Hepsexan kendi döneminin devrimler yaratan kadını olarak da bilinir. İyilikseverliği de ön plana çıkan Hepsexan, evini kadınların bilinçlendiği bir ocağa çevirir.
Süleymaniye’nin tanınan ailelerinden olan Berzencî ailesindendir. Nakşibendi tarikatına mensup dindar bir ailede büyür. Ailesi Kürt kültürel değerlerine bağlı yurtsever bir ailedir. Ailesinin siyaset ve Kürt özgürlük davasına vermiş olduğu destek, Hepsexanî Neqîb’i de etkiler ve daha sonra hem kendisinin hem de çevresindeki kadınların yaşamını değiştirecek adımlar atmaya yönelir. 31 yaşındayken amcasının oğlu Şex Qadir ile evlenir.
‘Kendi döneminin devrimler yaratan kadını’
Hepsexan kendi döneminin devrimler yaratan kadını olarak da bilinir. İyilikseverliği de ön plana çıkan Hepsexan, evini kadınların bilinçlendiği bir ocağa çevirir. İlişkilendiği her insanla, kadınla bir gönül bağı kurar ve onları özgürlük yoluna sevk eder. Kadınların siyasete, edebiyata ve sanata yönelmesine, iyi bir öğrenim görmesine çok önem veren Hepsexan Neqip, yaşadığı dönemde kız çocukları okutulmazken, kadınların öğrenimden mahrum bırakılmaması için bireysel çabalar içerisine girer ve kendi evini kadınların okuyup yazma öğrendiği bir eğitim ocağına dönüştürür. Daha sonra ilk Kürt kadın örgütlenmesi olan, Kürt Kadınlar Birliği’ni (Komelî Afretanî Kurd) 28 Haziran 1930 tarihinde kurar. Birlik çalışmasına Süleymaniye’nin tanınan ailelerinden gelen Hepsexan Îrfan Fanî de dahil olur ve birlikte yürütürler.
‘Zulme karşı ön saflarda yer aldı’
İngiltere siyasetinin ürünlerinden biri olan baskıcı Irak devletinin Kürtlere karşı asimilasyoncu ve soykırımcı politikalarına karşı ayaklanan Kürt halkıyla birlikte en ön saflarda yer alır. Süleymaniye kentinde bugün bile hala ismi Dergey Saray (Saray Kapısı) olarak kalan yere kadar yürürler. Burada İngiliz askerleri ve Irak devlet güçleri tarafından önleri kesilir, kitle silahlarla taranır. Birçok kişi gösteri yerinde hayatını kaybederken, birçoğu da yaralanır ve aralarında Hepsexan’ın eşi Şex Qadir de olmak üzere birçoğu da gözaltına alınarak Kerkük ve Bağdat’ta bulunan cezaevlerine götürülürler. İngiltere’nin Kürt halkına yönelik inkarcı politikalarını eleştiren bir mektup kaleme alan Hepsexan, mektubu İngiliz yetkililere ulaştırır. Kürt halkının meşru haklarını talep ettiği barışçıl bir gösteriye böyle vahşice saldırmalarını asla kabul etmeyeceğini ve son nefesine kadar bu politikalar karşısında mücadele edeceğini bildirir. Daha sonra merkezi Cenevre’de bulunan Birleş Milletler’e de bir mektup yazarak “Kürt halkının kendi kaderini kendi iradesiyle tayin etme hakkı var.” der ve ömrünün sonuna kadar Kürt halkının özgürlük mücadelesine aktif bir şekilde katılır. Sadece Güney Kürdistan’da başlatılan Kürt hareketine desteklerini bildirmekle kalmaz, aynı zamanda Doğu Kürdistan’da İran rejimine karşı özgürlük mücadelesi yürüten ve Mahabad Kürt Cumhuriyeti'nin lideri olan Qazi Muhammed’in eşi Mîna Qazi ile de ilişkilenir, maddi ve manevi olarak destek sunar.
Sanat ve kültür çalışmalarına da büyük ilgisi olan Hefsaxanî Neqîp Süleymaniyeli büyük şair Pîremêrd ve diğer aydınlarla birlikte Kürt halkının direniş bayramı olan Newroz ateşlerini tutuşturmaktan da geri durmaz. Kendi döneminin Kürt kadın önderlerinden ve devrimcilerinden olan Hepsexanî Neqîb 12 Nisan 1953 yılında 62 yaşındayken hayata gözlerini yumar