Hala 'Taktik Hewal' Sözüne İnanan Kaldı mı?

Ulusal mücadelede gelinen yere bakıldığında bütün "taktik hewal" denilerek yapılanların taktik değil amaç olduğu artık ortaya çıktı.

02.05.2024, Per - 16:38

Hala 'Taktik Hewal' Sözüne İnanan Kaldı mı?
Haberi Paylaş

Kürd ulusal siyasetinin legal alandaki mücadelesini amacından saptırmak için yıllardır tek merkezden yürütülen girişimler amacına ulaştı. Atanmış yönetici kadroların tepki çeken görüşlerine muhalefet edenlere karşı geçmişte baskı ve tehdit uygulandı. Baskı ve tehdit ile sonuç alınamayacağı anlaşıldığında da Faysal Dunlayıcı ve Hikmet Fidan gibi ulusal sorunun çözümü için  yıllarca mücadele edenleri ibreti alem olsun diye göstere göstere infaz ettiler.

Günümüzde kendilerine muhalefet eden yurtseverleri  infaz etmek etkisini yitirdiği ve tabanda tepkilere yol açtığı için artık uygulanmıyor.

Bunun yerine savundukları ulusal mücadeleye aykırı görüşlerin ardında yatan amacı gizlemek için ünlü İtalyan düşünür Machiavelli'yi ulusal mücadelenin etik değerlerini hiçe sayarak kullanmaya başladılar.

Machiavelli'nin "Amaca ulaşmak için her yol mubahtır" sözünü tepki çeken uygulamalarına ve  görüşlerine kalkan yaptılar. İtiraz eden olduğunda da devlet sırrı açıklar gibi seslerini alçaltarak "taktik hewal" dediler.

Böylece "taktik hewal" diye diye yurtsever taban ulusal mücadele özünden arındırılarak yarınlara olan inanç yok edilmek istendi. Bu gün legal siyasette bir avuç  atanmış yöneticilerin "taktik hewal" diyerek yaptıkları artık inkar edilemeyecek şekilde ortaya çıktı.

31 Mart'ta Belediye Başkanlığı için yapılan seçimde Urfa'nın 13 ilçesinin yedisinde seçimi DEM Parti'nin adayları kazandı. Birecik'te bu ilçelerden biri. Birecik'te DEM Parti ve adayı  Mehmet Belgit AKP adayına karşı oyların %54.39'unu almıştı.

Mehmet Belgit "Seçimden sonraki süreç içerisinde özellikle bir grup tarafından bayrağımıza, Atatürk ve Cumhur Başkanı'nın  posterine yapılmak istenen müdahaleleri kabul etmemiz mümkün değildir" diyerek 4 meclis üyesi ile birlikte belediye başkanlığından değil de adayı olduğu partiden istifa ediyor. 

Bilindiği gibi HDP'yi yönetenler gibi DEM Parti'yi yönetenler de Türk Bayrağı ve Atatürk ile sorunlarının olmadığını belirttiler. HDP'nin eski eş başkanı Demirtaş'ta Türk bayrağı ve Atatürk ile sorunlarının olmadığını defalarca söyledi. Yine eski eş Başkan Mithat Sancar'ın Cumhuriyetin 100 yılının kutlandığı TBMM'de yaptığı konuşmada ifade ettiği Atatürk ile ilgili düşünceleri Belgit'in istifasına gerekçe olamaz. Çünkü Genel Başkanların sözleri partiyi bağlar. Diyarbakır'da seçimi kazanan DEM Parti belediye binasına devasa Türk bayrak asmasına rağmen bayrak ve Atatürk istifa etmek için neden yapıldı anlamak mümkün değil.

Yoksa bu da söylendiği gibi "taktik” mi bekleyip göreceğiz.

Ulusal mücadelede gelinen yere bakıldığında bütün "taktik hewal" denilerek yapılanların taktik değil amaç olduğu artık ortaya çıktı.

Siyasette "Bu kadarıda olmaz" denilenler artık olabiliyor. 

70'li yıllarda MHP lideri Alpaslan Türkeş'in giremediği  Diyarbakır'da, Bahçeli'nin kapatılsın dediği Amedspor'un şampiyonluk maçında bütün tribün ayakta İstiklal Marşı'nı okuyabiliyor.

Geçmişte savunulan düşünceden nasıl çark edildiğini, bu günlere nasıl gelindiğini anlamayan, anladığı halde anlamak istemeyenlere söylenecek söz olmadığı gibi onları eleştirmeye de gerek yok. Bırakalım onlar "taktik hewal" diyenlere inansınlar.

A.Güllüoğlu

Bu haber toplam: 5153 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:33:48
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x