Evren ve Şahinkaya’nın müebbet hapis cezasına çarptırılmasıyla sonuçlanan ancak ikisinin de ölmesi üzerine düşme kararı verilen dava müdahillerin rütbe sökülmesi talebi nedeniyle sürüyor.
Yerel mahkeme, ölüm nedeniyle verilen düşme kararından sonra iki generalin rütbelerinin sökülüp er statüsüne düşürülmesi ve malvarlıklarının müsadere edilmesi taleplerini reddetmişti. Bunun üzerine müdahil avukatları temyiz başvurusunda bulunmuştu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da avukatları aracılığıyla aynı yönde temyiz başvurusu yapmıştı.
‘Er statüsüne düşürülsünler, müsadere kararı verilsin’
Yargıtay başsavcılığı 9 Şubat 2020’de görüşünü bildirdi.
Savcı Mücahit Erdoğan tarafından 9 Şubat 2020 tarihinde hazırlanan tebliğnamede ikilinin müebbet ağır hapis cezasıyla cazalandırılmasına, kamu hizmetinden yasaklanmasına, hapis hali sona erene kadar yasal kısıtlılık halinde bulundurulmasına, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarılarak generallik rütbelerinin er statüsüne düşürülmesine karar verildiği hatırlatıldı.
Tebliğnamede şöyle denildi: “Başka bir anlatımla sanıklar hakkında bu hükmün verilmesi halinde sanıklar bu rütbe ve memuriyetlere ilişkin hiç hak ve yetkiyi kullanamayacaklardır. Bu durumda ise maaş, ikramiye, orduevinden istifade koruma ev eşya tahsisi vb hiçbir haktan istifade etmeleri mümkün olamayacaktır. Bu durum mirasçıları bakımından da geçerli olacaktır. Somut olay bakımından değerlendirildiğinde ise bozma ilamından sonra sanıklar hakkında müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler yönünden müsadere karar verilmesine yer olmadığına ve haklarında 1632 sayılı yasanın (Askeri Ceza Kanunu) 30. ve 31. maddelerinin uygulanmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmesi nedeniyle sanıklar hakkında TSK’dan çıkarma cezası tatbik edilmemiş, dolayısıyla sanıklar general rütbesinin vermiş olduğu hak ve yetkileri mirasçıları eliyle kullanma imkanı ortaya çıkmıştır. Bu durum zamanaşımı ve ölüme rağmen davanın müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler yönünden davaya devam edilmesini öngören yasal düzenleme ve ilk bozma ilamının özüne ve ruhuna aykırı olacaktır.”
Bu gerekçeyle mahkemece yargılamayla devam edilerek sanıkların varsa yasal mirasçılarının araştırılıp hak ve yetikilerin mirasçıları tarafından kullanılıp kullanılmadığının tespit edilmesi gerektiği savunuldu. Buna ilişkin olarak müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler yönünden bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme neticesinde yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği ifade edildi.
Dosyada temyiz incelemesini yapacak Yargıtay 16. Ceza Dairesi de tebliğnamadeki görüş doğrultusunda karar verirse dosya er statüsüne düşürme ve müsadere kararı verilmesi için yerel mahkemeye gönderilecek.
