Veysel Göker: Pir Hüseyin Beyden Kılıçdaroğlu’na Kureyşanlılar

28.06.2025, Cts - 10:18

Veysel Göker: Pir Hüseyin Beyden Kılıçdaroğlu’na Kureyşanlılar
Haberi Paylaş

Ezidiler Derasor dediler, diğer adı Kızılkilisedir, Evvel-Ahir, uzak-yakın tüm hanedanlıklarda, Kureyşanlı Hasan ve Haydaranlı Kamer Ağa’nın yurdu olarak bilinir. Onlarki Kızılkilise Mektebi Rüştiyesinde Mehmet Akif Efendinin talebeleriydiler. Derasor (Kızılkilise) Çok sonraları 21 Ekim 1913 yılında Nazimiye adını aldı.

Padişahın kızının adına atfen bu ismi aldığı ise koca bir yalandır. Osmanlının 2 büyük Nizamiye Taburu oraya konuşlandığı günden beri oranın ismi Nazımiyedir.

1913 yılı belge özeti. Dersim dahilinde kain Kızılkilise kazası isminin Nazımiye'ye tebdili. (Dahiliye)

Melkişiler yıldızlar ülkesi dediler bu topraklara. Altını, Gümüşü bol zengin maden yataklarına sahiptiler. 32 kale ve 16 nahiye içinde kuzeyde Erzurum, Erzincan , Bayburt, Tokat , Sivas ,Samsun Trabzon sırtları, güneyde  Kerbela Irak çölleri,  batıda, Kırşehir Konya Karaman Aydın’a kadar uzanıyordu. Masallarda anlatılan Kadim medeniyet hattuşa ülkesi evvel ahir onların babalarının  ve atalarının mülkü idi. Konya Dersim demekti.

Yine  eski zaman anlatıcıları Melkişler’den 40 soyluyu Rum Hükümdarları Sultan Selim ve ondan öncekiler kendilerine itaat etmeyip Ülkelerini teslim etmedikleri için, be ela, be bela öldürmüştüler, beraberinde orada yerleşik olan Nasturi ve Ezidileride Hakkari ve Urmiye’ye kadar sürmüştüler.

Micingird (Mazgird) prensliği;

Safevi barbarlarınca ülkesi işgal edilen, Kerbela Muhafızlığı hanedanlığının elinde olan, tarih, astronomi, tıp, matematik, Helen ilimleri ve Firaset İlminde namı 7 kıtaya yayılan Erdebil Ocağı Mürşitlerinden olan Pir Hüseyin Bey “ Garezden uzak olan öğüt, hastalığı gideren acı ilaç gibidir” ilkesi ile Melkişi hanedanından 40 canı katleden Rum hükümdarı Sultan Selim ile uzlaşma yoluna gittiğinde henüz çok gençti. Bu istilacı Zorbalar Dini kendilerine göre uyarlıyor, Tarihi kendilerine göre yeniden yazıyorlardı. Tamtamına 600 yıl önce İran’ı yağmalayan Bayındırlı kabilesi, Karakoyunlular’ın müttefiki olan Prenslikleri ve köklü hanedanlıkları yok etmeye bir kere karar vermişlerdi. Tamda böylesi karanlıkta; 50 bin kişilik düzenli ordusu ile

Hırsızların ve Haydutların işgali altındaki yağmalanan ülkesini Rum desteği almadan baştan sona düşmanlardan temizleyen tek prens olmuştu Seyide Nimet Xan Ananın Dedesi Pir Hüseyin bey. Pir Hüseyin bey Ölünce de hanedanlık 3 kola bölündü.

Micingird (Mazgird) prensliği bu üç koldan en büyüğü idi. Fakat Çabuk dağıldı. Çemişgezek Sakman Prensi Salih beyin Karısı Son Mazgirt hanedanı Seyide Nimet Xan Ana, Emir Salih Beyi öldüren ve kendisi ile evlenmek isteyen, Salih Beyin kardeşini öldürerek intikamını alıp, oğlu Keyhüsrevi tahta oturtmuştu. Aslanın Dişisi Erkeği olmaz” demişti eski zaman hikayecileri.

O Asilzade bir Mecingird Seyidesidir. Eski zaman anlatıcıları, Erdebil Ocağı Mürşitlerinden Kürd Prensi Pir Hüseyin beyin çocuklarının devam ettirdiği, beş ocak ailenin varlığını anlatır. Ağuçanlar, Derviş Cemallar, Sarı Saltıklar, Baba Mansurlar ve Kureyşanlar. Bu ocaklardan Kureyşanlar sonraki yıllarda da bölgede ki manevi etkilerini korudular. Bölgenin ilk sakinlerinden olan Haydaranlılar aşireti, Kureyşan ocağına bağlıdırlar ki; Secareleri Sultan Selimin katlettiği Melkişi hanedanından 40 cana kadar ulaşır. Pir Hüseyin beyin torunlarıdırlar. Kureyşanlar Mamuretülaziz Valiliğinin baskı ve zorbalığına her vakit karşı durmuş, Adaleti ve Barışı sağlamışlardı. 1917 yılında Seyit Rıza ve tüm Dersim aşiretleri hükümetle birlikte Ruslara karşı savaşmıştı. İlk başta 1000 kişilik bir kuvvet oluşturmuş. Hasan Hayri Bey'in komutasında ilk önce Dersim savunması yapılmıştı. 1918 Şubatında Erzincana doğru harekâta geçilmiş. Bu olay Dersimde duyuldukça aşiretlerin katılımları artmıştı. Buna En cesur savaşçıları ile Doğu Dersimde, Kureyşanlarda katılarak 3000 kişilik büyük bir güç oluşmuştu.

