Türk Devlet Yöneticilerinin son birkaç gün içinde yaptıkları açıklamalar, TC’nin Suriye’ye askeri müdahale istemini ve bu istemin hayat bulması için adım attıklarını gösteriyor.
Uzun bir dönemdir, mülteci akınını önlemek amacıyla Suriye sınırda “tampon bölge kurulması”, “uçusa yasak bölge ilan edilmesi” taleplerini dile getiren TC yetkilileri, şimdi de “ulusal güvenlik” kaygısıyla Suriye’ye müdahaleden bahsediyorlar.
TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Tel Abyad’ın IŞİD’ten temizlenmesi ve son Kobani katliamından sonra yaptığı açıklamada, “Suriye’nin kuzeyinde bir Kürd devletine asla müsaade etmeyeceğiz” demesinin yanısıra, Suriye’ye askeri müdahale konusu 29 Haziran günü toplanacak olan milli Güvenlik Kurulu toplantısında da gündeme gelecek.
IŞİD’in ağır saldırıları altındayken kapılarını Kobani’den gelenlere açan, Peşmergelerin Kobani’ye yardıma gitmesine onay veren ve yaralı YPG savaşçılarının tedavisine yardımcı olan Türkiye’nin, Suriye Kürdistanı’ndaki Kürdlerin lehine olan yeni gelişmeleri kendi ulusal güvenliği için tehdit olarak görmesi, bu ülkenin tarihi korkularından kurtulmadığını ortaya koymaktadır.
TC’nin Güneybatı Kürdistan’daki Kürdlerin lehine olan gelişmelerin önüne geçmek amacıyla bu bölgeye müdahale etmesi, derdine derman olamayacağı gibi, bu parçadaki Kürdlerle olan ilişkilerini daha da kötüleştirecektir.
Kürdlerin her kazanımını ulusal güvenliği açısından tehdit olarak görmek, Türkiye’nin çıkarına değildir. Türkiye’nin çıkarına olan Güney Kürdistan ile yaşadığı deneyi hatırlamak, tarihi korkularını bir yana bırakarak, Güneybatı Kürdistan halkının iradesine saygı göstermektir.
TC, bölgedeki radikal İslami kesimleri desteklemeyi ve kaosu derinleştirecek olan bölgeye askeri müdahaleyi bir kenera bırakmalı, Güney sınırı boyunca yaşayan Kürdlerle iyi ilişkiler kurmalıdır.
TC’nin Güneybatı Kürdi stan halkı ile iyi ilişkiler kurması aynı zamanda Türkiye MİT-İmralı diyaloğu ile başlayan “çözüm süreci”ne de hizmet edecektir.
Kürdistan Sosyalist Partisi, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Türk devleti yöneticilerine Güneybatı kürdistan’a yönelik düşmanca tavır ve söylemlerden vazgeçmeye, sorunları içinden çıkılmaz hale getirecek adımlardan uzak durmaya çağırır.
Kürdistan Sosyalist Partisi başta NATO olmak üzere Batılı ülkeleri, uluslararası kurum ve kuruluşları, Türkiye’nin müdahaleci politikasına karşı seslerini yükseltmeye, bu arzusundan vazgeçmesi için Türkiye’ye baskı yapmaya çağırır.
28 Haziran 2015
Kürdistan Sosyalist Partisi