23-24 Nisan 1915

24.04.2025, Per - 09:18

23-24 Nisan 1915
Haberi Paylaş

23-24 Nisan 1915, Ermeni aydınlar, Milletvekilleri, yazar ve entelektüler başta İstanbul olmak üzere pek çok yerde alınır. Yönleri Der El Zor başta olmak üzere bugün Suriye denilen coğrafyadaki toplama kamplarına verilir. Ardında bir, beş, on öldürülür. Sonra, Tehcir kararı ile kapsama tüm Ermeniler alınır. Onların da varlıklarına el konularak hazineye aktarılmak üzere biriktirilir... Toplanma kamplarına doğru yola koyulan Ermenileri, yollarda Diyarbakır valisi Dr. Reşit gibi pusuda bekleyenler  vardır ki bunlar kadınların üzerlerindeki ziynet değerleri gasp eder, direnen ya da deşifre ihtimali görülenler kurşuna  dizilir ya da Dudeng gibi mağaralara atılır. Kalanlar yolculuğa yeniden sürülür. Aç, susuz, çulsuz ve takatten düşen insanlar, yürüyemez halde olanları katledilir, cesetleri yol kenarlarına atılır. Der El Zor'a, hedefe/toplanma kamplarına varabilen az sayıda insan olur. Hedefe varmak da kurtuluş değil,  orada da  Muhtasar/vali  Çerkez Salih Zeki ve ekibi bekler. Çerkez Salih Zeki  kendi deyimi ile "burada siz deyin 50 bin, ben diyeyim 200 bin Ermeni'yi öldürdüm." diye, yaptıkları ile övünür. Bu Salih Zeki, 1920'de Bakü'de Doğu Halkları Kurultayında ve aynı tarihlerde Mustafa Suphi'nin yanında Türkiye Komünist Partisi(TKP) merkez komitesi üyesi olarak yer alır. 1940'a kadar Sovyetlerde yaşar.

23-24 Nisan 1915'te başlayan operasyon, Temmuz ayına kadar devam eder. İttihat ve Terakki Sorumlusu Talat Paşa’nın defterinde çıkan notta, Sadece "800 bin insan çürütüldü ve Ermeni meselesi hal oldu!" notu düşürülür. 

Oysa ki rakam daha yüksek ve en azından bir milyonun üstündedir! Ne fark eder, rakam toplu imhayı hedefledikten sonra, bir detayda ibaret kalır.

Bu operasyona, dünyada gecikmiş de olsa devletlerin ezici çoğunluğu, İttihat ve Terakki'nin  A Takımı ile İçinde Almanya'nın bitaraf olarak  yardımcı olanlar  özür ile soykırım dedi. Ancak, yeni Türkiye devletinin, İttihat ve Terakki Cemiyetinin B Takımı  tarafından kurulduktan sonra, insanlık için yas olması gereken günü, "bayram" diye ilan ile kutlar oldular.. cürüm ve çürüme böyle silinmeye konuldu ve çalışıldı.

Sadece 23-24 Nisan için mi?

Değil!

19 Mayıs Pontus Rum halkının Karadeniz'de imhası,  Spor Bayramı.

3-4 Mayıs 1937 Dersim Tertelesinin başlanmasına  Bakanlar kurulunda karar verilmesi. Selçukluların Mezopotamya, Anatolia ve Avrupa'ya açılışlara denk getirilerek Türklük Bayramı denilmesi 

22 Temmuz 1922'de İzmir yangını ile başlayıp, 30 Ağustosa kadar, Antik Grek coğrafyası,  felsefe, tarih, matematik ve mimari sanatın  doğduğu  İyonya'nın kadim insanlarının imha, mübadele ve kaçırtma  yoluyla temizlemeyi 30 Ağustos'ta bitirmeleri "Zafer" diye ilan edip, bayramlaştırmaları, tarih bilincini silme değil mi?

Mustafa Kemal, 29 Ekim 1907'de İttihat ve Terakki  Cemiyetine üye olur ve üyelik yemini eder.  Tüm İttihatçı  olanlardan sonra  o günü "Cumhurun" canına okunmuş olmasına rağmen, "29 Ekim 1923 Cumhuriyet " ilan ile 1923''ten itibaren "bayram" diye kutlanır olur!

Otokton halkların acılı yaş ve  imhası üzerine kurulan devletin operasyonlar tarihleri, Türk  devletinin "milli bayramları" edilmiş, yaslı milletlerin tarihlerine bindirilmiş!

23 Nisan da bunlardan biri!

 

Bu haber toplam: 1455 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:12:28:30
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x