Aşiretlerin Osmanlı Ordusu ile birlikteliği sonucu Erzincana girilmişti. Ekim Devrimi olmuş Rus Ordusu tüm silah ve mühimmatları geride bırakarak savaşmadan geri çekilmişti. Bol miktarda silah ve cephane ile Dersime geri dönmüştüler.”

Dersim'in Nazimiye ahalisinden Kuva-yı Milliye'ye hizmet edenlere de Kuvayı Milliye hakkındaki kanunun tamamen tatbikine dair Dersim mebusları Feridun Fikri ve Ahmet Şükrü beyler önergeler sunuyorlardı.

1923 yılı aralığında Dersim Bölgesi ahalisinin ve Ezîdîlerin durumu ile ilgili bazı görüşleri ihtiva eden raporlar ard arda hazırlanıyordu.

400 yıl önce sürgün edilmiştiler. 1892 de Bölgede binyıllardır yaşayan geride kalan Ezidi Kürdlerin talim ve terbiyesi için başlatılan imha Politikaları yavaş yavaş hayata geçiriyordu. Dersim dahilindeki Ezidilerin talim ve terbiyesi amacıyla Alevi meşrebine mensup kuranın ortasında bir leyli mekteb-i iptidai açılması hususu Mamuretülaziz valiliğince hayata geçiriliyor, buna ilk karşı çıkanlarda Kureyşan Ocağı mürşidleri ve Hanedan soyundan gelen Hayderanlılar oluyordu. Ezidiler onlara, Güneşin, Ayın ve Yıldızların emanetiydiler. Dersim onların varlığı ile daha bir güzeldi.

Belge / 1-2 / 23 kasım 1892

Valilerin Zulüm ve Zorbalığı bitmek bilmiyordu.

Dersimin Ölümsüz savaşçıları Koçan (Koç Uşağı) Resik ve Şemkan aşiretlerinin bölge genelinde başlattığı görkemli direniş yeni başlıyordu. Her yere kargaşa hakim olmuş, Munzur ve Pülümür derelerinden kan akmaya başlamıştı bu isyan tam tamına 33 yıl sürecekti.

(Yukarıdaki belge 3 ekim 1893 belge özeti)

Koç ve Şam Uşağı aşiretlerinin şekavetlerinin önlenmesi. H-22-03-1311

Osmanlı Devletinin son zamanlarında başlayan bu kalkışma, Kurtuluş savaşında Kuvva-i Milliyeye de sonsuz destek versede atanan valiler sebebi ile yeni Cumhuriyet ile zaman zaman anlaşmazlığa girdikleri için sürekli savaş halinde kalmıştılar. Koç Uşağı aşiretinin imha edildiği ve Dersim olaylarına katılmayanların silahlarının ellerinden tam olarak alındığı tarih ise 4 Aralık 1926yı gösteriyordu. ( belge 968/8)

Kureyşan Ocağı 12 koldan oluşur.

1) Ekrat-ı Delsin Aşiretinden - Xorembeg Cafer,

2) Ekrat-ı Alan Aşiretinden - Liçikli Teymur beg,

3) Ekrat-ı İlyas Aşiretinden Hüseyin xan,

4) Milli Aşiretinden Mir Muhammed,

5) İzol Aşiretinden Abdullah beg,

6) Haydaran Aşiretinden Bedirhani Ali beg,

7) Karsan Aşiretinden Mustafa beg,

8) Lal Aşiretinden İbrahim beg,

9) Tahiran aşiretinden Mahmut beg,

10)Dedo Aşiretinden Muhammed beg,

11)Zurvet aşiretinden Yusuf ağa,

12)Medin aşiretinden Abbas han.

Kureyşanlı Bilginlerin Aydın-Konya - Karamandan, Hattuşaya, Erzurum’dan, Erdebil’e, Urmiyeden Kerbelaya, Erbilden Bradost dağlarına, kısaca Anadolu’dan Mezopotamyaya, hatta İran Steplerine kadar Adaleti ve Nizamı sağladıklarını bilenler, bilmeyenlere aktarmaya devam ediyordu.

İşte, Pir Hüseyin beyin Saltanat-ı Hilatını taşıyan, Çemişgezek Micingird (Mazgird) hanedanlığından Seyide Nimet Xan Ana, aynı zamanda Sekman Prensesidir. Nimet Xan ve Oğlu Keyhüsrevin selefleri olduğu Kureyşan Ocağı’nın Haydaran Aşiretinden Kılıçdaroğlu Kamer beg ve Nimet Hanımda tamda böyle bir hanedanlığın halefleridirler.

Sevgi, Hürmet ve Rahmet ile…

(Kamer beg ve Nimet Xanım, Türkiyede neo İttihatçıların ve  Nasyonal Sosyalistlerin Parti içi oligarglar ile birlikte Kurultay delegelerini satın alması ile parti yönetimini elinden hile ile aldıkları eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun Anne ve Babasıdır)

Kaynaklar:

Osmanlı Arşivleri

Şerefname

Minorsky

16. ve 17. yüzyıl Anadolusu’nda tımarlar

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

 

 

Bu haber toplam: 3010 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:14:14:56
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x