PYD kendi başına değil, rejim ENKS’nin Rojava da ortak olmasını, siyasi ve askeri alanda çalışma yürütmesini kabul etmiyor. Rejim sadece PYD’yi kabul ediyor. PYD de kimseye kabul etmiyor. Birçok defa ortak olma, birlikte çalışma yürütme anlamında girişimlerimiz oldu, ancak PYD kabul etmedi. Ancak aslında rejimin kabul etmediğini anlıyoruz. PYD ve Kandilin verdiği kararlar Esad ile İranın elindedir. Refim ve İran ENKS’yi kabul etmiyor; çünkü ENKS Barzanin yol ve yöntemi üzerinedir ve Rojava için milli, demokratik, federal bir projeye sahiptir. Güney Kürdistan için de devletleşme hakkını savunur. Bir yıldır ENKS ve TEV-DEM arasında herhangi bir görüşme olmadı. PYD’nin ipi İran rejiminin elindedir. Bizim de Peşmergemiz var. Ancak bu gücün Rojavaya geçmesine engel çıkarıyorlar. Biz silahlı mücadeleye değil, kardeş kavgasına(Bırakuji) karşıyız.
PYD’nin içinde Kürd kalmadı. Asayişin, YPG’nin yüzde 70-80’i araptır. Ve kararları da PYD ve YPG içindeki Araplar ile Şam alıyor. Biz böyle olmasını istemezdik. Biz tüm yaptığımız anlaşmaların uygulanmasını ve birliğin oluşmasını isterdik. PYD her geçen gün Kürdlük ve Kürdistanilikten uzaklaşıyor. Bizlerce gencimiz Derazor, Reqqa ve diğer bölgelerde kurban ediliyor. Ve o bölgelerin yönetimi de Kürdlerin eline geçmeyecek. Onlar kendileri dile getiriyorlar, bunun bir Kürd projesi olmadığını ve demokratik Suriye için olduğunu.
ENKS Türkiye Temsilcisi Ahmed Kasım: Erbil ile Kandil anlaşmadıkça birlik olmaz
Gerçek şu ki Kürd partileri Kandil ile Erbil arasında bölünmüş durumda. İkisinin dışında duran, etkisiz kalıyor. Dolayısıyla Erbil ile Kandil anlaşmadıkça, Kürd partileri ve güçleri arasında bir birlik olmaz. Erbil de Kandil de Rojavayı bırakmaz.
ENKS PYD iktidarı ve silahlı gücü karşısında etkisiz kalıyor ve PYD bir hükümet gibi davranıp koşulları kendine göre belirliyor. Bundan dolayı ENKS de bu durumda değişiklik yaratbilecek fazla bir şey yapamıyor.
ENKS bir karşıklık ve çelişki içinde bazen. Bazen barışsever, bazen de Peşmergenin varlığından dem vuruyor. Ancak gerçek o Peşmerge gücü ENKS’nin değil, o güç Peşmerge Özel Birlikleri çatısı altında eğitim görmüş ve Sayın Mesud Barzani liderleğindeki KDP’nindir. ENKS silahlı güç oluşturabilecek güce sahip değil.
Duhok ve Erbil anlaşmaları eksik hazırlandı. Dediğim gibi burada bağlayıcı oln Kandil ve Erbildir. Kandil de Erbil d bugün Rojava Kürdistanın miras olduğunu görüyor. Her iki tarf da buna sahip olmak istiyor. Bundan dolayı Hemid Derweş liderliğindeki İlerici Parti (Pêşverû) ENKS’nin de PYD gibi hareket ettiğini ve hareketin yönünü Suriye dışına çevirdiğini görünce, ENKS’den ayrıldı. Ve Hemid Derweş Kandil ve Erbil dışında bir birlik projesini açıkladı. Çünkü bu güçlerin Kandil ve Erbilin gölgesinde bir araya gelmeleri mümkün görünmüyor.